Yükleniyor
Yükleniyor
Bakan Tunç, Trabzon'un Akçaabat ilçesinde inşa edilecek Adalet Sarayı Temel Atma Töreni'ne katıldı. Burada konuşan Tunç, terörle mücadeleye ilişkin, "PKK'nın kalleş saldırısında askerlerimiz şehit oldu. Kahramanlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum; mekanları cennet olsun, milletimize ve ailelerine de başsağlığı diliyorum. Onların kanlarını yerde bırakmamak, onların kahraman arkadaşlarının kanlarını yerde bırakmamak için mücadeleye devam ediyorlar. Terörle mücadelede, hiçbir zaman kararlılığımızdan taviz vermeyeceğiz. Hem terörün siyasi uzantılarıyla hem onları tutan içte, dışta küresel ne varsa maşalarıyla da mücadele etmenin gayreti içerisinde kararlılığımızdan zerre kadar taviz vermeyeceğiz. Diğer yandan tabii Filistin'deki insanlık suçu. Maalesef insanlığın gözü önünde çocuk katliamı, sivil katliamı, savaş suçu maalesef işlenmeye devam ediyor. Tabii uluslararası kuruluşlar etkisiz kalmaya da devam ediyor. Türkiye olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya, onları desteklemeye devam edeceğiz. Dünyada haksızlıklara ses çıkarmaya, dünyada adaleti savunmaya hep devam edeceğiz" dedi.
'ADALET HAKLIYA HAKLI OLANI VERMEKTİR'
21 yılda tarafsız ve bağımsız yargının tesisi önemli adımlar atıldığını belirten Tunç, "Adalet mülkün temelidir, adalet haklıya haklı olanı vermektir. Asıl kısa ve öz tarifi. Adaletin tam anlamıyla tesis edildiği yerde; insan güçlüdür, insanın güçlü olduğu yerde aile güçlüdür, ailenin güçlü olduğu yerde toplum güçlüdür ve dolayısıyla topyekun devlet olarak güçlü oluruz. Adaleti tesis etmenin en yegane yolu da hukuk devleti olmaktır. Hukuk devleti, tüm işlem ve işlemleri yargı denetimine tabii olan devlettir. Ve tarafsız ve bağımsız yargı da hukuk devletinin olmazsa olmaz şartıdır. Tarafsız ve bağımsız yargının tesisi içinde son 21 yılda çok önemli adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz. Özellikle vatandaşlarımızın yargı hizmetlerinden en etkin, en adil şekilde yararlanabilmesinin yolunu açmak için çok önemli çalışmalar yaptık. Özellikle yargı mensuplarımızın hakim ve savcılarımızın, kürsüde uygulayacakları mevzuatı yeniledik. Çağın ihtiyaçlarına cevap verebilecek hale getirdik. 80 yıldan bu yana uygulanan ama artık çağın ihtiyaçlarına cevap vermeyen temel kanunlarımızın tamamını yeniledik. Artık çağın ihtiyacına cevap veren Avrupa'nın da dünyanın da en yeni temel mevzuatına sahip ülke Türkiye. Tabii bu mevzuatın uygulanacağı yerler de fiziki mekanlar da önemli. Bu fiziki mekanları da son yıllarda yeniledik" diye konuştu.
'YENİ BİR ANAYASAYA KAVUŞMAMIZ LAZIM’
Anayasada sessiz devrimlere imza atıldığını kaydeden Tunç, şöyle konuştu:
"Reform sayılabilecek anayasa değişikliklerini hayata geçirdik. Tabii darbe anayasasının vesayetçi ruhunu tamamen ortadan kaldırmak, tümden bir değişiklik yapmadığı müddetçe mümkün olmayacağı da açık. Ama anayasamızda reform sayılan sessiz devrim sayılan önemli değişikliklere de imza attık. Anayasamızda sıkıyönetim maddesi vardı, kaldırdık. 'Darbeciler yargılanamaz’ diye bir madde vardı; bunu kaldırdık ve darbecilerin yargılanmasını sağladık. Tüm bu mu değişiklikler özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile de demokrasimizi, cumhuriyetimizi güçlendirdik. Süreç içerisinde çok sayıda değişikliğin anayasamızda gerçekleşmiş olması, anayasanın maddeleri arasındaki yeknesaklığı da bozdu. Tabii bu yeknesaklığın bozulması birtakım sorunlara da yol açıyor. Yargı kurumlarımız arasında o maddeler arasında özellikle yorum farklarının, farklı sorunlara yol açtığında hep beraber günümüzde yaşıyoruz. O nedenle bu sorunları aşabilmemiz, özellikle darbeciler tarafından yazılmış olan bir anayasadan kurtulup, kuşatıcı, demokratik, sivil temel hak ve özgürlükleri öne alan, devletin görevlerini belirleyen insan onurunu koruyan bir yeni bir anayasaya kavuşmamız lazım. İnşallah 28’'nci dönem parlamentosu bu uzlaşmayı sağlar. Demokratik bir anayasayla Cumhuriyetimizin 2'nci yüzyılına adım atmak, Türkiye'ye yakışır ve inşallah milletimize olan borcumuzu da yerine getirmiş oluruz.”
'HAKİM, SAVCI YARDIMCILIĞI SİSTEMİNE GEÇTİK’
Hakim savcı adaylığının kaldırıldığını hatırlatan Bakan Tunç, "Hakim ve savcılarımızın, avukat meslektaşlarımızın özellikle güçlendirilmesi, onların tarafsız ve bağımsız yargı ilkesine uygun şekilde görevlerini yapabilmesi anlamında da onların daha donanımlı hale getirilmesi ile ilgili olarak da başlattığımız çalışmalar var. Bunlardan birisi de hukuk fakültelerindeki eğitimin daha da kaliteli hale getirilmesi ve bunu YÖK'le iş birliği içerisinde gerçekleştirmenin gayreti içerisindeyiz. Hukuk fakültesini bitiren genç kardeşlerimizin hakim, savcı, avukat olmak isteyen bu genç kardeşlerimizin öncelikle fakülte bittikten sonra bir ön elemeye tabi tutulmasını istiyoruz. Bu anlamda meclisimizde yasası gerçekleşti, yürürlüğe de 2024 yılından itibaren giriyor. Artık avukatlık stajına başlayabilmek için hukuk mesleklerine giriş sınavını kazanmak gerekecek. Hakimlik, savcılık sınavına girebilmek için de yine bu sınavı kazanmak gerekecek. Artık bundan sonra hakim, savcı adaylığı yok; onu da kaldırıyoruz. 2 yıl süren hakim, savcı adaylığı yerine 3 yıl süren hakim, savcı yardımcılığı sistemine geçtik. 3 yıl boyunca hakim ve savcı yardımcılarımız, 1 yıl adalet akademisinde eğitim görecekler, o akademide ara sınavları geçecekler ve 2 yıl boyunca da tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında çalışacaklar ve kürsüye çıkmadan önce gerek ilk derece gerek istinaf gerek Yargıtay, tüm aşamaları tanımış, görmüş, teorisi ile uygulamasıyla daha donanımlı bir şekilde daha hazırlıklı bir şekilde kürsüye çıkarak, adaletin hizmetinde olacaklar inşallah" diye konuştu.
Bakan Tunç, konuşmasının ardından beraberindeki protokol üyeleri ile butonlara basarak, yapılması planlanan adliye sarayının temelini attı.
0 Yorum:
Yorum Bırakın