Yükleniyor
Yükleniyor
Törende, USCMO Genel Sekreteri Osama Jammal tarafından karşılanan Emine Erdoğan, salonda bulunan davetlilerden yoğun ilgi gördü. Emine Erdoğan, ödül töreninin ardından yaptığı konuşmada, "Bu kıymetli ödülü, dünyanın vicdanı olan ülkem adına kabul ediyorum" diyerek programı düzenleyen Müslüman Örgütler Konseyi’ne teşekkür etti.
“SEVGİNİN VE MERHAMETİN BİR ÜLKENİN KARAKTERİ OLABİLECEĞİNE DAİR GÜVENİ TAZELEDİK”
Türkiye'nin, hayırseverliğin en üst noktalarda yaşandığı bir vakıf medeniyeti mirasına sahip olduğunu ve İslam dininin, insanlar arasındaki en güzel rekabetin hayırlarda yarışmak olduğunu anımsattığını belirten Emine Erdoğan, "Bu anlamda, medeniyet karnemiz, zarafetiyle insanı hayrete düşüren bir hayır yarışının örnekleriyle dopdoludur. İşte, insani yardım konusundaki reflekslerimizin ruhunu bu tarihsel deneyim oluşturuyor. Ne mutlu ki 2022 Küresel İnsani Yardım Raporu'na göre, 2021 yılında da 'dünyanın en cömert ülkesi' olmaya devam ettik. Sevginin ve merhametin bir ülkenin karakteri olabileceğine dair güveni tazeledik" dedi.
Emine Erdoğan, din, dil, ırk gibi ayrımlar olmadan her yerde yardıma koştuklarını ve Afrika'da, Suriye'de, Filistin'de, Ukrayna'da, farklı insanları değil, aynı insanlık ailesinin dara düşmüş fertlerini gördüklerini belirterek, "Türkiye'nin insani yardım tecrübesi, bir dış politikadan çok daha fazlasıdır. 'Çorbada tuzum olsun, taşın altında elim olsun, komşusu açken tok yatan bizden değildir' diyen Türk halkının vicdan pusulasıdır" ifadelerini kullandı.
İnsanlığın her kıtada, savaşlar, insani krizler, doğal afetler, salgın hastalıklar gibi nice badirelerle imtihan edildiğini ve bu nedenle uzanacak bir dost eline ihtiyacın her geçen gün arttığını kaydeden Emine Erdoğan, şöyle konuştu: "2020'de her 45 kişiden 1'i ihtiyaç sahibiyken 2021'de her 33 kişiden 1'i insani yardıma muhtaç hale geldi. Böyle bir vasatta, insani yardımlarımızı sadece ikili düzeyde değil, Birleşmiş Milletler (BM) aracılığıyla artırarak sürdürüyoruz. 2021 yılında, toplam 7,7 milyar dolar tutarındaki yardımlarımız, başta Suriye, Somali, Filistin olmak üzere 122 ülkeye ulaştı. İnsani yardımlarımızla, kanayan bir yaraya geçici bir tampon yapmayı ya da bir açlığı bir anlığına dindirmeyi amaçlamıyoruz. Bilakis, bizim yardım felsefemizde, kardeşlerimizi elinden tutup ayağa kaldırmak, yıkılanı yerine koymak, imar ve ihya etmek var. Başta Kızılay, AFAD ve TİKA olmak üzere, tüm kurumlarımız, dünyanın dört bir yanına sadece yardım değil, insanlığın ölmediği inancını taşıyor."
Emine Erdoğan, kırılgan bölgelerdeki sağlık ihtiyaçlarını da sürdürülebilir çözümlerle karşılama gayretinde olduklarının altını çizerek Sudan, Somali ve Bangladeş'te kurdukları hastanelerin bu yaklaşımın bir örneği olduğuna işaret etti.
Kovid-19 salgınında tüm dünya belirsizlik içinde kapanmışken Türkiye'nin 160 ülkeye yardım gönderdiğini, Afrika'ya 4,42 milyon doz aşı bağışladığını söyleyen Emine Erdoğan, "Kurtuluşun, tek başına değil, hep birlikte olursa anlamlı olduğuna inandık" dedi.
“TÜM MAZLUMLARIN ULUSLARARASI PLATFORMLARDA SESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Emine Erdoğan, Ukrayna Savaşı ile dünyadaki mülteci sayısının 100 milyonu aştığını ve raporların bu sayıyı ‘dramatik bir dönüm noktası’ olarak nitelediğini belirterek, "Bildiğiniz gibi, topraklarımız tarih boyunca, savaştan ve zulümden kaçmış insanlar için güvenli bir sığınak olmuştur. Bu sığınağın kapılarını Ukraynalı kardeşlerimize de açtık. Türkiye olarak, Afrika'dan Ukrayna'ya, Filistin'den Suriye'ye kadar tüm mazlumların uluslararası platformlarda sesi olmaya devam edeceğiz. Dilerim ki bu çaba tüm insanlığın ortak çabası olsun" ifadelerini kullandı.
Kendisinin ziyaret ettiği tüm mazlum coğrafyalarda kadınların ve çocukların sorunlarıyla yakından ilgilendiğini söyleyen Emine Erdoğan, "Ne yazık ki tüm bu krizlerin en büyük mağdurları, her zaman kadınlar ve çocuklar oluyor. O nedenle kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesi, çocukların sağlıklı ve mutlu yaşamlar sürdürebilmesi için özel projeler geliştiriyoruz. 2016’da, Türkiye'de açtığımız, Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi, bunun en güzel bir örneğidir. Afrika'nın farklı ülkelerinden kadınların el emeklerini alıyor, bu adil pazarda satıyor ve gelirini olduğu gibi onlara gönderiyoruz" diye konuştu.
Emine Erdoğan, insan hayatına verilen önemin tüm coğrafyalarda eşit olmadığını ve bu anlamda dünyanın büyük çelişkiler içinde olduğunu belirterek şu çağrıda bulundu: "Bir yandan çocuk haklarından bahsediyor, diğer yandan savaşların sürdüğü ülkelerdeki çocuk parklarının bomboş oluşuna kayıtsız kalabiliyoruz ya da insan hakları ihlallerinden bahsederken Filistin gündem dışı kalabiliyor. Unutmayalım ki insanlar, barışı ve refahı herkesin ortak paydası yapmakla mükelleftir. Rabb'imiz, Rahman Suresi'nde, 'İyiliğin karşılığı yalnız iyiliktir' buyuruyor. Bundan daha güzel bir müjde olabilir mi? Buradan herkese seslenmek istiyorum: Gelin, kan kaybeden insanlığı ayağa kaldıralım. Gelin, dünyanın tüm çocuklarına, insanlığın öz evlatları nazarıyla bakalım. Dünyayı herkes için güvenli ve insan onurunun ayakta kaldığı bir yer haline getirelim."
Programda Emine Erdoğan'ın yanı sıra Afrika kökenli Amerikalı aktivist Ayşe el-Adeviye'ye, insan hakları ve sosyal adalet konusunda kurucusu olduğu ‘İslam'da Kadınlar’ isimli kuruluştaki faaliyetleri dolayısıyla ödül verildi.
Adeviye, ödülünü Emine Erdoğan'ın elinden aldıktan sonra yaptığı konuşmada, Emine Erdoğan'ın dini ve kadınların haklarını savunmakta önemli bir rol üstlendiğini belirterek kendisinin elinden ödülü almanın bir gurur olduğunu kaydetti.
NASA'da yönetici kadrosunda yer alan ilk Müslüman olan NASA Program Yöneticisi Tahani Amer de ödül törenine Zoom üzerinden bağlanarak "Müslüman kadınlar bilmelidir ki ben şu an hepinizi temsil ediyorum" ifadesini kullandı.
Ayrıca Kovid-19 salgını dönemindeki çalışmaları dolayısıyla Dr. Uzma Syed, Müslüman kadınlara başarılarıyla ilham olmaları dolayısıyla da Amerikalı gazeteci Ayşe K. Mustafa ve televizyon muhabiri Thire Rahman ödüle layık görüldü.
0 Yorum:
Yorum Bırakın