GÖKYÜZÜNÜN EN GENİŞ OLDUĞU MAĞRİP ÜLKESİNDEYİZ


976 Görüntüleme

Fas aralarında o bölgede bulunan bir kaç ülkenin de olduğu Magrip ülkelerinden birisi.

Kayseri MÜSİAD'ın son dönemde başlatmış olduğu yurt dışı iş ve kültür proğramları çerçevesinde; Tunus, Suriye ve Kıbrıs'dan sonra bu defa rotamız bir Mağrip ülkesi olan Fas oldu.

Mağrip Arapça da batı demek. İslam coğrafyasında merkez Kabe alındığında batısına düşen bu bölge batı ülkelerinde olarak biliniyor.

Fas da bu anlamda önemli bir Mağrip ülkesi.

 

BİZİM MÜCADELEMİZİN NE DENLİ KIYMETLİ OLDUĞUNU BURADA BİR KEZ DAHA ANLADIM

Fas Afrika'nın kuzey ucunda, Arap ve Berberilerin çoğunlukta olduğu,

  Fransa'nın işgal edip somürge ülkesi olarak kullandığı, bunun yanında ABD ve batı ülkelerinin etkisinde, baskısında kalan ve hala da kalmaya devam eden, ekonomisi zayıflatılmış ve bu ülkeler tarafından adeta kullanılmakta olan, halkları açısından mahsun ve talihsiz ülke Fas.

Fransızlar yıllar önce burasını parça parça işgale kalkıştığında, bize birşey olasın düşücesi ile, bizim gibi mücadele etmeyip şehirlerinin anahtarını onlara teslim ederlerken,

bugün bu duruma gelebilecekerini düşünmüşler midir bilemiyorum.

Burada ben bizim mücadelelerimizin, ülkemizi teslim etmemek uğruna vermiş olduğumuz kahramanca savaşlarımızın ne denli kıymetli olduğunu bu ülkeye geldiğimizde bir kez daha anlamış oldum.

Sömürülmüş, teslim alınmış, ekonomisi zayıflatılmış, kendilerine muhtaç bırakılmış kos koca bir devlet ve ülke insanı gördük buralarda.

Halkı bin 500 ila 2 bin dinar asgari ücretle köle edilmiş. Karınları bu gelirle doymayan bir çok ülke insanı kullanılmaya musait haldeler. Tanca şehrinde haşhaş üretimi İspanya üzerinden Avrupa'ya taşınmakta,  Marakeş şehri Avrupa'nın eğlence arka bahçesine dönüşmüş halde. Marakeş'de gece sokaklarına çıktığınızda bu çaresizliği net olarak görüyorsunuz. Bununla birlikte sokaklarda dilenen ve evsiz genç ve yaşlı insanların sokaklarda geceliyor olmaları iç acıtıyor burada.

 

CAMİLERİ NAMAZ VAKİTLERİ DIŞINDA KAPATIYORLAR

MÜSİAD Kayseri heyetinden iş insanı dostlarla ülkenin en büyük şehri Kazablanka Havaalanına indik. Kazablanka beyaz ev demek. 

 Sinema tarihinin klasikleri arasında yer alan ve tüm zamanların en iyi filmlerinden birisi olarak kabul edilen, aynı isimle çekilmiş film sayesinde, Kazablanka'nın ünü neredeyse ülkenin önüne geçmiş durumda. Burada şehri gezip, ülkenin cami ve minare mimarisini en iyi temsil eden kare şeklinde inşa edilen dünyanın en büyük minareli Hasan 2 Camini ziyaret ettik. Bu cami üçte biri Atlas Okyanusu üzerine, üçte ikisi de karaya inşa edilmiş çok gösterişli ama kapı da güvenlik bulunan ve bu ülkedeki tüm camiler gibi sadece namaz vakitlerinde açık diger zamanlarda kapalı kalıyor.

O gece kalacağımız otelde ticari ateşe den ülkenin ticareti ve iş imkanları hakkında bir sunum aldık.

Ertesi gün ülkenin başkenti Rabat'a geçerek öncesinde eski şehir olarak bilinen,  mavi beyaz renklerde boyalı evlerin bulunduğu  Medina Bölgesindeki dar sokaklı bizden olan mahallesinde yabancılık hissetmeden gezindik. Fas renkler ülkesi olarak bilinir. Kahverengi renginin her tonunun da çokça yer aldığı aksesuarlı bu renkli dünya diyebileceğimiz Medina bölgesi gerçekten bizim anlayişimiza ve inancımıza oldukça yakın ve insanı da sürekli yüzümüze gülen, Türk olduğumuzu hemen anlayıp gerek ülke Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a gerekse de futbol takımlarımızaTürkçe sözcuklerle övücü sözler sarfetmeleri dikkat çekiciydi.

 

BÜYÜKELÇİMİZDEN HER TÜRLÜ DESTEK SÖZÜ GELDİ

Buradan ülkenin kraliyet sarayına geçtik ve bir bölümünü ziyaret ederek Rabat Büyükelçimizin konutuna geçtik.

Fas Büyükelçimiz Ahmet Aydın Doğan bizleri kapıda karşıladı ve bu görüşmeyi ne denli önemsediklerini biz oraya vardığımızda yapılmış olan hazırlıktan görüp anladık. Muhteşe Bahçesinde bizim için hazırlanan bölümde Fas'ın yerel lezzetlerinden oluşan ikramlarla samimi bir sohbetimiz oldu Sayın Büyükelçi ile. Ticaret Ateşemizin de hazır bulunduğu ziyaretimizde ülkenin ticareti ve iş imkanları hakkında ayrıntılı bilgiler edinmis olduk. Büyükelçi Ahmet Aydın Doğan, burada heyetimiz tarafından yapılacak yatırımlarda gerekli her türlü desteği sağlayacakları sözünü vererek ziyaretimiz boyunca göstermiş olduğu sıcaklık ve samimiyetle bizleri uğurladı.

Rabat ziyaretimizi tamamlayıp akşam üzeri tekrar güneyde bulunan ve 3 gün boyunca kalacağımız Marakeş'e doğru heyetimizle birlikte hareket ettik.

Marakeş'de geniş katılımlı Fas'lı iş insanlarından oluşan bir heyetle verimli bir görüşmemiz oldu. İyi bir organizasyonla yoğun bir katılım sağlamışlar programımıza. Rehberimiz eşliğinde karşılıklı olarak tanışmamızın sonrasında b2b görüşmelerine geçildi ve birlikte iş ve yatırım yapılabilmesi adına önemli bir adım atılmış oldu.

Kazablanka "beyaz ev" demek, Rabat "kale", Marakeş de "tanrının toprakları". Bu üç şehri gezdik gördük ve ne denli isabetli isimlerden olustukarını müşahede ettik. Kayseri'de ve Türkiye'de yaşayanlar olarak dağların ve yüksek binaların gökyüzünü nasıl da darattıklarını, aslında gökyüzünün oldukça geniş olduğunu burada anlıyorsunuz.

Bu ülkede gökyüzünün ne kadar geniş ve renkli olduğunu görebiliyorsunuz.

Bu ülkede ülkemiz için vermiş olduğumuz mücadelenin,

Bu mücadelelerimizde akıtmış olduğumuz kanların değerini, boyun eğmemenin ve teslim olmamanın özgürlüğünü iliklerinize kadar hissedip, 

şükrünü taaa kalpten içtenlikle arz ediyorsunuz Yaradanınıza.

Bu duygularla özlediğimiz ülkemize, ailemize, dostlarımıza kavuşmak ümidiyle bu gece dönüyoruz inşallah..

Bu yurt dışı programını da dıgerleri gibi eksiksiz organize eden Kayseri MÜSİAD Başkanvekili Ferhat Akmermer ve Yönetim Kurulu Üyemiz Alice Grup Ali Koray Özandaç'a  ve Yönetim Kurulu Baskanı Mehmet Kütahneci'ye Yönetim Kurulu Üyeleri olarak teşekkür ediyoruz.

 

 

Yazar

Erdinç Teğmen

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *