Yükleniyor
Yükleniyor
Ülkemizde her dönemde birileri İslam adına eylemler yaparak kendilerini ön plana çıkardılar. Hiç şüphesiz bunda laik medyanın payı çok büyük olmuştur. Laiklik adına İslamiyet aleyhinde her fırsatı değerlendiren medya bu tür cemaatleri her zaman gündemde tutmayı başarmıştır. Geçmişte Cemalettin Kaplan cemaati, doksanların sonunda aczimendiler, Fetö ve Alparslan KUYTUL…
Hepsinin ortak özelliği kendi davalarının hak davası olup kendileri dışındakileri batıl yolda olmakla itham etmeleridir. Kimi zaman sarık cübbeyle eylemlere katılırlar kimi zamanda camileri provakatif eylemleri için mesken tutarlar. Din Görevlilerine TC’nin İmamı derler arkalarında namaz kılmazlar, devleti zulmetmekle suçlayıp terör örgütlerine tek bir kelime bir sarf etmezler…
Gelelim Kuytul hareketine….
Alparslan Kuytul hareketi namı diğer Furkan vakfı mensupları seslerini her dönemde provakatif eylemlerle duyurarak gündemde kaldılar. 15 Temmuz öncesinde Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik tehditkar ifadeleri ve sonrasında Fetö lehine beyanatları devam etti. Ülkemizin milli güvenlik hususlarında sınırötesi hareketlerde her daim devlet aleyhinde konuşmayı tercih etti.Afrin Operasyonu öncesi “Amerika karşısında Türkiye’nin başarısızlığa mahkûm…” olduğunu ifade ederek Kahraman ordumuzun ve şehitlerimizin başarısangölge düşürmeye çalıştı. Alparslan Kuytul Haddini aşarak iç karışıklık amacına hizmet eden bir konuşmasında “Türkiye’yi dinsiz bir komite ele geçirmiştir…” dedi…
Devleti her zaman karşısına almayı kendisine görev bilen bu cemaat sürekli olarak izinsiz gösterileriyle polis engeliyle karşılaşınca, sözde İslami bir direniş içine girmiş gibi tiyatroya çeviriyor ve bu sayede sanki İslami cemaatlere saldırı var algısı oluşturuluyor…
Bu tiyatronun en son sahnesi ise geçmişte günlerde Gaziantep’te itikaf bahanesi ile yaptıkları fitne operasyonudur. Diyanet’in imamlarının arkasında namaz kılmayı reddedenama her ne hikmetse pandemi nedeniyle camilerde teravih namazı kılınmadığı zaman bunlar teravih namazı kılmak içincamilerin önünde toplanan bu gafillerin amacı teravih mi yoksa fitne mi?
- Normal zamanda camileri doldurma şerefini almak istemeyen bu cemaat niçin yasak olduğu bir dönemi tercih ediyorlar?
- Hani cami imamları arkasında namaz kılınmazdı?
- Acaba camileri istismar ederek toplumda infial mi oluşturmak istiyorsunuz?
- Amacınız İslam’ın şerefini yükseltmek ise niçin ümmet içinde fitne oluşturuyorsunuz?
Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de “ Fitne öldürmekten daha şiddetlidir” buyuruyor. Emperyalist güçlerin islam ülkelerindeki işgallerini ve katliamlarını dile getirmeyen, Siyonist İsrail’in Filistindeki işgalini gündeminde tutmayan bir cemaat nasıl bir İslami cemaat olabilir?
Bu cemaate çağrım şudur ki nasıl ki Cemalettin Kaplanlar, Müslüm Gündüzler ve Ali Kalkancılar birilerinin piyonu olup İslam’a zarar verdilerse sizlerde aynı zararı ve tahribatı veriyorsunuz. Başınızdaki insan samimi bir Müslüman olsa İslam düşmanları olan siyasilerden medet ummaz, onlara avukatlığını yapmaz. Onların sözcülüğünüzü yapmanızdaki temel espiri hem islama zarar vermek hem de düşmanımın düşmanı benim dostumdur mantığı ile hareket etmeleridir.
Birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyacımız olduğu bugünlerde gelin kardeşliğimizi güçlendirelim. Birbirimizi sevelim ve kamil müminler olarak ümmeti bir araya getirelim.
- Rabbimiz bizleri hidayet yoluna girdikten sonra sapıtanlardan eylemesin.
- Nefsimizi ve neslimizi bu tür fitne ve fesat odaklarından muhafaza eylesin.
Abdülaziz ÖZTÜRK/Kayseri
0 Yorum:
Yorum Bırakın