Yükleniyor
Yükleniyor
Hunat Cami önünde tesbih satarak geçimini sağlayan (79) Mehmet Karaimam işe bisikletle gidip geldiğini söyleyerek, “Bisikletim olmadığı zaman otobüse binerim. Paramı öder binerim, bedava binmem. Ben paranın sırtında gezmeyi severim sırtımda taşımam. Ehliyetim var ama araç kullanmak istemiyorum. Araç çevreye zarar veriyor aynı zamanda trafik sorunu da var ve kazalar çok oluyor. 40 yıldır bisiklet kullanırım. Ben sağlığımı bisiklete borçluyum çünkü devamlı spor yapmış oluyorum” dedi.
Kayseri’de yaşayan bir çocuk babası 79 yaşındaki Mehmet Karaimam geçimini Hunat Camii önünde tesbih satarak sağlıyor. İşe 40 yıldır bisikletle gidip geldiğini söyleyen Karaimam, “Geçimimi tesbih satarak sağlıyorum. 40 yıldır bu işi yapıyorum. Burada tesbih satarım, kitap okurum, düşünürüm. Bisikletim olmadığı zaman otobüse binerim. Paramı öder binerim, bedava binmem. Ben paranın sırtında gezmeyi severim sırtımda taşımam. Kompleksiz insanlar her zaman için parasız hayatı seçer. Kompleksli insan mağazadan bir mal alıyor ‘beni küçük görürler’ diye alması gereken bir kuruşunu isteyemiyor. Kompleksli insanlar lüks hayranı olur. Kompleks öyle bir ilerlemiş ki adam bakır tencereyi bırakıyor, çelik tencere alıyor. Bir ay sonra çelik tencereyi satsa para etmez. Bir yerde ticaret bilmiyor, fakirliğe kader diyor” ifadelerini kullandı.
‘EHLİYETİM VAR AMA ARAÇ KULLANMAK İSTEMİYORUM’
Aracı tercih etmediğini ve toplu taşımaya da ücretini verip bindiğini dile getiren Karaimam, “Ehliyetim var ama araç kullanmak istemiyorum. Araç çevreye zarar veriyor aynı zamanda trafik sorunu da var ve kazalar çok oluyor. Bugün Japonya’da fabrikatör bisiklete biniyor. Bizim burada işçimiz kompleksli olduğundan araba beğenmiyor. Bisiklet sağlık yönünden spor, ekonomik anlamdan da kazançlı oluyor. Her yönden bisiklet avantajlı. Ama halkımızda kompleks var. 40 yıldır bisiklet kullanırım. Ben sağlığımı bisiklete borçluyum çünkü devamlı spor yapmış oluyorum. Aynı zamanda namazda spordur. Doktor bilse bunu namaz kılar. Haftada bir saat top oynayana para veriyorlar. Namaz kılana gerici diyorlar. İnsan ticaret bilecek hem dünyayı kazanacak hem de ahireti kazanacak. Hem sağlık kazanacak hem de para kazanacak ama maalesef bilmiyoruz. Adam emekli olmak için para yatırıyor, sağlığı israf ediyor, zamanı ve parayı israf ediyor. Çaya verilen paraya 1 litre süt alınır, bir kilo elma, iki kilo armut alınır. Bisiklet kullanılırsa kazanç olur. Bisikletin ekonomiye de katkısı var benzin israf olmaz enflasyon biter, her eve et girer” şeklinde konuştu.
‘DEDEYE YAŞLILIK MAAŞI VERMEK İSTİYORLAR KENDİSİ ALMAK İSTEMİYOR’
Karaimam’dan alışveriş yapan Necmettin Sağır ise, “Amcamız ticarette örnek bir davranış sergiliyor. 15 kuruşa aldıysa 20 kuruşa satıyor. Bunun içinde dedeyi burada herkes seviyor. Kazandığı cüzi miktarla gelir elde ediyor. Hatta dedeye yaşlılık maaşı vermek istiyorlar kendisi almak istemiyor, ‘gerek yok başkasına versinler’ diyor. Hem kendi kararıyla hem de daha çabuk gidip gelebilmek için bisiklet kullanıyor” diye konuştu.
0 Yorum:
Yorum Bırakın