Yükleniyor
Yükleniyor
Dolunay İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Eker, KayseRadar ve Radyo Radar’dan canlı olarak yayınlanan ‘Bunu Da Konuşalım’ programına konuk oldu. Gazeteci Erdinç Teğmen’in sorularını cevaplayan Eker, İş Sağlığı ve İş Güvenliğinin 2012 yılında kanun olarak yürürlüğe girdiğini anımsattı. İş sağlığı ve güvenliğinin ilk çağlardan beri var olan bir sistem olduğunu dile getiren Eker, “Önceden olaylar olduktan sonra önlemler alınması vardı. 2012’de 6331 sayılı kanun çıktıktan sonra risk analizi acil eylem planı diye gündemimize, işletmelerin yapısına göre, çalışma prensiplerini tespit edilmesini öngörüyor. Yani işin niteliğini tespit et, niteliğine karşılık çalışma prensiplerini belirle. Bunun için de alınması gereken tedbirleri yani kaza olmadan önce bunları tespit et. Tespit ettikten sonra ise bunları önlemek için; kaynağından yok etme, önleme, kişisel koruyucular, orada yapılabileceklerin tespit edilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
‘RİSK ANALİZİNİ YAPMA ZORUNLULUĞU GELDİ’
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çıkmadan önce sadece bir olay olduğu zaman önlemlerin alındığını söyleyen Eker, “Bu kanunun her şeyden önce en güzel getirisi bir olay olmadan önlem alınması. Bir işletmeye kurulmadan önce o konuyla ilgili risk analizini yapma zorunluluğu geldi. Dolayısıyla bir işin niteliğini, işin başlangıç ve bitiş sürecini, iş istasyonlarında meydana gelecek bütün kazalar tespit edildiği için, alınması gereken önlemler alındığı için bu olayları en aza indirgemeye çalışıldı. Kanun geldikten sonra sadece bir eksikliği oldu, o da sürekli bazı maddelerden dolayı ertelenmesi. Şu an işletmelerde az tehlikeli (C), tehlikeli (B) ve çok tehlikeli (A) pozisyon var. Ama günümüz şartlarında kanunun öngördüğü, C, yani çok tehlikeli gruplar hariç çoğu yere bakma yetkisi veriyor. Bu da doğru değil, nitelik noktasındaki 2012’de çıkmış olan bir kanunun hala ertelenmesi eksik bir durum” ifadelerini kullandı.
‘İŞLETME KAYBETTİĞİ ZAMAN MALİYET ARTIYOR’
Bir işletmede çalışan kişilerin gerekli eğitimleri alması gerektiğini ve işletmelerinde oluşabilecek her türlü olaylara karşı tedbir alması gerektiğini belirten Eker, “İşletmenin mantığı kazanmaktır. Kazanmak için de ürettiği adet sayısını artırmak gerekiyor. Üretim adedini artırmanın yolu da düzenli çalışmaktır. Düzenli çalışabilmesi için de prensipli çalışması, güvenli olması, dağınık olmaması ve bütün önlemlerini almış olması gerekiyor. Şimdi bir işletmede günlük bin baskı yapması gereken makine, bin baskı değil de 100 baskı yaptı, orada bir iş kazası oldu makine durdu. O makina durduğu süreç içerisinde kaybettiği zamanla ve kaybettiği için de domino etkisiyle diğer üretim hatlarına verdiği zararla işletme kaybediyor. İşletme kaybettiği zaman maliyet artıyor” diye konuştu.
0 Yorum:
Yorum Bırakın