Çocuk Terbiyesinde Baba


885 Görüntüleme

Yüce Rabbimizin lütfu olan çocuklar ailelerimize mutluluk ve sevinç getirir. Çocuk, cennet nimetlerinden biridir. Hz. Peygamber (sav) “Evlad kokusu, cennet kokusudur.” “Evlad dünyada nur, ahirette sürurdur.” Her ağacın bir meyvesi vardır. Aile’nin meyvesi de çocuktur. Bir anne ve babanın bırakacağı en güzel ve değerli miras: İslam’a, Kur'an'a tâbi olan, vatanını, milletini seven, çalışkan, dürüst ve terbiyeli çocuklar yetiştirebilmektir. Bizler her konu da olduğu gibi rehberimiz ve önderimiz Hz. Muhammed (sav)’i örnek alarak nebevi bir yöntem ile evlatlarımızı yetiştirmeliyiz. 

Sevgili Peygamberimiz (sav) şu hadis-i şerifiyle bunu beyan etmişlerdir: “Hiçbir baba çocuğuna güzel ahlâk ve terbiyeden daha üstün bir hediye vermiş olamaz.”

Çocuk Terbiyesinde Babanın Rolü

Ülkemizde genel olarak, “çocuk terbiyesi” denilince öncelikle “anne” akla gelir. Erkek ve kız, bütün çocukları her dönemde eğitip yetiştirmek, her türlü problemleriyle ilgilenmek; öncelikle ve sadece annenin vazife ve sorumluluğu gibi anlaşılır ve uygulanır. Hâlbuki gerek yüce dinimiz İslâm’a, gerekse çocukların şahsiyet ve psikolojik gelişimlerinin sağlıklı ve dengeli olabilmesi için; hem annenin, hem de babanın evlatlarıyla birebir ilgilenmesi gerekir. Annenin boşluğunu tam olarak baba; babanın boşluğunu da layıkıyla anne dolduramaz.

Unutmayalım ki, çocuk ana-babaya birer emanettir. Bu emanet, ailenin sorumlulukların tam anlamıyla yerine getirmesi neticesinde dünya ve ahiret mutluluğun vesilesi olabileceği gibi, gerekli sorumlulukların yerine getirilmemesi neticesinde dünya ve ahiret sıkıntısı olabilmektedir. Yüce Rabbimiz bir ayette şöyle buyurmaktadır: “Bilin ki mallarınız ve çoluk çocuğunuz birer imtihan vesilesidir. Allah katında ise büyük bir mükâfat vardır.”

Çocuk Terbiyesinde Babanın Sorumluluğu

Rabbimiz bizleri sorumlu birer varlık yaratmıştır. İnsanoğlu yaşadığı süre boyunca ya yöneticidir ya da yönetilendir. Yönetenler idâre ettiklerinden, yönetilenler de kendilerine emanet edilen işlerden sorumludur.

Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: “Hepiniz çobansınız. Hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Âmir memurlarının çobanıdır. Erkek ailesinin çobanıdır. Kadın da evinin ve çocuğunun çobanıdır. Netice itibariyle hepiniz çobansınız ve hepiniz idâre ettiklerinizden sorumlusunuz.”

Peygamber Efendimiz (sav) sorumlu olan kimseyle sorumlu olduğu şeyleri çoban - sürü teşbihiyle anlatmıştır. Nasıl ki bir çoban kendisine emanet edilen koyunları gözetip muhafaza ediyorsa bir baba da çoban misali elinin altında bulunan ailesini muhafaza etmelidir.

Aile reisi olarak baba aile fertlerini mutlu etmeyi hedef almalıdır. İnsanın mutlu olması her şeyden önce kâmil bir imanla mümkündür. Bu sebeple aile reisi dinimizi yaşayarak aile fertlerine örnek olmalı, Rabbimizin emir ve yasaklarını uygulatarak onları -âyet-i kerîmede belirtildiği üzere- yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden korumalıdır. Sonra onları en iyi şekilde gücünün yettiği oranda yaşatmaya gayret ederek huzurlu bir aileyi inşa etmeli ve onların geçimlerini idame ettirmelidir.

Çocuk Terbiyesinde Baba’nın Görevleri

Hayırlı bir evlat yetiştirmek isteyen anne-babaların, kendi anne ve babalarına karşı hayırlı birer evlat olmaları gerekmektedir. Bir çocuğun annesi ve babası dedelerine ve nenelerine nasıl hayırlıysa, çocuk da ailesine o şekilde davranacaktır. Bu sebeple anne-babanın asli görevi çocuklarına en güzel şekilde rol model olarak hayatı yaşayarak göstermelidir. Bir babanın görevlerini özetle sıralayacak olursak:

- Helal lokma-helal rızık ile beslemeli

- Saygı ve sevgiyi öğretmeli, ahlak sahibi ve dürüst bir birey olması için gayret etmelidir.

- Sorumluluk bilincinde rol model olmalı ve kendileri üzerinde yapması gereken sorumlulukları yerine getirerek çocuklarına örnek olmalıdır. 

- Ailenin mânevî hayatıyla birebir ilgilenerek ya öğretmeli ya da öğrenmeleri için gayret etmelidir. Ahiretteki ahvâlinden mes’ûl olduğunu unutmamalıdır. 

- Dinimiz çocukların maddî velâyetini, genel olarak babaya verdiği gibi, mânevî velâyetini de babaya vermiştir.

- İman ve Ahlak yönüne dikkat edilmeli.

- Çocuklar arasında eşit muâmele yapmalıdır.

- Çocukları yerine göre taktir ve yerine göre de ikaz etmelidir.

- Verdiği sözü tutmalı ve yapamayacağı şeyleri de söylememelidir.

- Nasihatlerde bulunup uygun bir uslüp ve yöntemle tavsiyelerde bulunmakladır.

- Çocukların davranışlarını kontrol ederek başıboşbırakmamalı ve sağlam, sağlıklı karaktere sahip olması için gayret etmelidir.

- Çocuklarına zaman ayırmalıdır.

- Çocuklarına değerli olduklarını hissettirmeli ve aşağılamamalıdır.

- Çocuklara okumayı sevdirmeli ve evlerimizde oluşturulacak kütüphanelerle kitabın hayatımızın bir parçası olduğu benimsetilmelidir.

Değerli kardeşlerim!

Daha çok şeyler yazabiliriz. Özetle çocuklarımız sadece ailenin değil aynı zamanda bir milletlin geleceği yarınları demektir. Bugünün çocukları geleceğin anne ve babalarıdır. Onlar da almış oldukları iyi veya kötü terbiyelerini kendi çocuklarına aktaracaklardır. Geleceğini düşünen, doğru bir şekilde vazifelerini ifa eden, çocuklarının terbiyesinde ve eğitiminde çaba harcayan, her anne baba topluma en büyük hizmeti etmiş olur ve bu fedakârlıkları karşısında inşallah dünyada ve ahirette çok iyi bir mükâfata ulaşırlar. Aynı şekilde, eğer bu hususta gereken zahmeti göstermezlerse ve sorumsuzca hareket ederlerse sadece kendi çocuklarına değil, topluma da zarar vermiş olur ve kesin olarak Allah katında da sorgulanmaya tabi tutulurlar.

Yüce Rabbimiz bizlere evlatlarımızı en hayırlı şekilde yetiştirip ümmetimize, vatanımıza, milletimize, bütün insanlığa faydalı insan olarak yetiştirmeyi nasip etsin.Amin…

Yazar

Abdülaziz Öztürk

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *