Yükleniyor
Yükleniyor
MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Analiz ve Değerlendirme Subayı Binbaşı Pınar Kara, bakanlıkta düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuştu. FETÖ, PKK/KCK/PYD-YPG, DEAŞ başta olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı mücadelenin artan bir şiddet ve tempoda devam ettiğini belirten Kara, "1 Ocak'tan itibaren 5'i büyük, 13'ü orta çaplı olmak üzere 18 operasyon icra edilmiş ve 316 terörist, 24 Temmuz 2015'ten bugüne kadar ise Irak ve Suriye’nin kuzeyi dahil toplam 33 bin 584 terörist etkisiz hale getirilmiştir" dedi.
Hudutlarda kaçakçılığın, yasa dışı ve düzensiz göçmen akınının engellenmesi, teröristle mücadelede etkinliğin artırılması kapsamında hudutların Cumhuriyet tarihinin en yoğun tedbirleriyle korunduğuna işaret eden Kara, "İçinde bulunduğumuz 2022 yılında İran sınırında 2 bin 831 şahıs engellenmiş, 94 şahıs yakalanmıştır. Alınan ilave ve etkin tedbirler sayesinde ocak ayında, tüm hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 296 şahıs yakalanmıştır. Bu şahıslardan 12'si FETÖ mensubu olmak üzere 28'i teröristtir. 33 bin 397 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir" diye konuştu.
'HAREKAT BÖLGELERİNDE 272 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ'
Binbaşı Kara, 'Fırat Kalkanı', 'Zeytin Dalı', 'Barış Pınarı' ve 'Bahar Kalkanı' harekatlarıyla Suriye'nin kuzeyinde yaratılan terör oluşumlarının daha büyük sıkıntılara mahal vermeden engellendiğini belirterek şöyle konuştu:
"Terör örgütlerinin; başta Tel Rıfat, Münbiç ve Fırat'ın doğusu olmak üzere diğer bölgelerden de sivillere ve birliklerimize saldırı arayışları sürmektedir. 1 Ocak'tan itibaren harekat bölgelerimize terör örgütü tarafından 102 taciz ve saldırı gerçekleştirilmiş, kahraman komandolarımızın anında müdahalesiyle gerekli karşılık verilerek 272 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Birliklerimizin güvenliği için gerekli her türlü tedbir alınmaktadır."
'YUNANİSTAN 229 İHLAL YAPTI'
Binbaşı Kara, tüm sorunların, uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde çözümü için çaba harcandığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin iyi komşuluk ilişkileri ve müttefiklik ruhu içindeki tüm iyi niyetli ve samimi yaklaşımlarına rağmen Yunanistan gerginliği tırmandırıcı, saldırgan söylem, tahrik ve hukuk tanımaz eylemlerine maalesef devam etmekte, yaptığımız tüm diyalog ve görüşme çağrılarımızın karşılığında Türkiye'ye karşı yönelttiği temelsiz suçlamalarını sürdürmektedir. Yunanistan, 2022 yılında askeri deniz ve hava araçlarıyla gayri askeri statüdeki adalara yönelik 229 ihlal gerçekleştirmiştir. Ayrıca, Doğu Ege Adaları Lozan ve Paris Antlaşmaları ile Gayri Askeri Statüde kalmaları şartıyla Yunanistan'a devredilmiştir. Yunanistan'ın Gayri Askeri Statüdeki Adalara yönelik askeri faaliyetleri, söz konusu antlaşmaların 'esastan ihlali' anlamına gelmektedir. Bu konudaki hukuksuzluğu her türlü platformda muhataplarımıza iletiyoruz ve iletmeye devam edeceğiz. Yunan yöneticilerin hukuka aykırı, provokatif ve saldırgan tutumuna karşı diplomatik kanallardan gerekli girişimlerde bulunulmakta, mütekabiliyet kapsamında gerekli karşılık verilmektedir."
'YUNAN HEYETİNİ ANKARA'YA BEKLİYORUZ'
Yunanistan'ın göçmenlere karşı Avrupa Birliği'nin savunduğunu iddia ettiği ortak değerlere ve evrensel ilkelere aykırı ve insanlık dışı uygulamalar sergilediğini belirten Kara, şöyle konuştu:
"Geri ittiği göçmenlerin görüntülerini sildirmekten, delilleri yok etmekten de çekinmemekte ve yaptığı hukuksuzluğu gizlemeye çalışmaktadır. 2 Şubat'ta Türkiye-Yunanistan sınırında İpsala bölgesinde Yunan Sınır Birlikleri tarafından geri itilen 19 göçmenin donarak hayatını kaybetmesi Yunan yöneticilerin insanlık dışı uygulamalarının son örneği olmuştur. Yunan hudut görevlileri tarafından elbiseleri, ayakkabıları ve her şeyleri alınan, insanlık dışı muamele sonucu soğuk havada donarak hayatını kaybeden göçmenlerin durumu yediden yetmişe herkesi derinden üzmüş, vicdanları yaralamıştır. Yunanistan, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni ihlalden vazgeçmeli, kendi halkı dahil tüm insanlık için utanç kaynağı olan bu muamelelerine derhal son vermeli ve Avrupa Birliği de tüm bunları artık görmelidir. Güven Arttırıcı Önlemlere ilişkin görüşmelerin 4'üncü turu için davet ettiğimiz Yunanistan Savunma Bakanlığı heyetini Ankara'ya beklediğimizi bir kez daha ifade ediyoruz."
Kara ayrıca FETÖ ile mücadele kapsamında, 15 Temmuz 2016'dan bugüne kadar 24 bin 280 personelin ihraç edildiğini belirtti.
'HAREKATIN SONUÇLARI RAHATSIZ EDECEK DÜZEYDE'
Açıklamanın ardından Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, 'Kış Kartalı Tatbikatı'nın sonuçlarına ilişkin soru üzerine, "Kış Kartalı Harekatı son dönemlerin yapılmış en kapsamlı harekatıdır" dedi.
Harekat kapsamında uçakların, sınırdan 165 kilometre derinlikteki Karacak ve 85 kilometre derinlikteki Sincar ile 9 kilometre derinlikteki Derik'teki hedefleri eş zamanlı olarak tam isabetle vurduğunu vurgulayan kaynaklar, şunları söyledi:
"Harekat sonucunda terör örgütüne büyük bir darbe vuruldu. Bu PKK/YPG'nin son dönemde yapmaya çalıştığı saldırılardan da anlaşılıyor. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin operasyonlarında tarihi ve kültürel dokular başta olmak üzere çevrenin korunmasına da azami dikkat ve hassasiyet gösterilmektedir. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz için sivil halk, çevre, tarihi, dini ve kültürel yapılar dokunulmazdır. Harekatların hem planlama aşamasında hem icrasında hem de sonuçların değerlendirmesinde büyük bir hassasiyetle davranıyoruz. Bu kadar büyük bir harekatın değerlendirme süreçleri devam ediyor. Aranan teröristler listesindeki her renkten çok sayıda terörist harekat sonucunda etkisiz hale getirildi. Harekatın sonuçları hem terör örgütünü hem de onların destekçilerini rahatsız edecek düzeyde."
ABD İLE F-35 GÖRÜŞMELERİ
ABD ile devam eden 'F-35 görüşmelerinin' takvimine ilişkin soruya da kaynaklar, "İlk toplantı Ankara'da 27 Ekim'de yapıldı. İkinci toplantı için ABD tarafından bu ay içinde davet bekliyoruz" yanıtını verdi.
F-16 tedariki ve modernizasyonuna ilişkin çalışmaların da devam ettiğini aktaran kaynaklar, Türkiye ve ABD Savunma bakanlıkları arasındaki Yüksek Düzeyli Savunma Grup Toplantısı'nın ikincisinin de planlama aşamasında olduğunu söyledi. ABD'nin DEAŞ liderine yönelik Suriye'nin kuzeyindeki operasyonun detaylarına ilişkin soru üzerine kaynaklar, operasyonun teknik detaylarına yönelik ABD raporu açıklanmadan yorum yapmanın doğru olmayacağını belirtti.
BAKAN AKAR'IN SAĞLIK DURUMU
Koronavirüse yakalanan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın sağlık durumuna ilişkin soru üzerine de kaynaklar, "Sağlık durumu çok iyi, hafif semptomlarla hastalığı atlatıyor. Şu anda gerekli tedbirler alınarak faaliyetlerini uzaktan sürdürüyor" yanıtını verdi.
Kaynaklar, Bakan Akar'ın gelecek hafta Brüksel'de yapılacak NATO Savunma Bakanları Toplantısı'na katılmasının planlandığı da kaydetti.
'TÜRKİYE SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRİYOR'
Ukrayna-Rusya arasındaki gerilimin sorulması üzerine bakanlık kaynakları, şunları kaydetti:
"Türkiye olarak Karadeniz'de kıyıdaş ülkelerin barış, huzur, refah içinde yaşamasına yönelik duruşumuzu her zaman ortaya koyuyoruz. Bunun sağlanmasına yönelik Montrö de önemli bir anlaşma olarak yer alıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Türkiye sorunların diyalog ve barışçıl yöntemlerle çözümüne yönelik iradesini ortaya koydu. Bu konuda da Türkiye Cumhuriyeti üzerine düşeni yaptı, bundan sonra da yapmaya devam edecek. Hem Ukrayna, hem Rusya ile iyi ilişkilere sahip Türkiye, NATO üyesi olarak da sorumluluklarını yerine getiriyor. Sayın Bakanımız da geçen haftalarda askeri gerginliğin artırılmasının kimseye fayda getirmeyeceği ve bundan kaçınılması gerektiğini ifade etmişti."
Kaynaklar, gelişmeleri yakından takip ettiklerini de vurguladı.
'AB, SESSİZ KALMAKTA VE GÖRMEZDEN GELMEKTEDİR'
Yunanistan'ın geri itmelerine de değinen kaynaklar, "İpsala bölgesinde Yunan Sınır Birlikleri tarafından geri itilen 19 göçmenin donarak hayatını kaybetmesi Yunan yöneticilerin insanlık dışı uygulamalarının son örneği olmuştur. Yunanistan'ın AB değerlerini ve İnsan Hakları Beyannamesi'ndeki kuralları ihlal etmesine AB sessiz kalmakta ve görmezden gelmektedir" dedi.
Afganistan'da havalimanının işletilmesine yönelik gelinen son noktaya ilişkin soru üzerine de kaynaklar, hem diplomatik faaliyetlerin yürütülmesi hem de uluslararası yardımların ulaştırılmasına yönelik havaalanlarının önemine işaret etti. Katar ve Türkiye'nin bu konudaki ortak çalışmasını hatırlatan kaynaklar, çalışmanın nihayete ulaşmasıyla Kabil başta olmak üzere Mezar-ı Şerif, Kandahar ve Herat'ta havaalanlarının işletilmesinin planlandığını bildirdi.
0 Yorum:
Yorum Bırakın