Yükleniyor
Yükleniyor
Böbrek taşı hastalığının tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygın görülen bir sağlık sorunu olduğunu belirten Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi’nden Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Bağcıoğlu, özellikle Ramazan ayında böbrek sağlığını korumak ve taş oluşumunun önüne geçmek için uyarılarda bulundu.
BÖBREK TAŞI HASTALARI ORUÇ ÖNCESİ ÜROLOJİ HEKİMİNE DANIŞMALI
Oruç tutmak ve böbrek taşı hastalığının oluşumu arasındaki ilişki hakkında bilgiler paylaşan Doç. Dr. Murat Bağcıoğlu, bu konuda yapılan çalışmalar incelendiğinde taş oluşum sıklığına Ramazan ayının bir etkisinin olmadığının tespit edildiğinin görüldüğünü ifade etti. Yine de kendi gözlemine göre her yıl poliklinik ve acil servislere başvuran hastalar içinde taş düşüren, kum döken ve böbrek ağrısı olanların Ramazan ayında yılın diğer zamanlarına göre bir miktar daha fazla olduğunu gördüklerini işaret eden Doç. Dr. Murat Bağcıoğlu, önerilerini şöyle sıraladı:
“Oruç tutacak kişiler, eğer iftar ve sahur saatleri arasında dikkatli olmazlarsa, uzun süren susuzluk hali, vücudun normal günlere oranla daha dehidrate kalmasına, idrar miktarının azalmasına ve idrar yoğunluğunun artışına neden olacaktır. Vücuttaki bu değişiklikler böbrek taşı hastalığının oluşumunda ve tekrarında çok istemediğimiz durumlardır. Bu nedenle oruç tutmak isteyen, böbrek taşı rahatsızlığı geçiren hastaların bu kararı, yapılacak böbrek kan değeri, idrar tahlili ve radyolojik görüntüleme sonuçlarının değerlendirilmesiyle kendilerini takip eden üroloji hekimlerine danışarak almaları daha doğru olacaktır.”
SIVI ALIMINDA ANA KAYNAK MUTLAKA SU OLMALI
Ramazan ayında böbrek sağlığını korumak ve taş oluşumunu önlemek için, en az 2-2.5 litre civarında olması gereken idrar miktarının azalmasına müsaade etmemek gerektiğini belirten Doç. Dr. Murat Bağcıoğlu, iftar ve sahur saatleri arasında, nefes alıp verme ve terleme ile olan kayıp da düşünülerek en az 3 litre sıvı alınması gerektiğini belirtti.
Doç. Dr. Bağcıoğlu, şu bilgileri paylaştı:
“Sıvı alımında ana kaynak mutlaka su olmalı, tein ve kafein içeren aşırı çay, kahve ve gazlı içeceklerin tüketiminin idrar içerisinde taş oluşumunda etkili olduğu bilinen okzalat miktarını artırdığı unutulmamalıdır. Bunların yerine de su, ayran gibi yumuşak içecekler tercih edilmelidir. Yine taş oluşumunu önlemede etkili olduğu kanıtlanan limon suyu, limonata ve portakal suyu tüketimi de faydalı olacaktır. En azından iftarda bir bardak limonata içerek taş oluşumunu önleyen sitrat miktarını idrarda artırmakta fayda var. Ramazan ayı sonrasında da sıvı alımının tüm güne yayılarak arttırılması yararlı olacaktır.
AŞIRI PROTEİN TÜKETİMİNDEN KAÇININ
Ramazan’da aşırı protein tüketiminden kaçınmanın da önemli olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Bağcıoğlu, “İftar sofralarında et, sakatat ve işlenmiş et ürünlerinin ya da aşırı yağlı, kolesterolden zengin ya da fazla miktarda karbonhidrat içeren yiyeceklerin hâkimiyetinden ziyade, bol lif içeren sebzelerin de olduğu dengeli menüler hazırlanmalıdır. Böylece idrarda kalsiyum ve ürik asit atılımı dengede tutularak, yine taş oluşumundan kaçınılabilir” diye konuştu.
TUZ SADECE YEMEK YAPILIRKEN ATILMALI
Doç. Dr. Bağcıoğlu, aşırı tuz tüketiminden uzak durulması gerektiğinin de altını çizerek “Sadece yemeklerin yapımında kararında kullanılacak günde 3-5 gram tuz alımı yeterli olacaktır, ekstra tuz kullanımı önerilmemektedir. Çünkü fazla tuz tüketimi idrarda sitrat miktarınıın azalmasına ve dolayısıyla taş oluşumuna neden olacaktır” dedi.
FİZİKSEL HAREKET İHMAL EDİLMEMELİ
Ramazan ayında fiziksel hareketin kısıtlanması ve egzersizden kaçınılmasının önlenmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Bağcıoğlu, iftardan en az iki saat sonra, en az 30 - 45 dakikalık düşük-orta tempoda yürüyüş ve ya kardiyo egzersizlerinin mutlaka devam ettirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
BU BELİRTİLERE DİKKAT!
Ramazan’da tüm tedbirlere rağmen yan ağrısı, kasık ağrısı, idrarda kanama ve yanmaya eşlik eden mide bulantısı ve kusma şikâyetleri olan hastaların hemen bir üroloji hekimine ya da acil servise başvurması gerektiğini hatırlatan Doç. Dr. Murat Bağcıoğlu, “Yapılacak tetkiklerle böbrekte ya da üreter dediğimiz böbrek çıkış kanalında üriner sistem taşları tespit edilebilir. Bu durumda da taşın yerine, büyüklüğüne, sertliğine ve kişinin böbrek yapısına bağlı olarak da taşın düşürülmesi için izlem, ses dalgaları ile taşın kırılması, idrar çıkış deliği ya da ciltten böbreğe girilerek yapılan kapalı operasyonlarla taşların lazer kullanılarak kırılması ve temizlenmesi gibi yöntemlerden uygun olanı üroloji hekimleri tarafından belirlenecektir” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.
0 Yorum:
Yorum Bırakın