Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı: Tespit ettiğimiz bütün sektörlerin üzerine gideceğiz

3. Türkiye Tarım Zirvesi Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın katılımıyla Turkuvaz Medya Merkezi’nde gerçekleşti. Zirvede tarımdaki gelişmeler ve tarımın geleceği hakkında birçok konu ele alındı. Zirveye Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yanı sıra Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürü Osman Yıldız, Tarım ve Orman Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Mustafa Alpaslan, Ulusal Hububat Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Taşpınar ve TÜSEDAD Yönetim Kurulu Başkanı Sencer Solakoğlu da katıldı. Zirve "Tarımda Üretim, Planlama ve Arz Güvenliği", "Tarımın Finansmanı ve Tarım Sigortası" başlıklı panellerle devam etti.

"TÜRK TARIMINI BUNDAN SONRA DA DÜNYADA ÖNEMLİ YERE SAHİP BİR KONUMDA DEVAM ETTİRECEĞİZ"

Zirvede konuşan Yumaklı, "Tarım milli güvenlik meselesi olarak kabul ediliyor bütün dünyada. Dolayısıyla çokça konuşulmaya başlandı, devam da edecek bu konu. Çünkü siz eğer toplumunuzu ve ülkenize gelenleri yeteri kadar besleyecek herhangi bir üretime sahip değilseniz onun üzerinden başlayan artık dış politikanız, iç politikanız, argümanlarınız bir anlamda havada kalıyor. Biz elbette ülke olarak çok şanslı bir ülkeyiz. Büyük avantajlarımız var bu avantajlarımızı kaybetmeden gelecek olan krizleri de , bizim etki edebileceklerimiz var edemeyeceklerimiz var.  Bunlardan birisi iklim krizi ve ondan kaynaklı su ile alakalı problemler. Sıkça dile getiriyoruz. Bundan sonra da dile getirmeye devam edeceğiz. Bir seferlik birşey değil çünkü bu. Günün sonunda yöneterek daha ileriye götürmek için ne yapacağımız konusunda bütün taraflarla birlikte çalışarak Türk tarımını bugün olduğu gibi bundan sonra da dünyada önemli yere sahip bir konumda devam ettireceğiz" dedi.

"BİZİM İÇİN ÖNEMLİ OLAN 85 MİLYONUN GIDA İHTİYAÇLARINDA BİR SORUN OLMAMASI"

Bakan Yumaklı, "6 Şubat’ta belki de birçok ülkenin altından kalkamayacağı bir yükü bu ülke omuzladı. Çok büyük acılar çekildi ama halihazırda bu problemin çözülmesiyle alakalı insanların normal hayatlarına devam edilmesiyle ilgili çok yoğun bir çaba var. Davranış biçimlerini çok değiştirdi. Depremin birinci ve üçüncü günü arasında karkas et fiyatlarında 30 liralık bir artış oldu. Bunu hiçbirşeyle açıklayamazsınız. Bu farklı şeylerde de yansımaya başladı. Elbette sebeplerini bildiklerimiz var ama genel olarak fiyatlama davranışı ile alakalı bu arzu edilmeyen fahiş fiyat diye tanımlanan hususlarla çok sık karşılaşmaya başladık. Tohumdan çatala kadar olan süreç birçok kurumu ilgilendirir. Bizim için önemli olan öncelikle ülkemizdeki 85 milyonun artı 50-60 milyon civarındaki turistin ve diğer, geçici, uzun süreli, kısa süreli kalanların gıda ihtiyaçlarını karşılamakla alakalı herhangi bir sorunun olmaması. Bütün bunların dışında da bu yıl ilk 10 ay itibariyle 25 milyar doları aştı. 30 milyar dolara gidecek bir ihracatı da sürdürmek hatta artırmak. Arz Güvenliği Dairemiz var. Bu dairemiz sadece Türkiye’deki ürünlerin üretim ve stok durumlarını değil aynı zamanda dünyadaki o ürünle alakalı özellikle stratejik ürünler başta olmak üzere bu ürünlerin stok durumlarına,hareketlerine,fiyatlarına bakar. Türkiye’deki durumuna bakar ve Ticaret Bakanlığı ile zaman zaman bunları paylaşırız. Çok özellikli durumlar olduğunda da birlikte nasıl tedbir alacağımızı konuşuruz." dedi. 

"BU YILIN ZEYTİN HASADINDAN ELDE EDİLECEK ZEYTİNYAĞI RAKAMI 180 BİN TON"

Bakan Yumaklı, "Zeytinyağı konusu şu an gündemde. Zeytinyağı ile alakalı geçtiğimiz yıl 422 bin tonluk bir zeytinyağı üretimi oldu. Bütün zamanların rekoru kırıldı. Türkiye’nin ihtiyacı 160-180 bin ton arası. Geçtiğimiz bu yılın da zeytin hasatından elde edilecek olan zeytinyağı rakamı yaklaşık 180 bin ton. Yani hiç elimizde olmasa bile bu yıldan üretilen ürün bizim ihtiyacımızı yüzde yüz karşılayacak. Geçtiğimiz yıldan da elimizde stoklarımız var. Peki niye fiyat artıyor? İşte orada da en ufak bir fitilin ateşlenmesi , yanlış anlama artık adına ne diyecekseniz deyin, birdenbire fiyatların inanılmaz şekilde artmasına sebep oldu.  Zeytinyağı için bu sebep neydi? Aslında hiç dolaşımda olmayan, neredeyse ilaç niyetine kullanılacak olan 0.3 asit oranına sahip ürünün fiyatı açıklandı. Birdenbire bu ortalama ürünün bir taban fiyatıymış gibi algılanıp fiyatlar yukarı çıktı. Sonra bizler açıkladık, arzla ilgili bir sorun yok dedik.Zeytin Konseyi açıkladı; üretimle ilgili bir sıkıntımız yok elimizde yeteri kadar hatta fazlası var dendi. Daha sonra o kurum biz yanlış anlaşıldık, öyle demedik de böyle dedik diye söyledi; ama geçmiş olsun yani, fiyatlar yükseldi. Peki ne yapılacak? Ticaret Bakanlığı ile birlikte bu tespit ettiğimiz bütün sektörlerin üzerine gideceğiz biz. Çünkü biz üreticimizi, sürdürülebilir üretimi devam ettirmesiyle ilgili korurken, tüketicimizi de kollamak zorundayız. Bu bir bütün"  diye konuştu.