Yükleniyor
Yükleniyor
Afganistan tarihinde ikinci Taliban dönemi başlarken Laik, Aydın, Çağdaş ve Akılcı olan insanlarımız büyük bir imtihanla karşı karşıya geldiler. Tamamıyla insani duygularla Afganistanlı kardeşlerinin derdine düşerek kimisi çıktı zorla sakal bıraktıracaklar kimisi de kadınlara burka girdirecekler dedi. Kimisi de kadınlar taşla öldürülecek kimisi de cariye yapılacak dediler. Yer yerinden oynadı ve kamuoyunda Taliban’ın taş devrinden kalma, vahşi ve çağdışı bir örgüt olduğu laik insanlarımızın gündemine oturdu.
Bu arada mülteci krizi varmış gibi algı oluşturan ana muhalefet ve yavrusu ülkemizde Afganlıların ne işi, yolgeçen hanımı diyerek Afganlı mülteciler algısını oluşturdukları sırada bir tweeti esas alarak Türkiye’de Mülteci kamplarının haberleriyle şaha kalktılar. Ayakları tam yere basarken BBC haberi kaldırdı ve özür beyan etti.
Gel gelelim bu mülteciler kim?
İşte laikçi arkadaşların laiklik anlayışı şekilden ibaret olduğu için bu noktada tongaya düşüyorlar. Tamamen insani olmayan çıkışlarla vicdanları sızlatan açıklamalar yaparak siyasete malzeme yapıyorlar. Tarihlerini bilmedikleri için de güzel Anadolu’muza yolgeçen hanı mı diyerek tarihleriyle adeta dalga geçiyorlar.
Evet, Anadolu yolgeçen hanı değildir ama Medeniyetlerin beşiğidir. Mazlumların vatanı, ümmetin kalbi ve aman yardım diyenlerin yurdudur.
Laiklerin Amerikan KatliamınaKarşı Sessizliği
Amerikan işgali başladığı yıllarda dönemin başbakanı Ecevit adeta şaha kalkmış ve Afganistan harekâtına karşı Emperyalist Amerika’ya destek vermişti. Sol ideoloji her zaman Emperyalizm ’in karşısında dururken bu sefer hedef İslam olunca ortak düşman da işbirliği kaçınılmaz olmuştu. Ecevit’e Türkiye de başörtüsü, sakal ve İslam adı nasıl battıysa Taliban’ın şekli şemali de öyle batmıştı.
Önemli olan insanlık değil laiklikdi o dönemde. O dönemden bugüne Uzay çalışmaları, yapay zeka ve robotik kodlama derken her şey değişti ama Laik zihniyetin insani bakış açısı değişmedi. Bugün konuşan Gazeteciler, Siyaset bilimciler, Uluslararası ilişkiler uzmanlar, Emekli büyükelçiler ve Generaller, Strateji uzmanları ve İlahiyatçılar o kadar güzel yorumlar ve analizler yapıyorlar ki adeta Amerikan’ın oluşturduğu algıyı delmeyecek kadar da hassaslar. Çünkü taş devrinden kalma bir insan topluluğu, insanlar tavuk gibi yok ediliyor, çağdaş değiller, sakallı ve sarıklılar, kadınlara kötü davranıyorlar sorularıyla insanları oyalarken Amerikan katliamlarına, tecavüzlerine ve hırsızlığına bir kelime bile söylemiyorlar.
Bu zat-ı muhteremler acaba gündeme şu soruları getirecekler mi?
Amerika Giderken Niçin 3 Trilyon Dolar bıraktı Yalanı
Öncelikle şunu bilmek gerekir. Amerika 3 trilyon değil 3 dolar bile bırakmaz. Bugün 3 trilyon bıraktı diye yorum yapanlar alanlarında ne kadar cahil olduklarını onaylamaktadırlar. Amerika giderken sadece inşa ettiği algıyı devam ettirebilmek adına bir miktar dolar ve silah bırakmıştır. Bu bıraktıkları silahlar için ise mermi ve mühimmatı ise bırakmamıştır.
Afganistan da 3 trilyon dolar değerinde zengin maden yatakları olduğu bilinse de bizde de zengin bor madenleri vardır. Üretmedikten sonra 3 değil 300 trilyon dolar olsun bir şey ifade etmez. Önemli olan Afganistan’ın geleceğinde kardeşkanı akacak mı yoksa duracak mı?
Taliban’a Barbar Bakışı
Evet, Taliban’a barbar gibi bakan sözde akılcı, çağdaş ve özgürlükçü laikler ne hikmetse aynı bakış açısıyla Türkistan’da, Arakan’da ve diğer mazlum coğrafyalarda katledilen kardeşlerimize bakamadılar ve Çin’e bir kelime bile sarf etme gereği duymadılar. Çünkü katliama uğrayan Müslümanlar olunca diller sessiz, kulakları sağır ve gözleri kör oluyor. Yaşasın! Amerika veya Çin demelerine gerek kalmıyor.
Ama Taliban biz İslam’ın getirdiği prensiplerle bir devlet yöneteceğiz dediklerinde İslam Emperyalistlerin ve Laiklerin hedef tahtasında oluyor. Çin’in komünizme göre yönetmesi veya İsrail’in Tevrat’a göre yönetmesi çok normal ama İslam adını duymaları anormal bu da ikiyüzlülüklerini bir kez daha ortaya koyuyor.
İşte laiklerin gündemi 28 Şubatta da aynıydı şimdi de aynı yeter ki ortam oluşsun, ellerine malzeme geçsin. Müslümanız derler Şeriata karşı olduklarını, fikir özgürlüğü derler Müslüman olarak düşünmeye karşı çıkarlar. Herkes dilediği gibi yaşama da özgür derler ama Müslümanların kılık kıyafetine ve şekline şekil vermeye kalkarlar. Laiklerin 28 Şubattaki imtihanı Erbakan ve İslami Vakıflardı şimdi de Suriyeliler ve Afganlılar oldu. işte tarih tekerrür ediyor, zihniyetler ise körpe kalıyor. Bugün sarıklı, sakallı bir Hindu’yu görseler onu da Müslüman zannedip yargılarlar ama o adam Yogucu deseler bağırlarına basarlar. İşte bir zihniyetin taassup hamuruyla pişirilmesi bu oluyor galiba.
Rabbimizden dünya da ve ahirette iyilikler isterken, tüm dünya da iyiliğin, hoşgörünün ve adaletin hakim olmasını niyaz ederim. Dua ve selam ile
Abdülaziz ÖZTÜRK
0 Yorum:
Yorum Bırakın