Önceki gün alelade bir seçim değil, geleceğimizi oyladık. 

Tarihimizin en büyük zaferlerinden birini ülke olarak 81 milyon hep birlikte  kazandık. Farkında olmasalar da bu topraklarda hayat süren muhalefet de bizimle birlikte kazanan taraf oldu.

Milletimiz kazandı, bize umut bağlayan  masum ve mazlum halklar dualarıyla kendileri, tüm cografya  kazandı.

Kudüs kazandı, Halep kazandı, Üsküp kazandı, Bosna kazandı, Afganistan kazandı, Musul ve Kerkük kazandı, Afrin kazandı.

O sebepledir ki sadece bizler değil, o coğrafyalardaki kardeşlerimizle aynı sevinci ve zaferi birlikte aynı anda kutladık, sokaklara hep birlikte döküldük.

Aynı dilden sevindik, benzer sloganlarla 

ve tekbirlerle yeri göğü inlettik.

Artık Türkiye'nin önünde bu saatten sonra kimse duramaz. Bu inancı birkez daha gönüllerinizde tazeledik, ve dünyaya ilan ettik.

Tüm sinsi oyunlara rağmen, her türlü algı operasyonlarına inat, bütün terör unsurlarının işbirliği içerisinde saldırılarına hep birlikte göğüs gererek, korkmadan ve boyun eğmeden milli bir duruş sergileyen  halkımız birkez daha tarih yazmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti'nin sistem değişikliğiyle birlikte ilk başkanını seçeceği bu seçim öncesinde, yönetemedikleri Erdoğan'ı seçtirtmemek adına birçok kaos planlarını devreye sokmuş, çirkin algı operasyonlarıyla halkın tercihini değiştirmeye çalışmış, muhtıra, darbe ve suikast girişimleriyle susturmaya çalışmış, bir çok siyasi mühendislik projeleriyle  yalnızlastırma gayreti içerisinde olmuş, ekonomik ambargolarla baskılar oluşturmus ancak 16 yıldır halkın önüne konan seçim sandıklardan Erdoğan'ın zaferlerine engel olamamışlardı.

Bu seçim o plancılar için son şanstı ve oldukça geniş bir cepheden yeni plan ve siyasi figürleri önümüze çıkartmışlardı.

Kendi aralarında çoğunlukla mücadele eden ve sorunlar yaşayan batı ülkeleri, bazı Arap ülkelerini de yanlarına alarak, elbirliği ile Türkiye üzerinde kampanyalar yürüterek, 16 yıldır alt edemedikleri Erdoğan'ı bu kez siyaset sahnesinin dışına itebilmek adına bir kez daha çok güçlü bir biçimde gelmekten geri durmamışlardı.

Ülke halkı bir kez daha bu sinsi hamleleri boşa çıkartacak oy hamlesini 24 Haziran seçimlerinde kullanarak, 16 yıllık namağlup liderlerine, " dik dur eğilme, yürü" desteğini ve vefasını  güçlü bir şekilde bir kez daha ortaya koymuştur.

Erdoğan ve Türkiye birkez daha kazanmanın haklı gururunu bugün yaşamaktadır. Bu anlamlı zafer ülkenin bundan sonra da büyüyecek olması adına önemli bir referanstır.

Zafer inananlarındır, zafer Türk milletinindir.

Öyleyse kutlu olsun, mübarek olsun.