"Kedicikleri" ile tanıdığımız ve kendisine ait bir TV kanalında bu sarışın bayanlarla adının sonunda bulunan "hoca" kimliğine yakışmayan bir tarzla şarlatanlıklar yapan Adnan Oktar ve yaklaşık 235 kişiye önceki gün sabaha karşı gözaltı operasyonu yapıldı.

Ahmet Hakan'ı arıyor Oktar, operasyonun yapıldığı sabah 06:38'de. Ballandıra ballandıra anlatmış Ahmet Hakan yatağında uyurken gelen bu ısrarlı telefonu. Yememiş içmemiş, kimi arayım diye düşünmüş sonra da daha önce hiç görüşmediği Ahmet Hakan'ı arayıp durumu  şikayet etmiş. Belkide Hakan'dan önce birilerini aramıştır, polis kapıma dayandı alacaklar beni, kurtarın demiştir. Onlar da medya ve medyadaki kalemşörleri üzerinden ayar verdiklerinden her daim, "bizim Ahmet'i ara, söyle ilgilensin bizim adımıza demişlerdir de öyle aramıştır Adnan Oktar kim bilir...

Sanırım onlar da Ahmet Hakan'ın yazdığı Hürriyet Gazetesi' nin el değiştirdiğini hatırlayamayıp uyku sersemliğiyle, böylesi bir yanlış yönlendirme yapmıştırlar diye düşünüyorum. Zira Hürriyet el değiştirdikten bu yana Ahmet Hakan sürekli CHP'ye yanlışlarını dalga geçerek  hatırlatıp, niye hep kaybediyor olduklarına dair tespitlerde bulunur yazılar kaleme almaya başladı. Kısacası sizin Ahmet çok değişti çok. Dedik ya sabah erken saatte aranınca o birileri, hatırlayamamışlardır Ahmet'in ve medyasının değişmiş olduğunu.. 

Neyse konuyu dallandırmadan Adnan Oktar Ahmet Hakan telefon konuşmasına dönelim. 

Oktar yatağından zoraki uyandırdığı Ahmet Hakan'a başlıyor şikayetlenmeye:

"Alo Ahmet Bey ben Adnan Oktar. İngiliz derin devletinin etkisiyle şu anda bizim arkadaşlara bir operasyon yapılıyor. Ben bu işten Tayyip Hocamızın haberinin olmadığından eminim. PKK falan dururken bizim arkadaşlara operasyon yapılıyor." Konuşuyor da konuşuyor operasyonun şaşkınlığıyla Adnan Hoca!

 Ahmet Hakan, şaşkın ve aceleci konuşmayı uykulu bir şekilde dinledikten sonra Oktar'a operasyon yapılmakta olduğunu ve Oktar'ın bu durumu şikayetlenmek için kendisini aradığını anlıyor ve, 'konuştuğunuz bilgileri aldım , geçmiş olsun, teşekkür ederim falan' diye eveleyip geveliyor ve telefonu kapatıyor. Bu tabir Ahmet Hakan'ın köşesinde dile getirdikleri. Yani ben ekleme falan yapmıyorum.

Ahmet Hakan özünde şunu itiraf ediyor: 'Bu saatte bunun için mi aradın kardeşim beni. Önceden olsaydı tamam, tam benlik durumdu, sahiplenirdim sana. Yüklenirdim, yazar çizerdim, hesabını da bir güzel sorardım hükümetten, Erdoğan'dan. Eskide kaldı o günler Hocam, yapamam şimdi birşey. Hem şimdi sistemi de değiştirdiler, Başkan oldu Başkan, ne diyim şimdi adama. Üstelik patronum eski patron değil, şartlar çok değişti çok. 

Tamam anladım geçmiş olsun, bakayım yine de ben, kem küm..'

Yolun sonuna geldiğini anlamış olmalı Adnan Oktar bu 'kurtarın geldiler' telefonlarının yüzüne çaresizce kapamalarından sonra ve kendi çaresizliğini derin derin yaşamıştır güvenlik kuvvetleri kelepçeyi kollarına geçirdikten sonrasında. 

Lüks içerisinde yaşadığı ve bugüne kadar  kendisine sunulan geniş imkanların ve rahatlığın sonuna geldiğinin.