Bakan Özhaseki: Camilerimiz, Anadolu'da medeniyetimizin vurulmuş mühürleridir

ÇEVRE, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, "Camileri sadece ibadet ettiğiniz ve 5 vakit açılan yerler gibi görmek doğru olmaz. Camilerimiz aslında Anadolu'da, medeniyetimizin vurulmuş mühürleridir" dedi.


306 Görüntüleme

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayseri'nin Melikgazi ilçesinde Şevki Eren Albayrak Cami ve Şevki-Nurver Albayrak Kur'an Kursu'nun açılış törenine katıldı. Bakan Özhaseki, burada yaptığı açıklamada, "Hayırseverlerimizden Allah razı olsun. Çalışıyorlar, gayret ediyorlar, kazanıyorlar. Sonunda da toplumla paylaşıyorlar. Dışarıda hiç tanımadıkları insanların istifadesine sunuyorlar. Bir İslam alimi, özellikle hayırseverleri bal arılarına benzetiyor. Yani bal arıları, tabiata çıkarlar, çiçeklerin üzerinde güzel yerlerde gezerler, polenleri toplarlar. Sonra gelirler, saatlerce emek verirler. O emeklerinden dünyanın en güzel yiyeceği ortaya çıkar. Fakat hiç tadına bakmadan toplumun istifadesine sunarlar. Hayırseverler de böyledir. Aslında çok çalışıp zengin olup da biriktirenleri de biraz karıncaya benzetirler. Karıncayı severiz çok çalıştığı için. Durmadan gider gelir, uğraşır, gayret eder, bir şeyler toplar ama topladığı çer çöptür. Bir de ayak altındadır. Yani Allah kimseyi öyle etmesin. Bal arılarından etsin inşallah, bereketler versin" diye konuştu.
'EN GÜZEL ANLARIMIZI İÇİNDE PAYLAŞIRIZ'
Camilerin önemine değinen Bakan Özhaseki, "Aslında camileri sadece ibadet ettiğiniz ve 5 vakit açılan yerler gibi görmek doğru olmaz. En güzel anlarımız içinde paylaşırız, doğrudur bunlar. Ama bir taraftan da camilerimiz aslında Anadolu'da bizim medeniyetimizin vurulmuş mühürleridir. Yani dışarıdan bir insan geldiğinde şöyle bir etrafa baktığında eğer cami kubbelerini ve minareleri görüyorsa, dakikası geldiğinde ezan seslerini duyuyorsa 'burası bir İslam beldesidir' der. Onun işareti de farklı bir anlam taşır. Lozan Mütarekesi'nde görüşmeler öncesinde şımaran o günkü Yunan ısrarla 'Edirne bizim' der. Daha bizimkilere söz gelmeden İngiliz heyeti bile der ki ya 'Tamam öyle diyorsunuz da şu Selimiye'yi ne yapacağız? Yani Selimiye kim, Yunan medeniyetine mi ait?' derler. O zaman iddialarından biraz vazgeçerler. Camilerin böyle bir anlamı da vardır. O yüzden bu camilerimizin yapılması lazım. Güzel olması lazım. İçine gelen insanların da içinden istifade ederek feyizle, bereketle inşallah buradan ayrılmaları lazım" ifadelerini kullandı. 

Yazar

ertehaber.com

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *