Yükleniyor
Yükleniyor
Erciyes Kültür Merkezi'nde düzenlenen sempozyuma Vali Gökmen Çiçek, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Millî Savunma Bakanlığı Teknik Hizmetler Müdürü Tümgeneral Hüseyin Duman, Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Serdar Demirel, Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener, Makina Mühendisleri Odası Kayseri Şube Başkanı Süleyman Varol, katılımcı firmalar ve davetliler katıldı.
Sergi kapsamda konuşan Vali Çiçek, “Milletimiz tarihin her döneminde zorlu bir coğrafya da yaşadı. İşte tarih bizi insan denizi olan Çin’in yanında ortaya çıkardı. Yok olmamak adına direndik. Fırsat bulduk saldırdık, mecbur kaldık çekildik ama yok olmamaya çalıştık. Kimliğimiz korumaya çalıştık. Aslında bizim tarihimizdeki başarılarımız anlatırken sadece askerlerimizin cesur, kahraman, ölüme koşa koşa gitmesinden değil. Bunlar tabi ki de tarihin birçok sayfasında gördüğümüz şeyler. Dünyanın süper gücü olduğumuz zamanlarda teknolojik olarak dünyanın en güçlü devletlerinden birisiydik” ifadelerini kullandı.
‘SAVUNMA İNSANLIĞIN TEMEL İHTİYAÇLARININ İÇERİSİNDE’
Savunma sanayinin de ihtiyaç olduğunu söyleyen Milletvekili Özdemir, “Savunma insanlığın temel ihtiyaçlarının içerisinde. Barınma gibi temel bir ihtiyaç. Bilhassa içinde bulunduğumuz 21. Yüzyılın çok değişik alanları da olmaya başladı. Savunma denilince bugün aklımıza yalnızca silah sistemleri gelmiyor, gelmemeli. Ya da insanlı araç sistemleri gelmemeli. Ama düşünebilen, komut alabilen yahut komutsuz bir şekilde kendisine verilen görevi ifa edebilen makinelere de cihazlara da ihtiyaç olduğu bir çağda yaşıyoruz” diye konuştu.
Başkan Büyükkılıç’ta savunma sanayinin Kayseri gibi stratejik bir şehirde yapılıyor olmasına değinerek,1926’larda Tayyare Fabrikası’nın kuruluşuyla birlikte o süreçte yer alan, bu gerekçenin de Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün de söylemlerinde her zaman vurguladığı gibi stratejik bir şehirde yer alıyor olmasını çok önemsiyoruz. O açıdan Kayseri gibi stratejik bir şehirde, güvenli bir limanda, güvenli bir merkezde savunma sanayinin konuşulması kadar doğal bir şey olamaz” şeklinde konuştu.
‘EĞER Kİ AZALAN KAYNAKLAR ARASINDA YETERLİ GÜCÜNÜZ YOKSA CİDDİ BİR TEHLİKE ALTINDASINIZ’
Demirel yeterli bir güç yoksa tehlike altında olunabileceğine değinerek, “Eğer ki kaynaklar sınırlıysa değişmiyorsa ve nüfusta sürekli artıyorsa artık orası çok güvenli değildir ve daha güvensiz hala geliyordur. Bunu biz bir müddet süspanse edebildik. Dünya 2 kutuplu bir dünyaydı. Varşova Paktı ve NATO arasında bir savaş çıkması demek aynı zamanda kıyamet kopması demektir. Sonuçların bu kadar ağır olması yıllardır dünyada bir savaş çıkmasını da önledi aslında. Yıllarca bir silahlanma yarışı vardı. Herkes silahlandı, silahlarını bir tarafa yığdı. Fakat hiçbir zaman kullanmayı aklından bile geçirmedi. Son yaşadığımız 5-10 yıl bize dünyanın aslında çok daha tehlikeli bir hale geldiğini gösterdi. Eğer ki azalan kaynaklar arasında yeterli gücünüz yoksa ciddi bir tehlike altındasınız” diye konuştu.
Duman ise “Savunma ürün ve teknolojilerinin ülkeler arası transferlerinin bazı durumlarda uygulanan gizli veya açık ambargolar vasıtasıyla bir politik yaptırım aracı olarak kullanıldığına hep beraber şahitlik ediyoruz. Bu gerçek ışığında Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarının uzun dönemde güvenilir ve istikrarlı biçimde karşılanması amacıyla kendi kendine yeterli kritik teknoloji malzeme ve sistemlerinin yurt içinde üretebilen bir savunma sanayinin oluşturulmasının zorunlu olduğu aşikardır” dedi.
Varol’da, “Türkiye’nin savunma sanayinde tüm ülkelerinde adından sıkça bahsettirdiği ve bu alanda 170’in üzerinde ülkeye ihracat yaptığı bir dönem içerisindeyiz. Kazanılan bu başarının pekiştirilmesi hem ülke ekonomisinin katkısının artırılması hem de dışa bağımlılığın azaltılması için bu önemli gelişimin yerlileştirilme faaliyetlerinin olduğu yadsınamaz bir gerçektir” dedi.
0 Yorum:
Yorum Bırakın