Hukukçu Çetin: “Haksız tahliye edilen kiracı, 1 yıl kira bedeli tazminatı kazanabilir”

Son günlerde artan ev sahibi-kiracı anlaşmazlığı mahkemelerde yoğunluk oluşturmaya devam ediyor. Adliyelerde ‘tahliye’ davaları çoğunlukta. Ev sahipleri kadar, haksız yere tahliye edildiğini düşünen kiracılar da hakkını aramak için mahkemenin yolunu tutuyor. Hukukçu Merve Aygün Çetin, mülk sahibi-kiracı anlaşmazlıklarında hukuki yaptırımlar ve tazminat doğuran haller hakkında bilgi verdi. Anlaşmazlıkların mahkemede kiracı lehine sonuçlanması halinde ev sahibinin tazminat ödeyebileceğini belirten Çetin, ”Yeniden kiralama yasağı Türk Borçlar Kanunu’nun 355. Maddesinde düzenlenmektedir ve halk nezdinde de haksız tahliye nedeniyle açılan tazminat davaları olarak bilinmekte ve karşımıza çıkmaktadır. Türk Borçlar Kanunu der ki; ‘Eğer ki kiracınızı ihtiyaç nedeniyle tahliye ederseniz, ‘kendime çocuğuma, eşime, anne veya babama ev lazım’ diye durumlarda tahliye yapıldığında, mahkemeye gidildiği ve icra takibi başlatıldığı takdirde, kiralanan daireden çıkarmanız durumunda 3 yıl boyunca aynı kiracı dışında kimseye kiralayamıyorsunuz. 3 yıl sonra yeniden kiralanabilir fakat kanunun amacı kişinin kendi veya birinci derece yakınlarının ihtiyacı olduğundan bu dava açıldı ve kiracı çıkarıldıysa kanun dürüstlük ilkesine uygun hareket etmenizi bekler. Bunu kötüye kullanırsanız da kiracı bunu tespit eder ve dava açar ispat ederse 1 yıl kira bedeli karşılığında bir tazminata hak kazanır. Yeniden kiralama yasağında ev sahibi ihtiyaç nedeniyle bir dava açıp iddialarını ispatladığı zaman kiracısını zorla evden tahliye ederse bu 3 yıllık yasağa uymaksızın evi yeniden birisine kiralarsa kiracının bu durumu tespit etmesi ve hakkını araması durumunda 1 yıla kadar kira bedeline tekabül eden hak kazanır. Ancak Yargıtay kararlarında önemli bir durum vardır; eğer tahliye ile değil de kiracı kendi rızasıyla çıktıysa bu tazminatı talep edemez” ifadelerini kullandı.
Hukukçu Çetin, yüzde 25’lik kira artış sınırına da değinerek, “Kira bedellerinin kiracı-ev sahibi arasında sıkıntı doğurduğu malumunuzdur. Kira bedellerindeki artış gerek kiracının yüksek bedelleri ödeyememesi gerekse kiraya verenin rayiç değerlerin altında kalan kira nedeniyle verdiği kiraya yönelik bir tatminsizlik yaşamasıyla birçok uyuşmazlık meydana geldi. Yüzde 25’lik artış yasal sınırının da uzatılması durumunda vatandaşların yasal artışı kabul etmemeleri, uygun bulmamaları, kira bedellerinin rayiç değerlerin altında kalması durumunda sosyal bir uyuşmazlık ya da husumet gütmektense hukuki olarak uyuşmazlığı mahkemeye taşımalarını tavsiye ederiz” diye konuştu.