Yükleniyor
Yükleniyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Organize Sanayi Bölgeleri Mesleki Eğitim Merkezleri Açılış Töreni'nde konuştu. Erdoğan, Türk ekonomisi, sanayisi ve eğitim sistemi adına çığır açan bir projeyi daha gerçeğe dönüştürmenin bahtiyarlığını yaşadıklarını belirterek, "Organize Sanayi Bölgelerinde Mesleki Eğitim Merkezleri projesi ülkemizin temel ihtiyaçlarından birini daha gideriyor. Ülkemizde; üretimin ve istihdamın lokomotifleri haline gelen organize sanayi bölgelerimiz bu proje ile eğitim alanında sorumluluk üstleniyor" dedi.
'KÖTÜ NİYETLİ BİR SENARYONUN ESERİ'
Avrupa ve Asya ülkeleri başta olmak üzere dünyada sanayileşmenin hız kazandığı bir dönemde kendilerinin iç meseleleriyle uğraşmaktan önlerindeki fırsatı değerlendiremediklerini kaydeden Erdoğan, "Daha sonra neredeyse her 10 yılda bir tekrarlanan darbeler sebebiyle Türkiye demokrasi ve ekonomide çok ağır yaralar aldı, bedeller ödedi. Merhum Özal’ın başlattığı açılım ise tam ritmini bulacakken, koalisyonların sembolü olduğu siyasi istikrarsızlık nedeniyle maalesef o da yarım kaldı. Türkiye, ekonomide, üretim ve sanayide içine hapsedildiği cendereyi onca gayretine rağmen kırmayı başaramadı. 28 Şubat müdahalesi ve ardından gelen 2001 krizinin toplum hayatımızda ve ekonomide yol açtığı faturaları ise çok uzun yıllar ödemeye devam ettik. Aslına bakılırsa ülkemizin her alanda olduğu gibi sanayileşme konusunda da geri bırakılması kötü niyetli bir senaryonun eseridir" dedi.
‘28 ŞUBAT’IN ETKİLERİNİ BUGÜN BİLE HİSSEDİYORUZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 1950, 1970 ve 1990'lardaki büyük dönüşümleri hep kaçırdığını söyleyerek, "Aşağı yukarı aynı şartlarda kalkınma yarışına girdiğimiz ülkeler hızla gelişirken, biz siyasi, sosyal, ekonomik geri kalmışlığa mahkum edildik. Genel hatlarıyla izah ettiğim bu sürecin bir tarafında eğitim-öğretim de vardı. Eğitim-öğretim meselesinde ayağı bu topraklara basan, medeniyet birikimiyle karışık, özgürlükçü bir sistem yerine maalesef formatlayan, dayatmacı, evlatlarımızı belli kalıplara hapseden modeller tercih edildi. Köy Enstitüleri gibi denemeler asli amacı dışında milletimizin değerlerine karşı ideoloji yükleme aracı haline getirildiği için hüsranla sonuçlandı. Milletimizin kültürünü ve inancını yaşatma vasıtası olarak gördüğü, bunun için de ilk günden itibaren sıkı sıkıya sarıldığı imam hatip okulları da tehdit olarak değerlendirildi. Kendi mecrasında önemli mesafe kat eden endüstri meslek ve teknik liseleri ise bu okulların ülkenin kalkınması ve gelişmesindeki rollerini umursamayanlar tarafından ağır darbelere maruz bırakıldı. Özellikle, vesayet ve darbe dönemlerinde eğitim sistemimize yapılan antidemokratik müdahalelerle eğitim sistemimiz iyice çıkmaza sürüklendi. Evlatlarımıza kendilerini korkusuzca ifade edebilecekleri, ideallerinin peşinden gidebilecekleri, hayallerini özgürce geliştirebilecekleri imkanlar sunulmadı. 28 Şubat zihniyetinin adeta bir hançer gibi eğitim sistemimize sapladığı katsayı uygulamasının olumsuz etkilerini bugün bile hissediyoruz" dedi.
'TEHDİT DİLİNE YENİDEN SARILDIĞINI GÖRÜYORUZ'
Eğitim alanında yaptıkları atılımları ve yatırımları anlatan Erdoğan, "Ülkemizin içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun eğitim meselesinin ikinci plana itilmesine müsaade etmedik, bütçede aslan payı hep eğitime ayırdık. Halihazırda temel eğitimde kız ve erkek çocuklarımız eşit oranda eğitime erişmiş durumdadır. Ancak ülkemizde halen bazı çevrelerin kız çocuklarımızın eğitim-öğretim haklarını özgürce kullanmasından rahatsızlık duyduğunu da biliyorum. İkna odaları ve katsayı utancını bu ülkeye yaşatan zihniyetin son günlerde tehdit diline yeniden sarıldığını görüyoruz. Buradan dikta hevesleri yeniden depreşenlere şu ikazı yapmak istiyorum; 15 Temmuz'da şahit olduklarımız milletimizin hak ve özgürlüklerini korumak konusundaki kararlılığını açıkça göstermiştir. O gece bir kez daha gördük ki Türkiye'yi 28 Şubat karanlığına geri döndürmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Tek parti faşizminin geride bıraktığı o acı hatıraları aziz milletimize bir daha kimseye yaşatamaz. İdeolojik saplantılar veya başka sebeplerden dolayı, kız çocuklarımızla okulları arasına yeni duvarların örülmesine kesinlikle izin vermeyiz. Aynı şekilde hangi yaşta olursa olsun bu ülkenin evlatlarının dinini, diyanetini, kültürünü öğrenmesinin engellenmesine rıza göstermeyiz" dedi.
'GEÇMİŞİN HATALARINI TELAFİ ETMEK ZAMAN ALIYOR'
Erdoğan, eğitim-öğretimin özellikle de kaliteli eğitimin aydınlık yarınların teminatı olduğunu bildiklerini vurgulayarak, "Bu ülkenin gençleri her alanda en iyisine en güzeline layıktır. Milletimizin küresel ölçekte iddia ve imkan sahibi bir konuma gelmesinin yolu eğitim-öğretimden geçiyor. Bu anlayışla ülkemiz ekonomisinin güçlenmesi ve istihdamın artırılması için mesleki eğitime özel önem veriyoruz. Ancak eğitim gibi yıkmanın ve bozmanın kolay, yapmanın ve ihya etmenin zor olduğu bir meselede geçmişin hatalarını telafi etmek zaman alıyor” diye konuştu.
'MESLEK LİSELERİNDE GELİRLERİMİZ ARTTI'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke ekonomisinin güçlenmesi için eğitime önem verdiklerini belirterek, "Açacağımız Uluslararası Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleriyle gençlere mesleki eğitim imkanı sağlayacağız. Mesleki ve teknik eğitimi destekleyici politikaların neticelerini birçok alanda görüyoruz. Döner sermaye gelirlerinden alınan yüzde 15’ik hazine kesintisini yüzde 1’e düşürdük. Meslek liselerimizin üretim kapasitelerini artırarak daha fazla öğrencimizin eğitim almasının önünü açıyoruz. Salgın sürecine rağmen meslek liselerinde gelirlerimiz arttı. Meslek liseleri açısından tarihi bir rekor kırdık geçtiğimiz yıl. Yapılan üretimden döner sermaye ile öğrenciler ve öğretmeler gelirlerini aldı. Salgın sürecine rağmen üretim 1 milyar 162 milyon lira seviyesine ulaştı. Bu yıl için 1,5 milyar liralık gelir hedefi hedefliyoruz. En az asgari ücret kadar gelir edebilmelerini amaçlıyoruz" dedi.
'1 MİLYON GENCİMİZİ MESLEKİ EĞİTİME DAHİL ETMEYİ HEDEFLİYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 ay önce aynı salonda bazı düzenlemeler yapılacağını belirttiklerini anımsatarak şunları söyledi:
"Mesleki eğitim merkezlerinde çırak ve öğrencilere asgari ücretin yüzde 30’u kadar yani bin 276 lira ücret ödenmesini sağlayan kanun değişikliği tamamlandı. Aynı şekilde kalfalık yeterliliğini kazanan 12'nci sınıf öğrencilerine asgari ücretin yarısı kadar 2 bin 126 lira ödeme yapılacak. İşletmelerce üstlenilecek olan bu ücretlerin tamamı devlet katkısı olarak tamamlanacak. İş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı öğrencilerimize sigortalarını yapacağız. Mesleki eğitim merkezlerine talepte ciddi artış yaşandığını ifade etmek isterim. Kanun değişikliği öncesi mesleki eğitim merkezlerindeki öğrenci sayısı 159 bin iken şimdi bu sayı 250 bine ulaştı. Yıl sonuna kadar 1 milyon gencimizi mesleki eğitim merkezlerimize dahil ederek istihdamlarını sağlamayı hedefliyoruz."
'GENÇ İŞSİZLİĞİN DÜŞMESİNDE ROL OYNAYACAK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel sektörün mesleki ve teknik eğitime destek vermesi gerektiğini söyleyerek şunları ifade etti:
"Özel sektörün destek vermediği mesleki ve teknik eğitim başarıya ulaşamaz. Cumhurbaşkanı olarak sanayicilerimiz ve yatırımcılarımızla birlikte bir araya geldiğimiz her zeminde devletimizin mesleki eğitim alanında yürüttüğü projelerde özel sektörümüzün de elini taşın altına koyması şarttır. Diğer türlüsü hazırcılık olacaktır ki bu ne doğru ne de sürdürülebilirdir. Sanayicilerimizin buna sahip çıktığını görüyoruz. 255 sanayi bölgesinin tamamında mesleki eğitim merkezleri faaliyete geçti. Artık şu gerçeği göreceğiz; Organize sanayi bölgelerinin içinde okullar, dolayısıyla stajlarını her yönüyle okulundan hemen organize sanayi bölgesindeki işine giderek gerçekleştiren gençler. Bunu Çin, Japonya başarıyor. Biz neden başarmayalım? Aynısını biz de yapacağız. OSB'de yer alan tüm sektörlerimiz eğitim süreçlerine dahil olacak. Genç işsizlik oranının düşmesinde önemli rol oynayacak. Bu önemli projenin hayırlı olmasını diliyorum."
0 Yorum:
Yorum Bırakın