İktidarı bazı hususlarda eleştirip kızsa da seçmen, alternatif olan muhalefete oy vermeye eli de gitmiyor.

Mesela CHP neden kemikleşmiş belli oranda bir seçmenin dışında, kendisini iktidar yapacak oy potansiyeline bir türlü ulaşamıyor?

Siyasette hedef sadece muhalefette mi kalmaktır? Doğru strateji ve hedeflerle iktidara talip olup ülkeyi mi yönetmektir?

AK Parti'ye karşı kendi başına girmiş olduğu tüm seçimleri kaybeden, çatı adaylı sağ tandanslı adaylarla da muhalefet konumunu değiştiremeyen CHP seçmenden neden iktidar yetkisi alamamaktadır? 

Şundan..

İktidara Suriye politikası üzerinden yükleniyor ancak, bu politikanın mimarı olan Davutoğlu'na methiyeler düzüp, hakkımızı sana helal ediyoruz diyebiliyor.

Parti kurarsa şayet, İyi Parti'ye verip gerisin geriye döndürmek komikliğine düşmüş olduğu CHP'den vekil transfer etme taahhüdünde bulunuyor.

Cumhurbaşkanı olmasın diye mecliste canhıraş biçimde mücadele verdiği Abdullah Gül'e çatı adayları olması için yalvar yakar pozisyonuna düşüyor.

PKK'ya silah bıraktırıp 40 yıl birilerinin maşalığını sürdüren terör örgütünü tarihe gömmek adına bir dönem açılım yöntemini devreye sokan iktidarı acımasızca eleştiriyor, buradan yükleniyor, PKK'nın siyasi ayaği olan parti ile ittifak içerisine giriyorsun.

15 Temmuz'un terör örgütü FETÖ'nün savunuculuğuna soyunuyor, kapatılan gazete ve televizyonlarının kapısında nöbet tutuyor.

Patlıcan, biber pahalı siyasetini malzeme yapıp, belediyelerin fırsatçılara geri adım attırması adına açmış oldukları tanzim marketlerindeki kuyruğu diline doluyorsun.

Dolar Euro pik yaptı, ekonomiyi yönetemiyor bunlar diye bangır bangır bağırıyor, döviz kurundaki düşüşün seçimlerden sonra yeniden yükseleceği algısını pompalıyor, söz konusu  düşüşün suni bir düşüş olduğunu iddia edip seçim sonrası doların yeniden pik yapacağından dem vuruyorsun.

İktidar yatırımlarının yanlış ve gereksiz olduğunu iddia edip, bunları durduracağına dair siyasi söylem geliştiriyorsun. 

Neredeyse bütün siyasetini Erdoğan gitsin üzerinden yürütüyor, ülkeyi nasıl yöneteceğine dair dişe dokunur hiç bir projeyi ortaya koyamıyorsun. 

Diktatör Erdoğan söylemlerinize rağmen, parti içerisinde keyfî hareketlerinizle parti işleyişinizdeki demokrasiyi yerle bir ediyor, kendi dikdatör yöneticiliğinizle, içinizdeki kendi siyasetçilerinize isyan bayrağı çektiriyorsunuz.

CHP belediyeciliğini tüm Türkiye'de kazanmak için çalışıyoruz diyen Kılıçdaroğlu da çok iyi biliyor ki, CHP belediyelerinin geçmişte de şimdi de karnesi oldukça kırık.

İYİ Parti farklı mı peki?

Al birini vur ötekine..

Benzer siyaset bu partide de aynı.

Daha kurulma aşamasında parti içerisinde ayrışmalar kavgalar burada da sağlıklı bir siyasi anlayışın olmadığını gün yüzüne çıkardı.

Bu kadar çelişkili ve de yapmak yerine yıkmayı kendisine strateji olarak belirlemiş olan muhalefet seçmene hiç mi hiç güven vermiyor.

O sebeple de Erdoğan siyaseti bunları yendikçe yeniyor, yendikçe yeniyor.