Yükleniyor
Yükleniyor
BM İnsan Hakları Ofisi Sözcüsü Liz Throssell, İsviçre’nin Cenevre kentinde bugün basına yaptığı açıklamada “Salı günü, denizde tehlikede olan mültecilerin kurtarılmasına yardım etmedeki rolleri nedeniyle yargılanan 24 insan hakları savunucusunun uzun zamandır beklenen davası Yunanistan'ın Midilli Adası'nda başladı. Bunun gibi yargılamalar, hayat kurtaran işleri suç saydıkları ve tehlikeli bir emsal teşkil ettikleri için son derece endişe vericidir. Gerçekten de Yunanistan ve diğer AB ülkelerinde, insan hakları savunucuları ve insani yardım kuruluşlarının insan hakları çalışmalarını durdurmak zorunda kalmasıyla şimdiden caydırıcı bir etki oluştu” ifadelerini kullandı.
‘1000’DEN FAZLA MÜLTECİYE YARDIM ETTİLER’
Sözcü Throssell, suçlamaların düşürülmesi için Yunanistan hükümetine çağrı yaparak bu 24 kişinin, sivil toplum kuruluşlarının çalışanları veya gönülleri olduğu belirtti. Throssell, bu kişilerin 2016 ila 2018 yılında Midilli Adası çevresinde 1000’den fazla mültecinin güvenliğe ulaşmasına yardım eden, hayatta kalanlara tıbbi ve diğer yardımlar sağlayan bir Yunan STK'sının üyeleri veya gönüllüleri olduğunun altını çizdi.
İnsan Hakları Ofisi Sözcüsü “Hayat kurtarmak ve insani yardım sağlamak asla suç sayılmamalı veya yargılanmamalıdır. Bu tür eylemler, oldukça basit bir şekilde bir insani ve insan hakları zorunluluğudur” ifadelerini kullandı.
Mülteciler için Yunanistan'da faaliyet gösteren hiçbir sivil arama ve kurtarma kuruluşu bulunmadığının altını çizen Throssell, bu bölgede 2021 yılından beridir 500 mültecinin denizde hayatını kaybettiğini belirtti.
0 Yorum:
Yorum Bırakın