Yükleniyor
Yükleniyor
Değerli Okuyucularım!
Türk siyaset tarihinin en önemli seçimlerinden birisini yaşıyoruz. Cumhuriyet tarihinde ilk defa safların netleştiği bu seçim bizlere vatan, millet ve özgürlük mücadelesini bir kez daha hatırlattı. Seçimlere ittifakla giren partiler vaatleri ile 14 Mayıs’ta ilk sınavını verdi ve kazanan Cumhur ittifakı oldu. Meclis çoğunluğunu elde eden Cumhur ittifakı Millet ittifakını çılgına çevirdi. En çok çılgına dönenler ise Millet ittifakının özgür, çağdaş ve tarafsız kalemşorları oldu. Başta Fatih Portakal olmak üzere Can Ataklı, Ayşegül Arslan, Nagehan Alçı, Şirin Payzin ve diğerleri…
Güya bu gazeteciler, yazarlar ve sunucular bağımsız ve tarafsız edebiyatını dillerinden düşürmeyen, ülkemizde özgürlük ve insan haklarını savunan Atatürkçü, laik, çağdaş ve ilerici insanlar. Bu insanların en büyük özelliği vatan ve millet için olan her şey de konuşma, eleştirme hatta hakaret yapma özgürlüğüne sahip olmalarıdır. Bu özgürlüklerini ise Diktatör rejimi ile yönetilen bir Cumhuriyetten almaktadırlar. Bu da onları güçlü kılıyor ve mağdur edebiyatında da başarılı oluyorlar.
Ülkemizde Hakaret Özgürlüğü
Ülkemiz dünya da ifade özgürlüğünün en geniş olduğu ülkelerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Vatanına, milletine ve hükümetine en ağır hakaretlerin yapıldığı ve yapanların gazeteciler, yazarlar ve sunucular olduğunu her gün görüyoruz. Birileri çıkıyor oy vermen seçmene hakaret ediyor, diğeri Cumhurbaşkanımıza destek verenlere hakaret ediyor. Hani özgürlükçü, çağdaş ve ilerici anlayışınız bu mu?
Yandaş gazeteci Fatih Portakal, Youtube kanalından yaptığı yayında AK Parti ve Cumhur İttifakı'na oy veren seçmene hakaret ederek "Gideceğim tekrar oyumu severek isteyerek (Erdoğan'a) vereceğim diyor. Bu mantığı anlamak mümkün değil. İşte ben buna kör cahil diyorum. Bu insanı aydınlatamazsınız." ifadelerini kullanıyor.
Can ataklı çıkıyor Rizelilere cahil diyor, Nagehan Alçı Sinan Ogan’a ayar vermeye çalışıyor. Daha saymakla bitmeyecek bir linç kampanyası…
Şimdi gelelim bu gazeteciler kime hizmet ediyor?
Bir söz vardır. Söz insanın aynasıdır. Söylem ve eylemler kişinin zihniyetini ve yönünün göstermektedir. Özellikle gazeteciler, yazarlar ve sunucularCHP ve HDP ağzı ile konuşup hareket etmesi, AK Parti hükümetine karşı açık bir tavır içinde olması, AK Parti düşmanı gibi hareket etmeleri kimlere hizmet ettiklerini alenen göstermiştir. Bu zihniyetin kadrolu gazeteciler Emperyalizm’in gönüllü ajanlarıdır. Kendilerini her daim milletin üstünde karar verici bir mekanizma görüp Emperyalist akıl hocalarından aldıkları talimatlar ile siyasete ve millete medya aracılığı ile ayar vermeye, algı üretmeye ve tehditlerle kaos oluşturmaya çalışırlar.
Zafer Cumhur İttifakı’nın olacak
AK Parti iktidarları döneminde ki gelinen nokta uzay ligidir. İşte aziz milletimiz bu farkı gördüğü ve yaşadığı için sözünün eri AK kadroları 21 yıldır iktidara getiriyor. Bunun düşmanı olanlar her milli adıma karşı duran, milli heyecanı baltalayan, milletimizin özgüvenini aşağılamaya çalışan köhne CHP zihniyetidir. Bugün CHP yönetiminin ve onların ağzıyla konuşanların söylemleri ve durdukları yer ne yazık ki Türkiye karşıtlığıdır. Yerli uçak ve otomobilin önüne engeller koyarak sekteye uğramasına, ülkemizin her milli projesinin gelişmesinin önüne set çekilmesine sebep olan CHP zihniyeti ve onun müttefikleri ile olan mücadelemiz 28 Mayıs’daki zaferle perçinlenecek, büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası, Türkiye'nin öncülüğünde adil ve merhametli yeni bir dünyanın kurulması hedeflerimizden hiçbir güç alıkoyamayacaktır. Yeter ki bu seçim de rehavete kapılmayalım ve sımsıkı tutalım.
Hangi gazeteciniz, yazarınız ve sunucunuz varsa istedikleri kadar yalan, algı, iftira ve kaos haberleri yaparlarsa yapsınlar oyunlarınız bozulacak, bozuldukça da çıldıracaksınız. Tekbir sesleri ile vatan edindiğimiz bu topraklarda ezanımız dinmeyecek bayrağımız her daim dalgalanacaktır. Cumhur İttifakı yeni bir zaferle destan yazacaktır.
0 Yorum:
Yorum Bırakın