Yükleniyor
Yükleniyor
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, sempozyumdaki konuşmasında İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına değindi. Son birkaç asırdır İslam coğrafyasının maruz kaldığı siyasi, iktisadi ve kültürel saldırıların Müslümanların kendi medeniyet müktesebatıyla ilişkisini sekteye uğrattığını söyleyen Erbaş, "Müslüman toplumların dini bilgi bakımından mahrumiyet yaşamasına sebep olan bu durum aynı zamanda dini kavramların bağlamından koparılarak istismar edilmesine de zemin hazırlamıştır. İslam ülkelerinde yıllardır yaşanan terör, tefrika, etnik ve mezhebi çekişmeler, hep aynı sorunun yansımalarıdır. Sosyal, kültürel, siyasi ve iktisadi açılardan devasa krizlerin kuşatması altında olan dünya tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşamaktadır. Küresel aktörlerin sonu gelmez ihtirasların dünyayı topyekun bir felakete sürüklemektedir. Özellikle inanç ve kültür ırkçılığı, ayrımcılık, şiddet ve İslam düşmanlığı gibi sorunlar bugün Müslümanlara hayatı adeta zindan etmektedir. İşte ilk kıblemiz Kudüs, peygamber efendimizin miraç hatırası Mescidi Aksa, bir asra yakındır kanayan yaramız Filistin bugünlerde yine işgalci İsrail'in haksız, hukuksuz ve insafsız, vahşice saldırılarına sahne olmaktadır. Filistinli kardeşlerimiz akılalmaz katliamlara ve soykırıma maruz bırakılmaktadır. Gazze çoluk çocuk demeden günlerdir büyük bir katliam yaşamaktadır" dedi.
'BU BİR İNSANLIK DRAMIDIR, BİR AHLAK VE MEDENİYET KRİZİDİR'
İsrail'in Müslümanların dağınıklığından aldığı cesaretle bir terör örgütü gibi hareket ederek Gazze'de yaşlı, çocuk, kadın, bebek, sivil demeden bütün masum insanları katlettiğini ifade eden Erbaş, "Filistinli bebekler gün yüzü görmeden ölümle tanışıyor. Gözü yaşlı annelerin feryadı, gök kubbeyi titretiyor. Maalesef dünya bütün bu cinayetleri seyrediyor. Bu bir insanlık dramıdır, bir ahlak ve medeniyet krizidir. Yaşananlar göstermiştir ki insanlığa huzur, barış ve refah getirme iddiasıyla ortaya çıkan bütün ideolojiler ve politikalar inandırıcılığını kaybetmiştir. Savurduğunu iddia ettiği bütün değerleri ayaklar altına alan Batı artık iflas etmiştir. Önemle ifade etmek isterim ki; işgalci İsrail'in bu insanlık dışı davranışlarının altından sapkın bir inanç vardır. Bu inanca göre kendilerini dünyanın efendisi görüyorlar. Yeryüzünü kendi özel mülkleri zannediyorlar. Sapkın inançları onları buraya doğru yönlendiriyor. İslam coğrafyasında tanrının kendilerine vaat ettiğine inandıkları ve arz-ı mevud ifade edilen bir coğrafyayı ele geçirip orada cenneti yaşayacaklarına inanıyorlar. Bu batıl inancın peşinde Filistin'i kan gölüne çeviriyorlar. Kendilerine tam destek veren bazı güç merkezleri de aynı batıl inançta. Bunlar Filistin'le yetinmeyecekler. Sapkın inançlarının peşinde bütün yeryüzünü yaşanmaz hale getirmeye devam edecekler. Bunun için hak, hukuk, ahlak, vicdan, merhamet gibi kavramları hiç dikkate almıyorlar" diye konuştu.
Bugün insanlığın yaşadığı buhranların sosyal, kültürel, manevi, siyasi krizleri çözebilecek yegane imkanın hiç şüphesiz İslam'a hayat veren evrensel hakikatler olduğunu ifade eden Erbaş, "İslam dünyanın her yerinde, herkes için aynı evrensel değerleri savunan ve yaşatmaya çalışan bir barış ve esenlik dinidir. Nitekim Müslümanların egemen güç olduğu dönemde yeryüzü, adaletin, merhametin ve güzel ahlakın en güzel örneklerine sahne olmuştur" ifadelerini kullandı.
Erbaş'ın ardından İslam Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mürteza Bedir, katılımcılara konferans verdi.
0 Yorum:
Yorum Bırakın