Sevgisizlik resmen bir hastalıktı, henüz tıp dünyasında adı konmamış, insanlığı bozan, yıpratan, dünyaya cehenneme dönüştüren bir hastalıktı ve belki de bulaşıcıydı..

Sevgisizlik korkutur en çok. Dipsiz kuyularında dolaşırken çıkarsız ilişkiler yumağında sarmalanmak…Hatalarını sürekli kendi egosunda besleyip büyüten insanlar var maalesef. Buna izin verildikçe kendisinde bunu hak sayan her şeyi yapabilme hakkına sahip olduğunu düşünen. Dışarıya verdiği janjanlı paketin içinden bomboş bencil bir ruh çıkınca kendinizi savunmasız ve yalpalanmış hissedersiniz. Sürekli yaptığı hadsizlikler reva görülünce daha fazlasını yapmak için zekasınıinliktecincikte harcamaya çalışırlar. Fazla merak fazla soru fazla hırs onların başkasının hayatına olan müdahalesi yani içten içe insanları incelemeye çalışması rahatsız edici hale gelir. Ve paronayalarzinciri…Aklınızda dahi olmayan bir ayrıntıyı bilgiyi gizli saklı bir şeyleri araştırmak için kendine görev edinmiştir.Çok sevdiğim düşündüren sözlerden biri;

Zamanla anlıyorsunuz: insanların kavgaları sizinle değil. Gerçekleşmemiş kişilikleri, sevilmemiş çocuklukları, başarılarla gizlemeye çalıştıkları özdeğersizlikleri ile. Kötü tavrı kişisel almayın; siz, bu savaşın sadece nesnesisiniz. Bazen gerçekten tek sorun, öznenin kendisinde.

Şunu anlıyorsunuz ki siz ne kadar idare etmeye çalışsanız da sürekli kendi konforunu rahatı için karşısındakileri kolaylıkla ezebilen bir kafa yapısıyla karşı karşıyasınızdır. İçindeki hırs ve değersizlik duygusu o kadar sarmıştır ki hücrelerini , sağlıklı düşünemeyecek kadar garip hareketler yaparken bulursunuz bu kişileri. Mesela olamadıkları şahıs olduklarını anlatırlar size yalan dolan kurdukları dünyasıyla. Kendini fazlaca akıllı kurnaz olan bu şahıslar Siz inanmış gibi yaptıkça bunun dozu daha da artmaya başlar. Ve siz kendinizi o sarmal içinde içinizde bin bir soru işaretleri ile kalakalırsınız. Ve sıkıştıkları anda foyaları ortaya çıkacakken her şeyi kılıfına uydurma becerisine sahiplerdir. Hatta o denli ki size kendinizi suçlu hissettirmeye çalışarak psikolojik olarak acaba çok mu sert davrandım diyecek kadar kendinizden şüphe  duymaya başlarsınız. Ve gerçekten güven duyacağınız her daim sebatla arkadaşlığınıza eşlik edecek insanlarla yolunuza devam edersiniz…

İyi olmak lazım azizim her şeye inat tüm sancıların içinden kutlu doğumunla çıkabilmek…Zorlu süreçleri atlatıp her düştüğünde her tekrar attığın adımlarda sapasağlam bir yürekle yol alabilmek gerekli. Ve yanlızlık bu sayede daha hatırı sayılır hale gelip baştacı edilebilir.

Yalnızlığın, temelinde anlamsızlık yatan bir evrende insan olarak varolmanın ayrılmaz bir parçası olduğunu bilecek kadar varoluşçu felsefeye hakimdi