Yükleniyor
Yükleniyor
Milli Eğitim Bakanı Özer, ATO Congresium'da 'Lise Öğrencileri Ulusal Öğrenci Kongresi ve Poster Sunumu Yarışması'na katıldı. 69 il ve 86 okuldan 182 öğrencinin 98 proje ile yarıştığı programda Bakan Özer'in yanı sıra Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Hasan Mandal, AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem, bürokratlar ve çok sayıda öğretmen ile öğrenci yer aldı. Bakan Özer, beşeri sermayenin niteliğini artırmada en önemli unsurun eğitim olduğunu belirterek, "2000'li yıllara geldiğimiz zaman bizim eğitimdeki karnemiz çok iyi değil. 5 yaştaki okullaşma oranları yüzde 11'di yani 100 çocuğumuzun sadece 11'i okulda, 89'u değil. Ortaöğretimdeki okullaşma oranları yüzde 44. Son 20 yılda eğitimdeki seferberlikle 5 yaştaki okullaşma oranlarımız yüzde 11'den yüzde 99'a çıktı. İlkokul yüzde 99,63, ortaokul yüzde 99,44. Ortaöğretim ise yüzde 44'ten yüzde 95'e çıktı. Bu dönemde ilk kez bu ülkenin evlatları ekonomik gelirlerine, cinsiyetlerine bakmaksızın eğitimde okullaşma imkanına kavuştu" diye konuştu.
'CİDDİ DESTEK SAĞLIYORUZ'
Gençlerin nitelikli eğitim alması için gece gündüz çalıştıklarını söyleyen Bakan Özer, bölgesel farklılıklar ile okul türü farklılıkları olmadan en nitelikli eğitim için çaba sarf ettiklerini belirtti. Bu kapsamda bilim-sanat merkezlerinin önemine değinen Özer, "Bilim-sanat merkezlerinde biz, özel yetenekli öğrencilerimize yeteneklerini geliştirmek için destek veriyoruz. Hem akademik becerilerini hem de sanat, müzikle ilgili becerilerini geliştirmek için çok ciddi destekler sağlıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı olarak bilim-sanat merkezlerine erişimi kolaylaştırmak için 185 olan bilim-sanat merkezi sayısını 2022'de 379'a çıkardık. 2023 yılında size sürprizimiz var. Tüm ilçelerimize bilim-sanat merkezi kuracağız. Böylece öğrencilerimizin bulunduğu ilçedeki bilim-sanat merkezine erişimini sağlayacağız. Bu 'Türkiye Yüzyılı' vizyonunun en önemli bileşenlerinden bir tanesini oluşturmaktadır" dedi.
'8 BİN 300 TESCİL ALDIK'
Bakan Özer, ülkelerin kalkınmasındaki en önemli bileşenin patent, faydalı model, marka ve tasarım ile ilgili fikri mülkiyet kültürünün tüm eğitim kurumlarında yaygınlaşmasını sağlamak olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son 10 yılda fikri mülkiyet anlamında Milli Eğitim Bakanlığı'nın tescilini almış olduğu ürün sayısı yıllık yüzde 2,9 yani yüzde 3'tür. Biz, Türk Patent ve Marka Kurumu ile iş birliğine gittik. Çok ciddi bir eğitim seferberliği gerçekleştirdik. 2022 yılında 7 bin 500 ürünün tescili için çaba sarf ettik. 2022'nin sonunda 8 bin 300 patent, faydalı model, marka ve tasarımın tescilini almış bulunuyoruz. Bunların 162 tanesini de ticarileştirebildik. Milli Eğitim Bakanlığı, bir taraftan eğitimin niteliğini artırırken diğer taraftan inovatif girişim kapasitesini artıracak şekilde okullarımızı desteklemeye devam ediyor. Burada 2 başlık var. Biri matematik, diğeri çevre ve iklim değişikliği. Birincisi, matematik okuryazarlığını artırmak. Özellikle 'Türkiye Yüzyılı'nda sayısalcı, sözelci, eşit ağırlıkçı olmadan matematikle rasyonel ilişkisini sağlayabilmek. Diğeri ana dil öğrenmek; üçüncüsü de yabancı dil. Diğer bağlamda, çevre ve iklim değişikliği de bizim değişikliklerimizin ana omurgasında yer alıyor. Bir açılım yapalım, bu etkinliği her ay yapalım. Öğrenci kurultayı ile ilgili yaptığımız hazırlıkları bu yarışmayla birleştirmek ve 81 ilden öğrencileri Ankara'ya getirerek kültürel, sanatsal etkinliklerle buluşturalım. Aynı zamanda tematik bir konuda çalıştay yapalım."
0 Yorum:
Yorum Bırakın