Vatandaşın gündemi seçim mi?


392 Görüntüleme

Vatandaşın yani esnafın, memurun, emeklinin, işçinin ve işverenin gündeminde bugünlerde ne var? 

 

Ne 6 ay sonra gerçekleşecek olan yerel seçim çok gündeminde vatandaşın ne de basının sürekli gündemde tutmakta olduğu  2 Ekim'den bu yana başkonsoloslukta öldürüldüğü iddia edilen Cemal Kaşıkçı hadisesi.

 FETÖ meselesi dahi gündem sıralamasında oldukça arka sıralara gerilemiş durumda.

Vatandaşın gündemi ekonomi, dolar ve euronun seyri, aldığı maaşın artan fiyatlar karşısında ne oranda erimekte olduğu, kapanma ihtimali olan çalıştığı işyerinden sonra kendisine işyeri temin etme düşüncesi, ödeyeceği borçlarını gününde ödeyebilme kaygısı, çekini senedini yazdırmadan ödemenin yollarını arama çabası, banka kredilerini ve kredi kartı ödemelerini aksatmama düşüncesi, yapılandırdığı vergi ve sigorta ödemelerinin kaygı ve düşüncesi.

Kısacası en önemli gündem maddesi vatandaşımızın kendi ve ülke ekonomisi.

Böyle kaygıları varken seçimleri, kayıp gazeteciyi, FETÖ mücadelesini öncelikli düşünmesi de beklenemez zaten.

O sebeple bir ülkeyi kendi içerisinde meşgul etmenin, başka meselelere kafa yormasını engelleyebilmenin, yani kısaca o toplumu felç etmenin en kestirme yolu ve yöntemi ekonomi savaşıdır.

Bugün adını sıkça duyduğumuz ticaret savaşının tam da amacı budur işte.

Çin'e, Rusya‘ya, İran'a Türkiye'ye uygulanan ekonomik savaş ve yaptırımların ve bu ülkelerin aynı şekilde karşı tarafa cevap niteliğindeki uygulamaların altında yatan sebep bunu amaçlar.

Rahip Brunson üzerinden ülkemizde dövizi tırmandırarak ülkeyi ve vatandaşımızı bir anda ekonomik darboğaza sürükleyen ABD, aslında ülkemize ekonomik bir savaş açmıştır. 

Bu krizin etkisiyle para değeri zayıflayan ve artan fiyatlar karşısında birey olarak sıkıntı yaşayan insanımız da doğal olarak ekonomik mücadelenin içerisinde kendini bulmuştur.

Ekonomi kurmayları ve hükümet de bu mücadeleyi vatandaşıyla birlikte vermenin çabası içerisinde. 

Dolayısıyla Brunson duruşması ve sonucu insanımızı seçimlerde gösterilecek aday profilleri ve sonuçlarından daha fazla ilgilendirmektedir.

Doların son bir kaç gün içerisindeki sert düşüşü insanımızı öncelikli memnun etmekte ve ekonomisinin geleceği adına daha da umutlandırmaktadır.

Cemal Kaşıkçı cinayeti meselesi, insanımızın okuyup tv haberlerinde izlediği ile kalıp fazlaca gündemini oluşturmadığı bir mesele haline gelmektedir. Oysa Kaşıkçı operasyonu aslında basite alınmayacak, ülkelerin ajanlarıyla içerisinde olduğu önemli mesajlar içeren küresel bir cinayet olduğu bilinmekteyken.

Önceliği ekonomi olan ve adayların belirlenmesinde kendi iradesinin çok fazla ehemmiyeti olmadığını bilen ve anlayan vatandaşımız özellikle bu önümüzdeki dönemde gerçekleşecek olan yerel seçimleri hiç de dert etmemekte.

Birileri tarafından isimlerin belirlenip, şu adayımıza oy verin zorlaması da inanın vatandaşın hiç de hoşuna gitmemekte.

Başta parti aidiyeti ile hareket eden seçmen artık bu etik olmayan dayatmayı kabul etmemekte, cevabını da sandıkta vermektedir.

Halkın ve teşkilatların seçimlerde adayların belirlenmesinde etkili olacağını söyleyip buna uymamanın cezasını seçmen sandıkta çok fena verdiğinin tecrübesi  ortadayken, hala benim adamım benim çevrem mantığında aday ortaya koymak iyi niyet olamaz. Hangi partide olursa olsun bu durum onay almaz alamaz.

Ekonomik mücadelede milli bir duruşla kazanacağımızı daha önce yazan biri olarak, Brunson serbest kaldı ABD artık gevşetir gevşemesine kapılmadan, mücadele döneminde başladığımız milli duruşu bozmadan devam şart.

Yerli üretim ve alınan ekonomik kararların uygulamasına ciddi ehemmiyet vererek, sonrasında ülke olarak yine korkulu rüyalar görmemek adına bir ekonomik sistem oturtmamız şart.

 

Yazar

Erdinç Teğmen

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *