Yükleniyor
Yükleniyor
MANİSA'nın Akhisar ilçesinde dini nikahla birlikte yaşadığı hamile Sude Naz A.'yı (19) sokak ortasında öldüresiye döven ve olayın ardından tutuklanan Yılmaz Akman'ın (37), 6,5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başladı. Akman, savunmasında, aldığı alkolün etkisiyle olayı gerçekleştirdiğini belirtip, "Pişmanım" dedi. Bunun üzerine mahkeme hakimi, olayın bilinçli yapıldığını, alkolün arkasına sığınılamayacağını söyledi.
Olay, 16 Ağustos'ta Akhisar ilçesi Paşa Mahallesi Şehit Teğmen Tahir Ün Caddesi'nde meydana geldi. Yılmaz Akman, köye gitmeye ikna edemediği, dini nikahla yaşadığı 5,5 haftalık hamile Sude Naz A.'yı bir anda sokak ortasında dövmeye başladı. Akman, yumruk darbeleriyle Sude Naz A.'yı yere düşürdü. Yerde de Sude Naz A.’nın başına yumruk atmaya devam eden Akman, daha sonra da eline geçirdiği metal fırça sapıyla vurdu. O anlara çiftin 3 yaşındaki oğlu da şahit olurken, çevredekiler Akman'ın şiddetini uzun süre tepkisiz izledi.
'ABİ HAMİLEYİM, İMDAT' DİYEREK ÇIĞLIKLAR ATTI
Çevredekilerden biri, müdahale etmek için yaklaştı ancak Yılmaz Akman'ın 'Bırak lan' diye bağırması ile geri çekildi. Sude Naz A. 'Abi hamileyim, imdat' diyerek çığlıklar atarken, yoldan geçen bir kişi Akman'ı engellemeye çalıştı. Çevredeki esnaf da bu kişiye destek verip, Sude Naz A.'yı kurtardı. Ardından çevredekiler, Akman'ı dövmeye başladı. İhbarla bölgeye sevk edilen polis ekipleri, kalabalığın elinden Akman'ı kurtarırken, o anlar bir vatandaş tarafından cep telefonuyla görüntülendi. Yılmaz Akman, gözaltına alınırken, Sude Naz A. hastaneye kaldırıldı. Akhisar İlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından Akman, tutuklandı. Kaldırıldığı hastanede başına 3 dikiş atılan ve durumu iyi olduğu belirtilen Sude Naz A., tedavisinin ardından taburcu edilirken, kendisi için koruma kararı çıkartıldı. Sude Naz A.'nın şikayetçi olduğu Yılmaz Akman'ın 18 suç dosyası olduğu ve haftanın 3 günü adli kontrol için imzaya gittiği belirtildi.
'ÇOCUĞUMU ALDIRACAĞIM'
Olay günü yaşananları anlatan Sude Naz A., "Annemi hiç görmedim. Beni halam büyüttü. 3 yıl önce de babamı kaybettim. O yüzden genç yaşta Yılmaz'a inandım ve güvendim. Daha önce de bana çok kez şiddet uyguladı ancak çocuğumuz var diye her seferinde göz yumdum. Çok fazla alkol ve diğer maddeler kullanıyordu. Bana da kullanmayacağına dair söz vermişti. Sözünü tutmayınca, kendisinden ayrıldım. Olaydan 3 gün önce, kendisini telefondan ve her yerden engelledim. Eve gelmek istedi. Eve de almadım. Olay günü çarşıya oğluma kıyafet, kendime de şahsi temizlik ürünleri almaya çıktım. Elimde poşetlerle yürüyordum. Yılmaz meğerse, beni takip ediyormuş. Oğlum gördüğü anda 'Baba' diye bağırıp, yanına doğru koştu. Ben de çocuğuma araba çarpmasın diye peşinden gittim. Eğer çocuğum babasına koşmasaydı, belki de bizi göremeyecekti. O sırada Yılmaz yanıma gelerek, köye götürmeye çalıştı. Gitmek istemeyince beni yumruklamaya başladı. Yere düştüm, elimdeki poşetler sağa, sola fırladı. Dayak yediğim sırada 'Abi hamileyim imdat' diye yardım istedim ama kimse yardım etmedi. Herkes uzun süre dayak yememi izledi. Yediğim dayaktan çok, çocuğumun gözü önünde olayın gerçekleşmesine ve onun o an yaşadıklarına üzüldüm. 16 yaşında hamile kaldım. Babamın emekli maaşı almak için resmi nikah kıyılmasını istemedim. Çünkü Yılmaz çalışmadığı için çocuğuma bakamaz, geçinemeyiz diye korkuyordum. 5,5 haftalık da hamileyim, çocuğumu aldıracağım" diye konuştu.
0 Yorum:
Yorum Bırakın