Yükleniyor
Yükleniyor
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Latin Amerika Parlamentosu (Parlatino) Başkanı Jorge Pizarro Soto ve beraberindeki heyeti kabul etti. Şentop, görüşmenin ardından Soto ile Meclis Genel Kurulu ve 15 Temmuz darbe girişimi sırasında bombalanan alanları ziyaret etti. Şentop, daha sonra Petrol Ürünleri İşverenleri Sendikası (PÜİS) 21'inci Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Şentop, PÜİS'in yurt geneline yayılmış 9 bin kayıtlı akaryakıt bayiini çatısı altında toplamış bir sendikal örgüt olduğunu söyledi.
Şentop, birkaç hafta önce İngiltere'de baş gösteren akaryakıt krizi ve bu krizin giderek derinleşmesinin akaryakıt dağıtımının sekteye uğraması halinde ortaya çıkacak ciddi sorunları göstermesi bakımından ibret verici mahiyette olduğunu belirterek, "Fosil yakıtlar içindeki önemini özellikle son yüzyılda sürekli artıran petrol; elektrik ve ısı üretiminde yüzde 7’lik, ulaşım alanında yüzde 95’lik, ham madde olarak kullanımda yüzde 94’lük, tarım sektöründe ise yüzde 62’lik oranlarda pay sahibi olmasından dolayı özellikle tüketici ülkeler açısından, temini ve dağıtımında sorun olması ciddi riskler oluşturacaktır. Petrol türevlerinin ulaşım alanında, yüzde 95’lik oranda yüksek bir paya sahip olması, muhtemel bir akaryakıt krizinde sadece bireysel tüketicilerin zarar görmesine sebep olmayacak, ülkedeki ve dünyadaki ticaretin ciddi şekilde sekteye uğramasına ve hatta insanların günlük hayatta ihtiyaç duydukları birçok ürüne ulaşamamalarına sebep olacaktır. Nitekim İngiltere’deki son kriz bunu açıkça ortaya koymuştur; akaryakıt istasyonlarında tüketicilerin birbirleriyle çatışmaya başlamaları, ortaya çıkan tepkinin giderek kitlesel şiddet olaylarına dönüşme riskini de ortaya çıkarmıştır" diye konuştu.
Mustafa Şentop, dünyanın en gelişmiş ülkelerinden birisi kabul edilen İngiltere’nin içine düştüğü durumun, akaryakıt üretim ve dağıtım sektöründeki gelişmelerin üzerinde hassasiyetle durulması gerektiğini gösterdiğini kaydederek şunları söyledi:
"Dünyanın petrole olan ihtiyacının giderek artması ve buna binaen ortaya çıkan krizler elbette yeni değildir. 1950’lili yıllardan başlayarak petrol sadece bir ham madde değil dünya siyasetine yön veren temel bir etkene de dönüşmüştür. 500 binden fazla ürünün üretiminde doğrudan ve dolaylı olarak kullanılan petrol, bu özelliğiyle dünya imalat sektörünü de kendine bağımlı kılmaktadır. Petrolün dünya ekonomisi için önemini giderek artırmasıyla birlikte bu alandaki rekabetin boyutu da değişmiştir. 1973 ve 1978 petrol krizleri, bu krizlere bağlı olarak ham petrol fiyatlarının çok hızlı şekilde artması ve temin edilmesinin güçleşmesi, ülke tarihimiz açısından da birçok menfi sonuçlar doğurmuştur. Akaryakıt istasyonları önlerinde uzayan araç kuyrukları, akaryakıt karaborsasının meydana gelmesi özellikle bizim kuşağın yaşadığı bir travma olarak hala hafızalarımızdaki tazeliğini koruyor. Hepinizin malumu olduğu üzere petrole özel olarak türkü yakmış bir milletin mensuplarıyız ve hatta 1980 yılında Eurovision şarkı yarışmasına bu şarkıyla katılmışlığımız bile var."
0 Yorum:
Yorum Bırakın