Husumetlisini Bıçaklayarak Öldüren Sanığın 5 Yıl Hapis Cezası Aldığı Karara İtiraz

Melikgazi ilçesi Tacettin Veli Mahallesi'nde, geçen yıl 7 Eylül'de, aralarında husumet olan Bekir Şahingöz ile Ekrem Erdoğan yolda karşılaştı. Tarafların tartışması, kavgaya dönüştü. Kavga sırasında Bekir Şahingöz bıçak çekti. Erdoğan, Şahingöz'e engel olmak isterken, parmağından ve bacağından yaralandı. Arbedede vücudunun çeşitli yerlerine bıçak darbesi alan Bekir Şahingöz ise kaldırıldığı hastanede kurtarılamadı. Ekrem Erdoğan, tedavisinin ardından 'kasten öldürme' suçundan tutuklandı.

Erdoğan hakkında Kayseri 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Davanın karar duruşmasında tutuklu sanık Ekrem Erdoğan önceki ifadelerini tekrar ettiğini belirterek, "Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum. Pişmanım" dedi.

Sanık avukatı Ali Fidan ise "İlk yarayı alan müvekkildir, parmağında da bu yara halen durmaktadır. Maktul delta virüsü taşıdığı için hastanede bulunması gerekirken kurduğu planla aracıyla müvekkilin ineceği durakta yanında kesici ve delici alet bulundurmuştur. Maktulü yaralı halde araca kadar getiren kişi de müvekkilimdir. Yasanın aradığı meşru savunma durumu tamamen dosyamızda oluşmaktadır. Olay yerinde bıçak darbelerine devam edebilecek durumdayken eylemine kendisi son vermiştir. Ayrıca maktul kalp hastası bir kişidir, mütalaayı kabul etmiyoruz" diye konuştu.

HAKSIZ TAHRİK VE İYİ HAL

Mahkeme heyeti, sanık Ekrem Erdoğan'ı eyleminin 'ağır yaralama sonucu ölüme neden olma' kapsamında kaldığına hükmederek, bu suçtan önce 12 yıl hapse çarptırdı. Ardından sanığın eylemini haksız tahrik altında işlediğine kanaat getiren heyet, cezasını 6 yıla düşürdü. Erdoğan hakkında iyi hal indirimi de uygulayan heyet, 5 yıl hapis cezası vererek tahliyesine hükmetti.

Duruşma savcısı sanığın 'kasten adam öldürme' suçundan cezalandırılması gerektiği, müşteki taraf avukatı da cezanın az olduğu gerekçesiyle karara itiraz edip dosyayı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi'ne taşıdı. Sanık avukatı Ali Fidan da müvekkiline fazla ceza verildiğini, 'meşru müdafaa' hükümleri kapsamında beraatine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karara itiraf etti.