Yükleniyor
Yükleniyor
TBMM Başkanı Şentop, İspanya ziyareti kapsamında, Türkiye'nin Madrid Büyükelçiliği Rezidansı'nda gazetecilerle bir araya geldi. İspanya ziyaretinin önemli olduğunu belirten Şentop, "Türkiye ile İspanya arasında önemli dostluk ilişkileri var. Parlamentolar arası ilişkileri de geliştirmek istiyoruz. Uzun zamandır Parlamento başkanı düzeyinde ziyaretler biraz yavaşlamış. Son olarak İspanya senato başkanı 6 yıl önce Türkiye'yi ziyaret etmiş. Salgın süreci ilk başladığında İspanya'ya maske gönderdik. İspanya da Türkiye’de yaşanan orman yangınları sırasında Türkiye’ye ilk destekte bulunan Avrupa ülkesi. Dostluğumuz sözde değil yazılı metinlerde değil fiili olarak somut olarak görülen bir dostluk" dedi.
'İNSANİ DRAMIN YÜKÜNÜ TÜRKİYE ÇEKMEK MECBURİYETİNDE DEĞİL’
AB ile Türkiye arasında Suriyeli mültecilerin kabul edilmesi ve barınmasıyla ilgili bazı anlaşmaların olduğu anımsatılarak, bu anlaşmaların Afgan mülteciler için uygulanıp uygulanmayacağının sorulması üzerine Şentop, şunları söyledi:
"AB ile Suriye sığınmacılar konusunu görüşüp mutabakata vardığımız tarih Mart 2016. Orada mutabık kaldığımız konuların hepsinin yerine getirildiğini söylemek mümkün değil. Türkiye'de 4 milyon kayıtlı mülteci var. Bunları birkaç gündür, birkaç aydır barındırmıyor. Yunanistan’daki gibi çadırlarda değil, normal bizim vatandaşlarımızın yaşadığı şartlarda misafir ediyoruz. AB’nin yaptıkları Türkiye’nin yaptıklarının onda birini bile teşkil etmiyor. Afganistan’da olan bitenler nedeniyle göç dalgası ortaya çıkıyor. Afganistan’ı, Irak’ı, Suriye’yi kim karıştırdı? Türkiye’nin hiç kusuru yok. Türkiye, hiçbir kusuru olmayan bazı olayların sonuçlarını tek başına üstlenmiş durumda; büyük bir haksızlık, insafsızlık. Her ülkenin sorumluluğu da var, yetkisi de var. Dolayısıyla insani dramın yükünü Türkiye çekmek mecburiyetinde değil. Bütün ülkelerin uluslararası bir sorunudur. Bütün ülkelerin ekonomik güçleri nispetinde bu sorunun çözümü için devreye girmesi, yük alması lazım. Vakit varken biz herkesin insani sorumluluk alması çağrısını yapıyoruz."
'İSPANYA BAŞBAKANI TÜRKİYE'YE GELECEK'
TBMM Başkanı Şentop, bir soru üzerine Türkiye ile İspanya arasındaki ekonomik ilişkilerin iyi düzeyde olduğunu belirterek, Gümrük ve Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un yakın zamanda İspanya’yı ziyaret edeceğini, İspanya Başbakanı Pedro Sánchez'in de 17 Kasım’da Türkiye’yi ziyaret edeceğini aktardı.
Meclis Başkanı Şentop, 'Türkiye’deki azınlıklar ve LGBT’i konusunda AB ile görüş farklılıklarınız var bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusuna "Biz bu konuları hiçbir zaman görüşmedik, böyle bir sorunumuz yok aramızda. Bizim görüştüğümüz konular Gümrük Birliği Anlaşması’nın revize edilmesi, Türk vatandaşlarının serbest dolaşımı, göçle ilgili konularda sorumluluk alması. Sizin söylediğiniz konular gündeme gelmiş konular değil" yanıtını verdi.
'VAHİM BİR AYMAZLIK'
Doğu Akdeniz’deki sorunlara ilişkin soru üzerine değerlendirmelerde bulunan Şentop, "Doğu Akdeniz’i, Doğu Akdenizlilere bırakmak lazım. Bir kere Yunanistan Doğu Akdeniz’de değil. Fransa hiç değil, hiç akası yok. Ama 'Doğu Akdeniz' deyince herkesin iştahı kabarıyor. Herkes oraya yığılıyor. Fransa kıyılarında, batı Akdeniz’de benzer bir durum olsa, birçok ülke gelip Fransa kıyılarında bir şeyler aramaya kalksa herhalde rahatsız olurlar. Herkesin Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarına saygı duyması lazım. Hep bana hep bana olmaz. Türkiye uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını sonuna kadar koruyacak imkana ve güce sahip. Hakkı olmayan hiçbir şeyde Türkiye’nin gözü olmaz. AB üyeliği konusunda, Kıbrıs Rum kesimi ile Yunanistan’ın Türkiye aleyhinde bazı kararlar vermesini AB’nin ayıbı olarak görüyorum. Koskoca AB’nin, koskoca Türkiye ile ilişkilerini bir küçük ülkenin kaprislerine bağlaması vahim bir aymazlık" diye konuştu.
'BİZ GÖRÜŞECEK ÖZ GÜVENE SAHİBİZ’
Türkiye'nin Ege ve Akdeniz’de uluslararası hukuka uygun doğal gaz araması yaptığının altını çizen Şentop, "Türkiye arama yapabileceği alanlarda arama yapıyor. Bu bizim arama yaptığımız alanlarda Yunanistan’ın uluslararası hukuka göre hiçbir hakkı yok. Baştan bazı popülist siyasi söylemler ortaya çıkıyor. Ama herkes sakince konuyu düşündüğü zaman Türkiye’nin haklı olduğunu anlıyor. Biz hukuken uluslararası hukuka göre haklı olduğumuz için her türlü konuyu görüşüp müzakere edecek özgüvene sahibiz. Kendisinin haksız olduğunu bilenler Türkiye ile sorunlarını başka ülkelerle görüşüyorlar" dedi.
'KANGREN HALİNE GELMİŞ KONULAR TARTIŞILMAMALI'
TBMM Başkanı Şentop, 1915 olaylarının İspanya’da 'soykırım' olarak tanınması teklifine ilişkin, "Bugüne kadar İspanya hükümetlerinin, İspanya parlamentolarındaki çoğunluğun bu yöndeki kararlara oy vermediğini, İspanya-Türkiye ilişkilerinin kıymetini göz önüne alarak onay vermediğini ifade edebilirim. Bu konunun Ermenistan’a, Ermenistan’da yaşayan Ermenilere de hiçbir faydası yok, tam tersine zararı var. Ermeni diasporası içinde Türkiye düşmanı unsurların kendi halkını da düşünmeden, Ermenistan’ı da düşünmeden yapmaya çalıştığı işler bunlar. Biz bölgemizde, Ermenistan'da bu bölgenin içinde, Azerbaycan'da barışın hakim olmasını hangi kökenden olursa olsun insanların barış içinde yaşamasını arzu ediyoruz. Barış ve iş birliği gerekiyor. Arşivlerdeki gerçekler Ermeni diasporasını desteklemiyor. Ama konuyu bilmeyen parlamenterleri kandırarak parlamentolardan karar çıkarmaya çalışıyorlar. Biz bu tür artık kangren haline gelmiş, konuların tartışılması yerine bölgemizde geleceğe bakarak, bütün halkların dostluk içinde yaşayabileceği bir ortamın tesisi için çalışılması gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu.
'İSPANYA'DAN TALEP ETTİĞİMİZ FETÖ’CÜLER VAR'
TBMM Başkanı Şentop, ziyareti kapsamında FETÖ’nün İspanya’daki okullarının Maarif Vakfı’na devredilmesi konusundaki taleplerinin anımsatılması üzerine, "Türkiye’de 15 Temmuz 2016’da askeri bir darbe girişimi oldu. 251 vatandaşımız şehit oldu. 2 bin 500’ün üzerinde vatandaşımız yaralandı. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde halkımız sokaklara döküldü. Bu teşebbüs bastırıldı. Bu darbe teşebbüsünü gerçekleştiren örgüt Fetullahçı Terör Örgütü. Mahkeme kararlarıyla tespit edilmiş, bu örgüt mensupları ceza almış. Cezalarını çekiyorlar. Bu ülkenin başka ülkelerde de yapılanmaları var. Bu örgüt mensupları Türkiye’de büyük bir suç işlediler. Başka ülkeler tarafından cezalandırmaları veya iade edilmeleri için her ülkede ayrı ayrı suç mu işlemeleri gerekir? İspanya’dan da talep ettiğimiz örgüt mensubu Türk vatandaşları var. Umarım kararlar geç olmadan verilir ve bunların Türkiye’ye iadesi gerçekleşir" dedi.
'MEDENİYETLER İTTİFAKI’NIN DESTEKÇİSİYİZ'
Meclis Başkanı Şentop, 'Medeniyetler İttifakı' girişiminin tekrar başlatılması yönünde İspanyol mevkidaşlarıyla yaptığı görüşmenin detayının sorulması üzerine, "Medeniyetler ittifakı gibi projeler çok büyük projelerdir. 19’uncu, 20’nci yüzyılda yaşanan sorunları, çatışmaları, katliamları ortadan kaldırabilecek bir projeden bahsediyoruz. Bu projenin faaliyet geçmesi, etkin hale gelmesi şüphesiz zaman alacaktır. Bu bakımdan geçen zamanı kayıp gibi görmek yanlış olur. İnşallah yakın zamandaki yapılacak görüşmelerde parlamentolar arası görüşmelerde bu konuyu gündeme getireceğiz. Görüşmelerimizde bunu da net olarak gördük. Desteğimizi ve bağlılığımızı ifade ediyoruz. Aynı şey İspanyol muhataplarımız da dile getirdiler. Böyle bir proje ile dünyada bir öncülük yapmak zorunluluğu, misyonu Türkiye’nin üzerindedir" diye konuştu.
GRANADA ULU CAMİİ'Nİ ZİYARET ETTİ
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, İspanya ziyareti kapsamında, Granada Ulu Camii'ni ziyaret ederek Müslüman temsilciler ile görüştü. Ulu Camii Vakfı Başkanı Umar Del Pozo'dan cami hakkında bilgi alan Meclis Başkanı Şentop, Muhammed Esed'in kabrini ve El Hamra Sarayı'nı da ziyaret etti. Şentop, Granada'nın İslam medeniyetinin tarihinde önemli merkezlerinden biri olduğunu belirterek, "Özellikle sanat, kültür ve ilim bakımından çok önemli bir merkez. Kurtuba'da mesela İbn-i Rüşt'ün heykeli var" dedi.
Kültür ve medeniyetlerin birbirlerini tamamlayan, birbirlerine katkıda bulunan unsur olduğunu kaydeden Şentop, "Bunları yok saymak çok yanlış. Bazı batılı bilim adamlarının, tarihçilerin yaklaşımlarında İslam kültür ve medeniyetinin ilim ve felsefeye katkılarını yok sayan ve doğrudan güya kendilerini eski Yunan filozoflarına bağlayan yaklaşımlar var. Tabi bunlar tarihi gerçekleri örtmeye çalışan yaklaşımlar ama bu mümkün değil" diye konuştu.
'ÖNEMLİ MÜSLÜMAN NÜFUSU AVRUPA'DA YAŞIYOR'
İspanya ve Türkiye arasında, daha önce İspanya Başbakanı Zapatero ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı 'Medeniyetler İttifakı' projesinin çok önemli olduğunu söyleyen Şentop, "Avrupa'da biraz göç baskısıyla da ortaya çıkan bir yabancı düşmanlığı, belki bunun daha somut hali İslamofobi toplumsal hayatta ciddi bir tedirginlik doğurur. Artık küreselleşen dünyada sadece paranın ve üretilen materyallerin, eşyanın serbest dolaşımı değil insanların ve insanlarla beraber kültürlerin, inançların serbest dolaşımı söz konusu. Böyle bir dünyada İslam düşmanlığının hiç kimseye faydası olmadığı gibi toplumsal huzuru ve barışı bozacak bir husus olduğunu ifade etmek isterim. İslam, uzun yıllar, yüzyıllarca Avrupa'nın bir parçasıdır. Hem doğuda hem batıdan hala çok önemli bir Müslüman nüfusu Avrupa'da yaşıyor" dedi.
'FARKLI KÜLTÜRLER BİR ARADA YAŞADILAR'
Meclis Başkanı Şentop, Avrupa'da 20'nci yüzyılın ikinci yarısından itibaren farklı kültürlerin bir arada yaşadığını belirterek, "Bu bakımdan Avrupa'daki paradigmanın farklı inanç ve kültürlere yaklaşımının test edildiği bir dönemdeyiz. Halbuki bizim coğrafyamızda Osmanlı döneminde tarihte çok farklı inanç grupları, farklı kültürler bir arada yaşadılar. Aynı toplum içinde yaşadılar, komşu olarak yaşadılar. Bunları yaşatan bir kültür ve medeniyetin, farklı inanç guruplarını bir arada yaşatan bir medeniyetin çocukları olarak biz bunu biraz daha garip karşılıyoruz. Bir arada yaşamayı hepimiz öğrenmeliyiz" diye konuştu.
El Hamra Sarayı'nı ilk gördüğünde neler hissettiğinin sorulması üzerine Şentop, "Tabi bu tarihi bir mesele şüphesiz. Hisler, duygular belki ifade edilebilir; ama tarihin işleyişi de böyle bir şey. Kuran-ı Kerim'de de Cenab-ı Hak, 'Günleri insanlar arasında döndürürüz' diyor. Zaman zaman bazı grupların, kültürlerin öne çıktığı, görünür olduğu bazılarının arka plana düştüğü daha sonra bazılarının öne çıktığı başkalarının arka plana düştüğü dönemlerdir. Tabi insanlar olarak şüphesiz bu birikimi dikkate almak, değerlendirmek ve ondan istifade etmek durumundayız" dedi
0 Yorum:
Yorum Bırakın