Yükleniyor
Yükleniyor
FETÖ operasyonlarından mağdur olduklarını iddia edenlerle çok fazla karşılaştığımız gibi, örnekler vererek 'canım işte bizim bir müşteri var şöyle mağdur edildi, yok işte üst komşumuzun anne baba içeri girdi çocuğu ortada kaldı, bize mal satan falanca şahıs dedi ki' türünden başkaları adına mağduriyet nutukları atan yığınca insandan teraneler dinlemişizdir.
Sanki bu ülke ve insanı şantajlarla, kumpaslarla, algı operasyonlarıyla, haksızlıklarla, hırsızlıklarla, darbe kalkışmalarıyla, ihanetlerle bu hain yapı tarafından mağdur edilmedi de, 15 Temmuz hain darbe kalkışması öncesine kadar FETÖ neredeyse orada duranlar cezalandırılmaya başlayınca iyi niyetli olmayan mağduriyet edebiyatıyla başka bir algı operasyonu içerisine girildi.
Mağdur ediliyorlar dedikleri insanlar sanki yukarıda saydığımız ahlaksızlar yapılırken devletinin milletinin yanında durdu.
Anne baba içeri girdi, çocuğu ortada kaldı dedikleri olayda, küçük masum çocuğu o anne babanın inatla ve basiretsizce ülkeyi bölüp parçalamaya çalışan terör çetesiyle birlikte hareket ettikleri gerçeğini gözardı ederek, emniyet teşkilatına, adli mercilere ve ülkeyi yöneten siyasi iradeye çamur atmaya kalkışanlara, Kayseri Emniyeti şamar gibi yapışacak olan bir operasyona imza attı.
TEM ve İstihbarat ekipleri, Kazımkarabekir Mahallesinde bir bağ evinde, FETÖ üyelerinin her hafta düzenli olarak toplantı yaptıklarını tespit ederek akşam saatlerinde bağ evine baskın yaptı. Bunun neresi ilginç, Kayseri Emniyeti bu tür operasyonları çok yaptı ve binlerce kişiyi savcı karşısına çıkarttı demeden sizler, konunun devamını getirelim.
Operasyonun yapıldığı bağ evinde polis tarafından gözaltına alınan 10 muhteremin bir hikayesi var. Akıllara zarar veren ilginç bir hikaye hem de. Bu muhteremlerin her biri daha önce görevlerinden ihraç edilmiş, ayrıca hepsi de FETÖ soruşturmasından 2 ve 11 ay gibi farklı sürelerde tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilmiş.
Ben bu haberi sabah saatlerinde paylaştığımda, karşılaştığım bir dostum, 'içlerinden şu şahıs benim arkadaşımdı, 2,5 ay ceza evinde yatıp tahliye olduktan sonra isyan ediyordu. FETÖ ile benim ne alakam var kardeşim, boş yere bizi yatırdılar mağdur edildim diyordu. Vay ahlaksız yalancı vayyy' diye tepkisini ortaya koydu.
Bunların hangisi kabul ediyor ki FETÖ üyesi olduğunu kardeşim. Anlattıklarına bakarsanız, hiç kapısından geçmemişler, hiç oturmalarında bulunmamışlar, üstelik kendileri zamanında cemaat denen yapının gazabına uğramışlar, aslında bu arkadaşlar zamanında o yapı ile ne kadar mücadele vermişler de bilmem ne! Anlat anlat bitiremezler.
Ya arkadaş, ceza evine girmişin, koluna kelepçe takılmış sabahın erken saatinde evden alınmışın. Polis koluna girmiş sağlık kontrolüne götürürken tanınmayayım diye kafayı ceketine gömmüşün. İşlerin bozulmuş, görevden atılmışın ve maddi sıkıntı yaşamışın. Bu neyin inanmışlığı da hala sen bu kadar şeyi yaşadıktan hemen sonrasında daha örgüt toplantılarına katılma cüretini kendinde bulabiliyorsun.
Nasıl bir cahil cesaretidir bu?
Nasıl bir gözü dönmüşlüktür?
Nasıl bir vatan hainliğidir?
Emniyet Müdürümüz İbrahim Kulular ile bir sohbetimizde, FETÖ operasyonlarında mağduriyet yaşanıp yaşanmadığı ile ilgili bir konu gündeme geldiğinde.
'Bizim Kayseri'de yaptığımız operasyonların tamamında bir kişinin mağdur edildiğini bulup getirsinler anında istifa ederim. 1 tane dahi bulamazlar' demişti.
Sayın Kulular'a bu iddialı sözü söyletenin, operasyonlardaki hassasiyetleri ve yapı ile alakalı kararlı duruşu olduğuna şahidim.
İşte mağdur edebiyatı yapanların yalanları ve yüzsüzlükleri. Mağdur edildiğini iddia edip örgüt toplantılarına devam ediyorlar.
Şunu iyi bilmek gerekir ki, bunlarda kendi iradeleri ile hareket etme yetenekleri katiyen bulunmaz. Anlaşılıyor ki, bunlara toplanın ve şu gündem maddelerini konuşun, şu şekilde hareket edin demeye devam eden bir yapı hala var. Yani FETÖ bitti daha kafalarını kaldıramazlar, düşsün kardeşim artık gündemimizden diyenler de iyi niyetli olamaz. Bitmedi ve kolay kolay da bitmez.
Bu kadar yerleşik, bu kadar kripto, bu kadar yalanı sanat edinmiş, bu kadar gözleri gerçeklere kapalı bir yapı ve örgüt mensubunun olduğu ve de kökü dışarıda olan bir istihbarat yapısı öyle kolay kolay bitirilemez.
Bu yapı işlevsiz kalsa bile yerlerine yeni yapılar ikame edilip içimize salıverilirler. Uyanık olacağız, topyekün mücadele vereceğiz.
Kayseri emniyeti böyle bir operasyonla, bu yapının hala toplanmakta ve oturmakta olduklarını ifşa etmiş oldu. Bu mücadele ülke mücadelesidir ve diğer illerde de aynı kararlılıkta operasyon ve takipler görmek istiyoruz.
Emniyetin kesin delillerle alıp adli mercilere teslim edildikten sonra gerek tutuklama yapmadan bırakılan, gerekse de kısa süreli yatırdıktan sonra tahliye ettikleri bu örgüt üyelerinin önemli bir kısmının aynı şekilde örgüt faaliyetlerine devam ettiklerini göreceğiz.
Bu yeni bir durum ve bu durumun üzerine vakit kaybetmeden gidilmesi gerekmektedir.
Çok yazdım bir kez daha yazıyorum, bu yapı ile mücadele eden kurumlarımızın ve o kurumların başında bulunan yürekli isimlerin milletçe yanında olalım. Bu kurum ve isimler üzerinde yine bu terör örgütü tarafından yapılan sinsi planları ve hesapları boşa çıkartalım.
0 Yorum:
Yorum Bırakın