Suyu iskeleden 7 metre uzaklaşan Burdur Gölü'ndeki çekilmeye, 'kar' umudu

Burdur Gölü'nde; 2021 yılı Ocak ayında 839,33 metre olan göl suyu yüksekliği, bu yıl 15 Ocak'ta 838,11 metre ölçüldü. Su seviyesinde 1 yılda 1,22 metre düşüş yaşandı. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nce 1959 yılı Aralık ayı itibarıyla düzenli su seviyesi ölçülen Burdur Gölü'nde; ilk ölçüm 851,32 metre olarak kayıtlara geçti. Göl, Mayıs 1970’te ise 857,62 metre ile en yüksek seviyesine ulaştı. Bu tarihten sonra gölün su seviyesi, 52 yılda 19,51 metre azaldı.

ÇATLAMIŞ TOPRAK ÖRTÜSÜ OLUŞTU

Aralık 1959'da 205,54 kilometrekare ölçülen gölün yüzeyi, 1 Haziran 2021 itibarıyla 123,45 kilometrekareye, 6062,48 hektometreküp ölçülen hacim ise 3731,67 hektometreküpe düştü. Gölün hacmi 15 Ocak'ta da 3644,563 hektometreküpe düştü. Su yüzeyinin 52 yılda yaklaşık yüzde 46 azaldığı belirtildi. Göldeki kuruma nedeniyle geçmiş yıllarda sahil olarak kullanılan Şeker Plajı, halk plajı ve göl kıyılarında çatlamış toprak örtüsü oluştu. Çekilme yaşanan bazı alanlar ise çalı ve otlarla büründü. Halk plajında 5 yıl önce göl suyunun yüzeyinde yer alan 3 metre yüksekliğindeki iskele, bugünlerde suya yaklaşık 7 metre uzaklıkta bulunuyor.

İNSAN MÜDAHALESİ VE KAÇAK SONDAJ

Göldeki çekilme ve kurumanın en büyük nedenleri arasında; gölü besleyen akarsu ve yer altı suyu kaynaklarının rejimine olumsuz insan müdahalesi, tarımsal sulamada teknolojik gelişmelerin kullanılmaması, su sarfiyatının yüksek olması, havzada kaçak sondaj kuyuları vasıtasıyla kaçak su kullanımı gösteriliyor. Kuraklık nedeniyle Burdur Gölü'nün hızla çekildiğini dile getiren Jeoloji Mühendisleri Odası Burdur Şube Başkanı Hüseyin Tarhan "Kuraklık aynı zamanda yer altı sularındaki akifer (alt ve üst kısımlar geçirgen veya geçirimsiz tabakalardan oluşan ve yer altı sularını taşıyan tabakalar) seviyesinin de düşmesine sebep oldu. Bu da dolaylı olarak göldeki su seviyesinin düşmesine yol açıyor" dedi.

'YAĞIŞLAR GÖLE ÇOK FAYDALI OLDU'

Son dönemdeki kar yağışının göldeki su seviyesinin artmasına faydalı olduğunu anlatan Tarhan, şunları söyledi:

"Çiftçilerimizin damlama, yağmurlama sulama sistemine geçmeleri ve suya ihtiyacı daha az olan bitkilere rağbet göstermeleri gerekiyor. Sularımız sonsuz ve sorunsuz değil. Son yağışlarla yer altı kaynaklarımız biraz daha yükseldi, biraz daha beslendi, inşallah daha fazla olur ve beslenir. Ama vahşi sulama sistemini bitirip, düzenli, sistematik, minimum şekilde suyu kullanıp, maksimum şekilde verim elde edecek sistemi kurmamız lazım. Suyu geleceğe, çocuklarımıza bırakacak şekilde kullanmamız lazım."