Gözümden Yeşil Şehir Bursa


1081 Görüntüleme

Bu yazım ve bundan sonraki yazımın içeriği diğerlerinden farklı formatta, gezi yazısı niteliğinde olmasını tercih ederek sizlerle buluşmak istedim. Geçtiğimiz hafta bulduğum ilk fırsatta bulunduğum şehirden uzaklaştım. Yeşil şehir olarak anılan, zengin tarihiyle tarih ve kültür gezileri yapmak için en ideal şehirlerden biri olan Bursa şehrindeydim. Peygamber sözüdür “Seyahat ediniz, sıhhat bulunuz”. Zaman ve imkan dahilinde seyahatlerin bizlere katkısını bire bir yaşamaktayım. Hadi o zaman Bursa izlenimlerimle sizlerle minik bir gezi yapalım, tarih yolculuğuna çıkalım.   

Bursa, Türkiye’nin en kalabalık dördüncü şehri olarak kabul görmüş. Dünya Yaşanabilir Şehirler sıralamasında Dünya’ da 28. Türkiye’ de 1. sırada yer almakta. İsminin hakkını veren, şehrin dört bir yanını sarıp sarmalayan bin bir çeşit yeşilin tonları adeta görsel şölen oluşturmakta, gönle ferahlık vermekte. Psikolojik anlamda yeşile bakmak, insana mutluluk ve huzur meydana getirdiği, ruhsal çöküntü ve moral bozukluğuna iyi geldiği ispatlanmış. Hücrelerin onarılmasında, yenilenmesinde de yeşile bakmanın rahatlatıcı, sakinleştirici etkisinden dolayı fark ettiyseniz hastanelerde sıklıkla tercih edilen bir renk olarak da görürüz. Bursa doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi ve kültürel bakımdan da cazibeli bir şehir olduğundan şehir merkezinin her köşesinde karşımıza çıkan günümüze kadar sağlam kalmış, güzel korunmayı başarmış görkemli camileri, hanları, medreseleri günlerce gezsem bitiremeyeceğim düşüncesi oluşturdu. Bu şehir bir çok uygarlığı bağrına basmış bir anne. İlk ziyaret yeri olarak gitmeden planladığım, özlemini çektiğim şekilde Bursa deyince ilk akla gelen 20 tane görkemli kubbesiyle, ihtişamıyla yerli ve yabancı turistleri büyüleyen Bursa Ulu Camini ziyaret etmek, sabah namazını eda etmek nasip oldu. Bazı camilerde manevi hazzı alabilmek için çaba sarf ederiz. Bazı camilerde zaten hazırda var olan bir manevi atmosfer vardır. Burada hissettiğim de tam anlamıyla buydu. Sabah namazı vakti de olsa insanların akın akın gelip aynı amaç için ibadet ettiğini görmek, o atmosfer beni o kadar etkisi altına alıp büyüledi ki etkisini uzun süre hissettim. İleri ki zamanda da kuşkusuz o huşuyu hep arayacağım. Cami’nin iç duvarlarını süsleyen 13 ayrı yazı karakteri ile 41 ayrı hattat tarafından, duvara yazılmış 87, levha halinde 105, tamamı 192 adet özenle yazılmış her biri büyük anlam ifade eden yazıları uzun uzun inceleme fırsatı edindim. Ulu Cami minberi şaheser olarak ifade ediliyor. Ceviz ağacında tek bir çivi ve yapıştırma malzemesi olmadan geometrik parçaların birbirine geçirilmesi ile yapılan ağaç işçiliği tam bir sanat eseri. Dönemin şartları göz önünde bulundurulduğunda bu durum bir mucize olarak adlandırılabilir. Hutbenin sağ tarafında yüksekçe bir yere asılan Yavuz Sultan Selim tarafından kendi elleriyle taşıyıp, astığı saf altın iplikle işlenmiş Kabe kapısının örtüsü adeta büyüledi. Cami içerisindeki şadırvan, iç alanını süsleyen çiniler, minyatürler ve ahşap oymaları görmenizi, özellikle sabah namazını eda etmenizi şiddetle tavsiye ederim. Yeşil Cami, Ulu Cami gibi Osmanlı mimarisinin ilk örneklerinden biri ve 15.yüzyıldan kalma Çelebi Sultan Mehmet’in emriyle inşa edilmiş. Ünü ise içine adım atar atmaz Osmanlı çini sanatını yansıtan çini kaplamalarından geliyor. Dışarıdan zarif ama gösterişli görünen caminin iç bölümü çok daha şatafatlı ve tam bir sanat eseri değerinde . Caminin “Yeşil” ismini bir zamanlar yeşil çinilerle örtülmüş olan minare ve kubbelerden dolayı aldığı tahmin ediliyor. Hatta Yeşil Cami Bursalılar tarafından çok benimsendiği için bulunduğu semte de “Yeşil” ismi verilmiş. Bahçesinde bulunan yüzlerce yaş günü kutlamış koca çınarların gölgesinde otururken keşke diyorsunuz dili olsa da gördüklerini, işittiklerini bir bir anlatsa. Tarihi mekanları gezmekten hiç bıkmam diyorsanız Bursa’nın tam da size göre bir yer olduğu kesin. Ulu Cami’nin hemen yanındaki alanda bulunan Koza Han II. Bayezıt tarafından yaptırılmış tarihi bir kervansaray. İki katlı handa 95 adet oda bulunuyor. Bursa’yı ipek ve ticaret merkezi olarak biliriz. İlk yapıldığı dönemlerde kervansaray özellikle ipek ticareti ile ünlenmiş ve hala bu özelliğini koruduğunu görmek güzel. Şehirde tarihte büyük olaylara imza atmış bazı önemli şahsiyetlerin türbesini ziyaret etme imkanı da buldum. Etkisi altına alan bu yerlerin en başında Osmanlı Devleti için önemli iki isim Osman Gazi ve Orhan Gazi türbelerini ziyaret etmekti. Turistik yapı da Dünyanın en eski çarşılı köprüsü olduğu tahmin edilen Irgandı Köprüsü yaklaşık 600 yıllık bir geçmişe sahip, dünyada benzer tarzda yapılar Venedik, Floransa ve Bulgaristan/ Lofça’ da yer alıyor. Yüz yılların tarihi esintisini yaşatan bu köprü, altından akan su, etrafını çevreleyen yeşilin bin bir tonundaki dev ağaçları izlerken hani Kur’an-ı Kerim de cennet tasvir edilirken "altlarından ırmaklar akan cennetler" terimi kullanılır ya, insana burası cennetten bir yer değil de ne dedirten türde. Birçok şehir saat kulesiyle ünlüdür; Bursa’nın saat kulesi de Tophane Saat Kulesi. Yapının  II. Abdühamit’ in tahta çıkışı şerefine inşa edildiği söyleniyor. Bursa manzarasını bütün olarak görmek içinde saat  kulesinin yer aldığı Tophaneye çıktığınızda şehir ayaklarınızın altına seriliyor. Bursa çevresinde gitme imkanı bulduğum önemli turistlik noktalarından biri olan şirin mi şirin ilçesi Mudanya da vardı. Özellikle yaz aylarında deniz havası almak, girip serinlemek isteyenlerin gözdesi bir yer. Tarihi konak evleri, plajlarında kendini denize, kuma, güneşe teslim eden insanlarıyla, eğlenceleriyle, restoranlarıyla ünlü, ışıldayan ilçe Mudanya. Gezdiğim tarihi yerlerin, sanatsal değerlerin yanında Bursa’nın yöresel yemekleri de oldukça zengin. İskender Kebabı, İnegöl köftesi, pideli köftesi, kestane şekeri, tahinli pidesi, Bursa simidi , Bursa lokumu dedikleri o tarçınlı, cevizli,tahin karışımından oluşan lezzet bütünü tam anlamıyla enfesti. Restore edildikten sonra günümüzde kültür merkezi olarak hizmet veren yaklaşık 600 yıllık tarihi hamamda, 22 çeşit baharat ile hazırlanan Osmanlı çayı, geleneksel yöntemlerle demlenip sunulması, tarihimizin yaşatılması son derece anlamlı. 

Bursa gezim boyunca zamanı elimden geldiğince verimli kullanma gayreti gösterdim. Eminim gezilecek, görülecek, tadılacak, keşfedilecek daha nice güzellikleri vardır. Gezip, gördüğüm, tattığım, hissettiğim her izlenimi sizlerle paylaşmaya çalıştım. Bir nebze de olsa hissettirebildiysem ne mutlu. Bundan sonra ki yazımda nasip olursa İstanbul gezimin üzerimde bıraktığı izlenimlerle sizlerle olacağım. O zamana denk esen kalın, en az Bursa kadar.

Yazar

Ayşegül Emre

3 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *