FETÖ yöneticileri yurt dışı toplantılarında, 17-25 Aralık sonrası FETÖ ile mücadele eden isimleri işaret ederek, 'şu isimler o şehirden yakında gidecekler, bu isimler o görevden alınacak ve orada rahat edeceğiz!' gibi kehanetlerde bulunuyor. Ve sahiden de bu süreçte FETÖ ile mücadele vermiş kamu görevleri bir bir hedefe konuyor ve yerleri değiştiriliyor. Pasif görevlere atamaları gerçekleştiriliyor, çeşitli tehdit ve baskılarla gözleri korkutulmaya çalışılıyor.

Adamlar oturuyor planlıyor, bunlar yakında olacak diyor ve oluveriyor.

İçerideki kriptoları ile bu operasyonu bir bir gerçekleştirebiliyorlar.

Elini taşın altına koymuş, her türlü tehdit ve baskılara rağmen bu hain terör örgütünü, hükümetin almış olduğu kararları uygulayan bu kamu görevlileri bugün adeta cezalandırılmakta, küstürülmekte, baskıyla yıldırılıp istifaya zorlanmaktalar.

Şehirlerdeki ya da kurumlardaki bu mücadeleyi zayıflatmak adına, tayinlerle bu birlikteliği bozmanın planını muntazaman yürütmekteler.

Bir taraftan da ucu dışarılara dayanan bu yapının  dış planlayıcıları, ülke gündemini sürekli meşgul ederek, kripto uygulamanın dikkat çekmemesi adına destek vermekteler.

Diğer taraftan da, yargılamaları etkilemek adına, mağduriyetler edebiyatı yapıp algı çalışmasını buradan da yürüterek, çok yönlü bir FETÖ taktiği uygulanmakta.

Sanki bu ülke insanına 15 Temmuzda darbe yapan, 250 evladını şehit eden, ülkeyi maddi manevi büyük bir cendere içerisine iten FETÖ aklanmaya çalışılmakta, batı ülkelerinin bugünlerde ajan kılıklı bir rahip üzerinden bir dış müdahalenin içeride zemini yeniden hazırlanmakta.

Başarırlar başaramazlar bu planlarını, yeniden ülkeye dış destekli bir müdaheleye girişirler yahut girişemezler, bunda değilim ancak şu var ki, FETÖ ile mücadele eden isimler bugün hedefteler ve sindirilmeye çalışılmaktalar.

Sahiplenip, ödüllendirilecekleri makamlara terfi edileceklerine, tam tersi bir uygulamaya mâruz bırakılmaktalar.

Durum bu anlamda hiç de iç açıcı değil.

İnsanların mücadele azimleri kırılırsa, yarın benzer bir saldırıya mâruz kaldığımızda, bu ülkeyi hiç bir zaman rahat bırakmayacaklar, mücadele edecek isimler bulamayız.

Cezalandırılacağını, baskıya maruz kalacağını, daha önceki yaşanmışlıklardan görmüş olan insanlara siz görevlerinde mücadele ettiremezsiniz.

Yazık edersiniz bu ülkeye ve mücadeleci ruhuna.

Yazık edersiniz bu ülkeden medet bekleyen tüm insanlığa.

Yazık edersiniz 15 Temmuz'da tankların altına set olan şehitlerimize.