Kadın olmak hayatınızın her alanında var olabilmek için mücadele etmek zorunda kalmaktır. Hayatınızın her anında ''Ben de varım!'' diye haykırmak istemektir. Birileri tarafından sesinin hep kısılmasıdır. Öteki olmaya zorlanmaktır. Her yaptığı suç sayılandır.

Günümüzde kadını lekelemekten daha kolay bir şey yok ne yazık ki! Bu namus kavramı hem kadın, hem erkek için aynı değil mi? Namus sadece kadına özgü mü? Erkeğin ki namus değil mi? Kadın yapınca ayıplanan durumlar erkek için serbest mi bırakıldı? Erkek her şeyi yapar, erkeğin elinin kiri mantığı da zaten onur kırıcı... Evini, evliliğini çocuklarını gözünü kırpmadan başka bir kadın, başka bir hayat için terk eden adamlar bunu yaparken hiç düşünmediklerini her ay ödediği nafaka gözüne batmaya başlayınca düşünmeye başlıyor. Geride bıraktığı kadının açığını kollamaya çalışıyor. Hatta bunu tüm mahalle yapıyor çünkü toplumun bilinçaltında erkeği haklı çıkarma çabası vardır. Kadın hak etmiştir, kadına müstahaktır, kadın kocasını elinde tutmayı becerememiştir, akıllı değildir huyuna gitmemiştir diye yargılanır...

Kadın; bilmeyene ‘nefs', bilene ‘nefes'tir. Şems-i Tebrizi

En anlamlı bakış, bir çift ıslak gözde saklıdır. Çok şey anlatır; çünkü dil bağlanır, yürek konuşur.

Yaşanan her olayda hep tek taraflı sadece kadını yargılamak hem çok çirkin, hem de yanlıştır. Şayet iki kişinin yaşadığı bir ilişkiye ceza verilecek ise hem kadın, hem erkek bu cezayı almalıdır, erkektir yapar mantığı olmamalıdır. Evde kendisini bekleyen eşini, çocuklarını hiç sayıp umursamayan ve her gün farklı kadınlar ile gününü gün eden erkeği, alkış tutup pohpohlayarak göklere çıkarırsanız. Bu şekilde yaptıkları desteklenen adamın ayakları yerden kesildiği ve göklere çıkarıldığı için, ne eşi, ne çocukları umurunda olmaz.

Erkeğin yaptığı bu davranışın aynısını kadının yaptığını düşünün(tabi hem kadın, hem erkek için hoş olmayan ve onaylanmayan durumlar bunlar) hem cinsimiz olmasına rağmen kadını ilk biz kınamaya ve yargılamaya başlarız. Her yaşanan olayda nedendir bilinmez ama hep kadınlar suçludur. Erkek kendini her zaman aklayabiliyor fakat kadın her olaydan yara alarak çıkarılıyor.

Kadınlar güçsüz oldukları için ağlamazlar. Uzun zamandır güçlü oldukları için ağlarlar.

Kadın olmak zordur ama kadın olmak ayrıcalıktır. Kadının bağışıklık sistemi daha güçlüdür. Kadın hayata karşı da daha güçlüdür. Kadının duyguları daha güçlüdür, sezgileri daha kuvvetlidir. Her şeyden önemlisi ‘'KADIN'' anadır, bacıdır, eştir, kardeştir. Beyni çok yönlü çalışır, aynı anda birçok işi başarabilir. Kadın vazgeçmez, kadın sabırlıdır. Bir kadın yalnızca sevdiği adama yüzlerce kez şans verir. Kadın hiç gitmeyecek gibi sever ama günü gelince arkasına bakmadan çekip gider. Kadın giyimine, kuşamına, gülüşüne, duruşuna attığı her adımına ve her türlü davranışına dikkat etmek zorundadır. Bir kadın güçlü kadın olmayı seçmez aslında, sadece sürekli güçlü olmak zorunda bırakılır. Kadın olmak suçtur bu hayatta! Seversin deli derler, sevmezsin kötü derler… Elde ederler basit olursun, elde edemediklerinde konuşmalarına meze olursun; Susarsın bir şey bilmiyor derler, susmazsın dili uzun derler… Kısacası ‘'KADIN'' olmak zordur bu hayatta…  Saygıyla...