Yükleniyor
Yükleniyor
Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre, kalp damar hastalıklarından ölüm, "bulaşıcı olmayan hastalıklar" sınıfında en yüksek orana sahip. Ülkemizde 1990'dan beri devam eden, Türk Erişkinlerindeki Kalp Hastalığı ve Risk Faktörleri (TEKHARF) çalışmasına göre ise Türk toplumunda koroner kalp hastalığı sıklığı 45-54 yaş grubunda yüzde 6, 55-64 yaş grubunda yüzde 17 ve 65 yaş ile üzeri bireylerde yüzde 28'i buluyor. Kalp hastalıklarına bağlı ölümler, dünyada da ülkemizde de ilk sırada yer alıyor. Kalp krizi, kalp nakli, by-pass ameliyatları sonrası ve anjiyo, kalp pili gibi işlemler ile kalp yetmezliği sonrası hastalara uygulanan kardiyak rehabilitasyon sayesinde ise ölümlerin yüzde 20'sinin önüne geçilebiliyor. Türkiye'de ilk kez Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 2013 yılında kurulan Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi'nde şimdiye dek 53 bine yakın hasta takip edildi. 6 ila 16 hafta süren kardiyak rehabilitasyon sırasında EKG, efor, diyabet, tansiyon ve diğer metabolik parametreler izleniyor, hastaya özel diyet planlaması yapılıyor, gerekirse fizyoterapist ve psikolojik destek de sürece dahil ediliyor. Haftada ortalama 3 gün merkeze gelen hastaların, "tıbbi gözetim altında" egzersiz yapması sağlanarak kalp fonksiyonları anlık görüntüleniyor. Böylece hastanın zamanla, "herhangi bir kardiyolojik riske girmeden" efor kapasitesi artırılıyor. Varsa diyabet, tansiyon gibi ek hastalıkları kontrol altında tutuluyor.
"TEK ADIM ATAMAZKEN 3 KAT MERDİVEN ÇIKIYORLAR"
Tek adım atamayacak halde gelip birkaç haftalık rehabilitasyonla 3 kat merdiven inip çıkan hastalarının olduğunu söyleyen Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi Sorumlusu Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ruken Bengi Bakkal, bu uygulamanın kalp nakli, kalp krizi, açık kalp ameliyatı, kalp pili operasyonu ya da anjiyo geçirmiş hastalarda yaşanan kalp problemi sonrası meydana gelebilecek ölümleri yüzde 20 oranında azalttığını kaydetti. Dr. Bakkal, "Kardiyak Rehabilitasyon, kalp hastalıklarında fiziki kısıtlamayı ve hastanın sosyal gelişmesini sağlamak için uygulanan bir program. Amacımız hastanın fiziksel gelişimini, kalbin kanlanmasını ve güçlenmesini sağlamak, hastanın yaşadığı hastalıktan dolayı koptuğu sosyal yaşantısına, tekrar dönmesini sağlamak, egzersiz hem piskososyal açıdan desteklemek amaçlı bir program. Kardiyoloji uzmanı, fizyoterapist ve hemşire arkadaşlarla birlikte bu programı yürütüyoruz, Ortalama olarak by-pas sonrası 6-8 hafta, kalp krizinden sonra en az 2 hafta iyileşme sürecini bekleyip ondan sonra hastayı programımıza alıyoruz. Burada aynı zamanda egzersiz dışında psikolojik destek, diyetisyen desteği, tedavi düzenlenmesi ve tedavi ile ilgili bir değişiklik yapılacaksa onlarla ilgili değişiklikler de planlanıyor" dedi.
6 İLA 16 HAFTALIK PROGRAM UYGULANIYOR
Dr. Bakkal, kardiyak rehabilitasyona alınan hastada izledikleri program şemasını da şu şekilde özetledi: "İlk başta ben hastayı değerlendiriyorum, tetkiklerine bakıyorum. Yapılan tedaviye bakıyorum. Bir egzersiz testi yapıyoruz, kapasitesini görebilmek için. Egzersiz testinden sonra bir egzersiz reçetesi düzenleyerek programa başlıyoruz. Hastanın programa en az haftada 3 gün dahil olması gerekiyor ki fayda görebilsin. İlk başta 25 dakika ile başlıyoruz, daha sonra seansımızı 40 dakikaya çıkartıyoruz. Hastalığa göre değişmekle birlikte, en az 6 hafta en fazla 16 hafta şeklinde seanslar planlanıyor. Hastanın da tabii ki kendi sosyal durumu, çalışma koşullarına göre saatleri ve günleri planlayarak ilerliyoruz"
HEM ÖLÜMÜ ENGELLİYOR HEM YANDAŞ HASTALIKLARI
Dr. Bakkal, kardiyak rehabilitasyon programının sadece ölümleri değil yandaş hastalıklara bağlı yaşam konforunu düşüren faktörleri de iyileştirdiğine dikkat çekerek "Diyabet, tansiyon kontrolü, sigarayı bırakmak, fiziksel hareketlerde artış da eklenince morbidite dediğimiz ek hastalıkların da yönetilmesini veya iyileşmesini sağlamış oluyoruz. O yüzden kardiyak rehabilitasyon programı hem Türkiye hem dünya için gerçekten kalp hastalıkları sonrası tedavi programına dahil edilmesi gereken bir süreç. Mesela bir kalp yetersizliği hastam 3-4 adımda bir durup dinlenirken buraya geldikten 8-10 hafta kadar sonra 3 kat merdiveni rahatlıkla çıkabiliyordu. Aynı şekilde 100 metre yürüyüp durmak zorunda kalan başka bir hastamız artık 1 kilometre 2 kilometre rahat yürüyebilir hale geliyor. Ya da perifer arter hastalığı dediğimiz bacak damarı tıkanıklığı olan hastalarda yürüdüğünde 50 metre sonra bacağı ağrımaya başlar ve durup dinlenme ihtiyacı hisseder. Ama buraya gelip bu egzersiz programını tamamladıktan sonra çok daha uzun mesafeler yürüyebilir hale geliyorlar" diye konuştu.
"KONUŞAMIYORDUM BİLE, ŞİMDİ EVDEKİ İŞLERİMİ YAPABİLİYORUM"
Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi'ne kalp krizi sonrası yönlendirilen Ayhan Ergen (46), "Haziran 2022'de kalp krizi geçirdim. İki damar tıkalı çıktı. Biri yüzde 98, diğeri yüzde 41 oranında tıkanıktı. Stent takıldı. Doktorum buraya yönlendirdi beni. 4 haftadır devam ediyorum, bu işlemlerden önce nefes almak çok zordu şimdi rahat yürüyüp merdiven çıkabiliyorum ve nefes alabiliyorum" dedi. Sevdiye Özün (72) ise 2014 yılında ciddi bir kalp krizi geçirdiğini ve ondan sonra gelişen kalp yetmezliği nedeniyle kalp pili takıldığını anlatarak "10 gün kadar yoğun bakımda kaldım, kalbim durmuştu çok ciddiydi. Uzun tedavilerden sonra kalp piline karar verildi, 3 odaklı pil takıldı ama geceleri uyuyamıyordum. Ancak oturarak uyuyabiliyordum. Sonra doktorum Ruken Hoca ile konuştu. Çünkü yapacak hiçbir şey kalmamıştı. Buraya yönlendirdiler. Şimdi çok mutluyum, uykularım düzene girdi. Evimde yemeklerimi yapabiliyorum. Eskiden konuşamıyordum bile, nefes nefese kalıyordum. Şimdi rahat konuşabiliyorum" şeklinde konuştu.
0 Yorum:
Yorum Bırakın