Milaslı muhtarlardan 'Yeniköy Kemerköy santralleri kapatılmasın' açıklaması

MUĞLA'nın Milas ilçesindeki 26 kırsal mahallenin muhtarı Yeniköy Termik Santrali önünde bir araya gelip, basın açıklaması yaptı


339 Görüntüleme

Muhtarlar adına basın açıklamasını okuyan Gürceğiz Mahalle Muhtarı Ersoy Yılmaz, 'Yeniköy Kemerköy santralleri kapatılsın, kömür çıkarılmasın' denilmesine tepkilerini dile getirip, "Bizim dışımızda ilerleyen, asla fikrimizin sorulmadığı bir dönem yaşıyoruz. Bu mahallerin, bu ormanların, bu toprakların asıl sahipleri olarak bizim can damarımız olan, köylünün, vatandaşın bütçesine can katan santrallerin çalışmaya devam etmesini istiyoruz" dedi.

Milas'ın 26 kırsal mahallesinin muhtarı Yeniköy Termik Santrali önünde toplandı. Muhtarların gündeminde 'Yeniköy Kemerköy santralleri kapatılsın, kömür çıkarılmasın' tartışmaları vardı. Muhtarlar bu konuda birbirleriyle görüş, alışverişinde bulundu. Santrallerin çalışmaya devam etmesi konusunda birleşen muhtarlar, bu düşüncelerini ortak basın açıklamasıyla paylaştı. Muhtarlar adına basın açıklamasını Gürceğiz Mahalle Muhtarı Ersoy Yılmaz yaptı. Muhtar Yılmaz, emekçinin hakkını savunabilmek için ellerinden gelen mücadeleyi Yeniköy Termik Santrali önünden başlattıklarını söyledi.

'NE İSTEDİĞİMİZİ SORMAMIŞ İNSANLAR KADERİMİZ HAKKINDA KONUŞUYOR'

Milas'a bağlı 26 kırsal mahallenin muhtarı olarak kendileri dışında ilerleyen, asla fikirlerinin sorulmadığı bir dönem yaşadıklarına dikkati çeken Yılmaz, "Yaşadığımız toprakları, köylerimizi, bahçelerimizi, zeytinliklerimizi bir kere görmemiş, herhangi bir köyümüzün kahvesinde oturup bir çayımızı içmemiş, bize ne yiyip içtiğimizi, ne istediğimizi sormamış insanlar bizim kaderimiz hakkında konuşuyor. 'Gördüm' diyenlerin çoğu da güzelim sahillerimizde gezmeye gelmiştir, o kadar. Şimdi, bizi bilmeyen, tanımayan bu insanlar, 'Yeniköy Kemerköy santralleri kapatılsın, kömür çıkarılmasın' diyorlar. Acaba biliyorlar mı, burada bulunan 26 köyde yaşayanların önemli bir kısmı santral sayesinde geçimini sağlıyor, evine ekmek götürüyor, çocuklarını büyük şehirlere üniversiteye gönderebiliyor. Santralde çalışan binlerce kişinin çok büyük bir bölümünü Milas halkı oluşturuyor. Yani Milaslı binlerce aile santralden geçimini sağlıyor. Liseyi bitiren, üniversiteyi bitiren çocuklarımız ilçelerine, köylerine dönüp burada çalışıyor. Santrallerden maaş alanlar alışverişlerini buradaki bakkaldan, kasaptan yapıyor, dolmuşa biniyor, hafta sonu şehre inip çocuklarını gezdiriyor" dedi.

'KÖYLÜ KADINLARIMIZ LİNYİT SAHASINDA YÜRÜTÜLEN ARKEOLOJİK KAZILARDA ÇALIŞIYOR'

Yılmaz, "Köylü kadınlarımız linyit sahasında yürütülen arkeolojik kazılarda çalışıyor. Hatta bu kadınlar arasında evinin tek başına geçimini sağlayanlar da var, ilk defa ev sahibi olanlar da kızlarını aldıkları maaş sayesinde üniversiteye okumaya gönderenler de. 'Tarih yok ediliyor' diyenler, dönüp bugüne kadar çıkarılan, koruma altına alınan eserlere baksın, bu sayede Ören'de bir arkeoloji parkı bile oluşturuldu. Doğayı ve ormanı savunduğunu söyleyen sözde çevreciler 'Zeytinliklerimiz, ormanlarımız' derken Çökertme, Mazı, Bozalan, Gürceğiz, Türkevleri'ndeki büyük orman yangınlarında bizler bölge halkı olarak mücadele ederken neredeydi? Doğayla dost bir madenciliğin yapılabilirliğini anlatan gözle görülen rehabilitasyon sahalarımız ile kanıtlanmıştır. Ülkemiz ve bölgemiz için enerji üretimini ve sosyo-ekonomik açıdan stratejik önemde olan kazanımlarımızı kirli emellere terk etmeyeceğiz" diye konuştu.

'BİR YANDAN TARIMLA DA UĞRAŞIYORUZ'

'Siz köylüsünüz, toprağınızı işleyin' diyen bazı kişiler olabileceğini belirten Muhtar Yılmaz, şöyle devam etti:

"Bunu diyenlerin çiftçilik yapmadığını da biliyoruz. Çünkü 10, 20, 30 dönüm bahçeyle, 100-150 tane zeytin ağacından elde edilecek gelirle, bir ailenin bir yıl geçinmesi, çoluğuna çocuğuna bakması mümkün değil. İşte başka bölgelerde bu nedenle köylerden büyük şehirlere göç yaşanıyor. Ama bizim en azından ailemizden biri santralde çalışıyor, bir o kadarı da santrallerden emekli olmuş, emekli maaşıyla geçiniyor. Bir yandan tarımla da uğraşıyoruz. Çünkü, iddia edildiği gibi santrallerin etrafında topraklarımız ölmedi, su kaynaklarımız kurumadı, hala sebzemizi meyvemizi kendimiz yetiştiriyoruz. Zeytin bahçelerimiz var hem kendi ihtiyacımızı karşılıyor hem de ev bütçesine ek gelir elde ediyoruz. Böylece göç etmek zorunda kalmıyoruz, doğduğumuz, büyüdüğümüz topraklarda ailemizle hayatımızı sürdürüyoruz."

'BİLGİSAYAR VE TELEFON EKRANINDAN BAKIP BİZLER HAKKINDA KARAR VERMEYİN'

Kameraların karşısına geçip Milas köylüsü gibi görünmek için başlarına yemeni bağlayıp, 'Tarih yok ediliyor, zeytinlikler yok ediliyor' diyenlere, buraya gelip ahkam kesen, bizi ekmeğimizden edeceklerini umursamayan bu insanlara, kendine çevreci diyenlere, onlarla birlikte hareket eden siyasilere de seslenen Yılmaz, "Sizden istediğimiz; buraya ve bizlere uzaktan, bilgisayar ve telefon ekranından bakıp bizler hakkında, hayatlarımız hakkında, topraklarımız hakkında karar vermemeniz. Bu mahallerin, bu ormanların, bu toprakların asıl sahipleri olarak bizim can damarımız olan, köylünün, vatandaşın bütçesine can katan santrallerin çalışmaya devam etmesini istiyoruz. Bizimi için önemli olan bu santralleri kimin çalıştırdığı değil santrallerin çalışmaya devam etmesi ve istihdam sağlanmasıdır" dedi.

Yazar

ertehaber.com

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *