Ekonomimiz toparlanır mı?


345 Görüntüleme

Güçlü Türkiye olabilmemiz ve devler liginde mücadele verebilmemiz için, Osmanlı'dan günümüze ertelenen ekonomik kalkınma hamlemizi kararlılıkla gerçekleştirmemiz gerekiyor.

Yerli ve milli üretime geçerek tarımda, hayvancılıkta ve teknolojide yapılacak hamleler ile dışa bağımlı ekonomi anlayışında köklü değişime gidemedikten sonra, gerçek bir başarı hikayesinden söz etmemiz mümkün olamaz.

Son dönemde küresel aktörlerle yaşamış olduğumuz siyasi krizler, ekonomide ertelenmiş olan meselelerin ivedilikle halledilmesini zorunlu kılmaktadır.

Zira ekonomisi güçlü ülkeler, biz benzeri siyasi krizlerle karşı karşıya olduklarında, bu tarz krizlerden fazlaca etkilenmeden yollarına devam etmenin rahatlığı içerisinde olduklarını görmekteyiz.

16 yıllık AK Parti iktidarında Başkan Erdoğan, başta siyasi alanda olmak üzere bir çok alanda başarı hikayesi yazmıştır. 2012 yılında çökmüş bir ekonomiyi devralan Erdoğan, IMF'e bağlanan ve bu sebeple de siyasi özgürlüğünü kaybetmiş bir ülkeyi IMF'e borç verebilecek bir pozisyona getirmiştir.

Dünyanın ekonomik krizlerle boğuştuğu dönemlerde bile, ülkeyi ekonomik krizlere sokmamış bir iktidar, ABD'nin başlatmış olduğu ekonomik savaşta Türk halkına bu saldırının da üstesinden geleceği umudu ve güvenini vermektedir.

Ülkeyi ekonomik borç batağından düzlüğe daha önce başarı ile çıkartmış olan bu hükümet, bugün yine ekonomi üzerinden gelenlerin üstesinden gelebilecek referansa sahiptir. 

Bugün hükümet bu saldırının üstesinden gelebilmek için bütün imkânlarını da seferber etmiştir. Bu saldırıyı da bertaraf ederek, büyük devlet olma yolunda ilerleyip, önüne koymuş olduğu hedeflere ulaşacak olmanın inancıyla hamlelerini ortaya koyuyor.

Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak Yeni Ekonomik Programını açıklarken, yeni bir başarı hikayesi için ana motivasyon kaynağının Türk ekonomisinin son 16 yılı olduğunun altını çizdi.

Yeni ekonomi programı üç ana temel üzerine oturacak: Dengeleme, disiplin, değişim. Bu yıldan başlayarak, 2021'e kadar ekonomik dengeleme süreci hedefleniyor. Bu program kapsamında, 2019 büyüme 2.3, 2020'de 3.5, 2021'de yüzde 5 büyüme öngörülüyor.

ABD ve batının ajanları olan FETÖ ve PKK'nın bizzat içimizde olduğu dönemlerde biz başarı hikayeleri yazmışsak, şimdilerde tam temizledik diyemesek de zayıf ve daha etkisiz oldukları bir dönemde daha sağlam adımlar atabileceğimize inancımız tamdır.

Küresel oyuncu olma hedefimize doğru ilerlerken düşman sayımızın arttığı bir dönemde ekonomik savaşla bu ilerleyişimizi durdurmaya çalışanlara verebileceğimiz cevap milli ve yerli üretim, ekonomide ertelenen sorunlara köklü çözümler ortaya koyabileceğimiz kararlı bir duruştur.

 

Yazar

Erdinç Teğmen

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *