Yükleniyor
Yükleniyor
Ayrıca Umre’ye bir kez gidenlerin, ikinci ziyaretinde de mutlaka Kudüs’e gitmeleri gerektiğini vurgulayan Başkan Borazan, “Kayserimizde Kudüs’ü yaydık, yine her ay Kudüs’e seferimiz var ancak üzülerek ifade ediyorum, Umre açılınca Kudüs’e olan ziyaretler azaldı. İnsanlar ister istemez bir hesap yapıyorlar ve uygun olanı seçip Umre yapıyorlar. Eğer bir sefer Umre’ye gittiysek ikinci kez Kudüs’e gitmeyi öneriyorum. Kudüs bizim kanayan en büyük yaramızdır. Kudüs’ü mahsun bırakmayalım” dedi.
Kıyam Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Borazan, KayseRadar ve Radyo Radar’dan canlı olarak yayınlanan ‘Bunu Da Konuşalım’ programına konuk oldu. Gazeteci Erdinç Teğmen’in sorularını cevaplayan Borazan, Umre ile ilgili merak edilenleri anlattı. İlk olarak Umre ziyaretlerinde firmasının faaliyetlerinden bahseden Borazan, “Kıyam Turizm’in yaklaşık 13 yıllık geçmişi var. Bu süreçte gerek Kayseri gerek İstanbul gerekse farklı illerde birçok organizasyon yaptık. Bu tecrübelerimizi de şehrimize hizmet olarak sunuyoruz. 28 Şubat olayı sonrası bize uygun olan işleri araştırdık ve 2005 yılında bu sektörle tanışmış olduk. Ortağım da Medine’de okudu ikimiz de hem Arabistan bölgesine hem konuşma diline hakimiz hem de ilim olarak insanların; buradan hocayla gidenler o kişinin anlattıklarına hakim oluyor. Bu yüzden bu işin okulunu okuduk hem de ticaretini yaptık. Şirket kurulumlarında, insanlar kendilerine bazı şirketin popülerliği ya da ileride onunla anılması için birtakım logolar ya da sözler arar. Ben uzun zaman slogan bulamadım. Kime baksam sloganlar hemen hemen aynı, şahsım olarak ortağımla istişare ettik ve ben yaptığımız sloganın yerine gelmesi gerekir diye düşündüm. Neyi güzel ifade ediyorsak o bizim sloganımız olsun dedik ve Hadis-i Şerif’te geçen husus bizim de ilk sloganımızdır; biz öncelikle niyetimizi halis, sahih ve canı gönülden insanlara hizmet verebilmek adına iyi bir hizmet yapmayı hedefledik. Bu hizmetin de açılımı nedir; burada verilen sözlerin orada icra edilmesidir. Bu bizim için çok önemli. Yani bir şeyleri konuşuyorsak yapmamız gerekir, konuştuğumuz havada kalmamalıdır. Allah’ın ibadeti için, rabbimize kulluk etmek için Umre’ye giden bir insanın hizmetinde bulunuyorsanız bunda kusur olmamalıdır. Bu hassasiyetle çalışıyoruz” diye konuştu.
‘UMRE’YE GİDİŞ MESELESİ TAMAMİYLE NASİP MESELESİDİR, PARA MESELESİ DEĞİLDİR’
Umre’ye gitmenin maddi bir mesele olmadığını, nasip olanların gidebildiğini söyleyen ve hangi aylarda umre yapıldığından bahseden Borazan, “Umre, ibadet maksatlı gidilen niyetin adıdır. Arefe ve Kurban Bayramı günü hac dönemi geldiği için ancak o zaman Umre yapılmıyor. Umre, son olarak Ramazan ayıyla beraber biter. Sonra 3 aylar girer, haram ayları dediğimiz aylar girer ve o arada Kurban Bayramı’na kadar Umre yapılmaz. Bayram bittikten sonra Şevval ayı girdikten sonra Şevval Umresi dediğimiz umre başlar. 3 ayın haricinde 7 ay her insan her zaman Umre yapabilir. Allah o kişinin niyetini bildiği için sevabını ya da şerleri onun karşılığında veriyor. Rabbimiz iyilik niyetinde bulunanlara bir sevap yazıyor ve onu fiile geçirince de on kat daha veriyor. Umre’ye gidiş meselesi tamamıyla nasip meselesidir, para meselesi değildir” ifadelerini kullandı.
İHRAM NEDİR
İhramın iki bez parçası olduğundan bahseden Borazan, “Umre ibadetin şeklidir. Bu şekil, Kabe’de Allah-u Teala’nın evi diye adlandırdığımız Kabe-i Muazzama’yı ziyaret maksadıyla yapılan bir ibadettir. Umre’nin adı, bunun için de bazı şartlar vardır. Bunlardan biri de ihramdır. İhram, iki tane dikişsiz bez parçasından oluşan bir havludan ibarettir. Birine peştamal diyoruz diğeri de gömlek olarak üzerimize giydiğimiz bez parçasıdır. Cidde, Mekke’nin havalimanı merkezidir. Kabe’nin üzerinde uçuş yasak olduğu için havalimanı bulunmuyor. Kayseri’den direk Cidde’ye gidiyor isek; buradaki havalimanında ihramlarımızı giyiyoruz. Bu iki bezi kefenimiz gibi giymiş oluyor, dünyayı geride bırakmış gibi oluyoruz. Burada prova başlamış oluyor. Giden umrecilerimiz bilirler, tavafa başlangıç yerimiz yeşil ışıkların olduğu yerden başlanır 7 sefer Kabe’nin etrafını döndüğümüz zaman tavaf tamamlanmış oluyor, 2 rekat tavaf namazı önce ihram kılınarak başlanıyor, tavafı yaptıktan sonra da 2 rekat tavaf namazı kılmış oluyoruz. Kabe’nin karşısında namaz kılarken rahatlıkla Kabe’ye bakıp, izleyerek namaz kılınabilir. Namazdan sonra Safa ile Merve’ye gitmeden önce zemzemlerimizi içiyoruz. Önce Safa’dan başlayarak, Merve’de bitirmek şartıyla 7 sefer say yapıyoruz. Sonra da tıraş oluyoruz, duşlarımızı alıp ihramdan çıkmış oluyoruz. Bunun tamamına Umre diyoruz. Daha sonra da ziyaretlerimiz oluyor. Umre, tavaf namaz gibidir. Bir başkasının adına nasıl ki namaz kılınmıyorsa Umre’de yapılamaz fakat kendi sorumluluğumuzu bitirip ellerimizi Rabbimize açıp, kıldığım namazın sevabını anneme, babama diyerek yapabiliriz. Niyet kendi adına, duası farklı kişiye bağışlanabilir” şeklinde konuştu.
‘KAYSERİMİZDE KUDÜS’Ü YAYDIK’
Medine’nin de huzur şehri olduğunun ve Umre’ye gidenlerin ikinci ziyaretinde Kudüs’e gitmeleri gerektiğini vurgulayan Borazan, son olarak şunları söyledi: “Medine, huzur şehridir. İnsanları mülayim insanlardır. Hadis-i Şerif’ler de de malumdur, Peygamberimiz S.A.V. buyuruyor ki; ‘beni kabrimde ziyaret eden, sağ iken ziyaret etmiş gibidir’ Dolayısıyla bizim Medine’ye gittiğimizde ilk işimiz peygamber efendimizi selamlamaktır. Bizim için en önemli ziyaret yerlerinden biri, olmazsa olmazımızdır. Kayserimizde Kudüs’ü yaydık, yine her ay Kudüs’e seferimiz var ancak üzülerek ifade ediyorum, Umre açılınca Kudüs’e olan ziyaretler azaldı. İnsanlar ister istemez bir hesap yapıyorlar ve uygun olanı seçip Umre yapıyorlar. Eğer bir sefer Umre’ye gittiysek ikinci kez Kudüs’e gitmeyi öneriyorum. Kudüs bizim kanayan en büyük yaramızdır. Kudüs’ü mahsun bırakmayalım.”
0 Yorum:
Yorum Bırakın