Yükleniyor
Yükleniyor
Adana'ya gelen Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, ilk olarak Vali Süleyman Elban’ı makamında ziyaret ederek şeref defterini imzaladı. Bakan Gül, daha sonra bir otelde düzenlenen 14’üncü Bölge Değerlendirme Toplantısı’na katılarak bölgedeki savcılarla bir araya geldi. Bölge toplantılarını çok önemsediğini belirten Bakan Gül, burada görüşülen konuların mevzuata dönüştüğünü söyledi. Bakan Gül, "Adalet sadece bugünün, dünün değil yarının da ve kıyamete kadar bütün tarih boyunca mülkün temeli olmuştur ve devam edecektir. Adaleti sağlamak ve hak edene hakkını vermek, devletin görevleri arasındadır. İnsan için oksijen neyse milletler için adalet aynı mesafededir. Adalet insanın en temel hakkıdır. Adalet insan için ekmekten, bina için temelden daha da üstün bir yararı temsil etmektedir” dedi.
'REFORMLAR 2023'TE HİSSEDİLECEK'
Yeni yıl değerlendirmesi yapan Bakan Gül, “2021’in sonuna geldiğimiz yeni bir yıla girdiğimiz bu dönemde aynı zamanda geçtiğimiz yılın muhasebesini, önümüzdeki yılın planlamasını da yapıyoruz. Önümüzdeki yılın bizim için anlamı çok büyük. Artık yeni yüzyıla gitmeden önceki son yılımız ve Cumhuriyetimiz’in yeni yüzyılına ulaşmış olacağız. Yaptığımız ve yapacağımız tüm reformların meyvelerini almaya başladık ama 2023’te artık vatandaşımız, milletimiz tüm reformları, güvenilir, erişilebilir adaleti hissediyorum duygusuna ulaşacaktır. Bunu da hep birlikte yapacağız. Yeni yıla girerken güven veren, erişilebilir bir adalet sistemini de vatandaşlarımıza kavuşturmuş olacağız. Burada en büyük gücümüz, teminatımız sizlersiniz. 2023’te de adalet alanında da bir milat olacaktır. Reformların vatandaşımıza dokunduğu, güven veren bir adalet sistemini kurmuş olacağız” diye konuştu.
'YARGININ BAĞIMSIZLIĞI ARTIRILDI'
Cumhuriyet savcılarının, soruşturmanın patronu olduğuna değinen Bakan Gül, yürütme ve yargı arasındaki kuvvetler ayrılığına da dikkat çekti. Bakan Gül, “Kamu davası açmak için adalet bakanı Cumhuriyet savcısına emir verebilir’ hükmü ceza muhakemeleri usulü kanununda (CMUK) yer almaktaydı. Ama biz bunu 2004’te kanundan çıkardık ve yeni CMK’ya da bu anlamda bir hüküm koymadık. Bunu yaparken hükümetimizin tutumu, yürütmenin yargı üzerinde bu anlamda bir etkisi olmaması, kuvvetler ayrılığının net bir şekilde ayrılması ve yürütmeyle yargının tamamen ayrılması yaklaşımıdır. Bu perspektif yargıyı daha da güçlendirmek, bağımsızlığını artırmak için atılmış çok önemli bir adımdır. Dolayısıyla adalet bakanı veya yürütmenin başka bir unsurunun ‘şu davayı aç, bu davayı açma, şunu tutukla, bunu tutuklama' gibi hiç kimsenin bir yetkisi yok. Daha önce bu anlamda talimat verme yetkisi vardı, bunu da biz kaldırdık, hükümetimiz kaldırdı” ifadelerini kullandı.
HUKUKTA MAHŞERİ VİCDAN
Bakan Gül, toplumun adalet beklentisinin, hayatın her alanında gerekli olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Sizden beklenen, adalette yargısal adalet. Burada da en kesin en net ve en güven veren şekilde sizlerin bunu gerçekleştirmesi milletimizin beklentisidir. Son çare, son kapı adliyenin kapısıdır. Vatandaşımız da sizlere güven duyarak sorunları çözmek istemektedir. Hukukun, mahşeri vicdanı olması gerekli. Örneğin vicdanları derinden yaralayan bir olayın doktor raporundan, güvenlik kamerasına kadar her türlü ayrıntıya soruşturma aşamasında savcılığın dikkat kesilmesi gerekir. Kamerası var mı? Kaydı var mı? Doktor ne demiş? Bunların hepsine savcının dikkat kesilmesi gerekir. Hukuk, masumun hakkı için vardır. Mağdurun gözyaşı için vardır. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmasın diye vardır. Hele hele bu mağdur bir çocuksa, bir engelliyse bu soruşturmalarda artık kılı kırk yarmak lazım. Her ihtimali düşünmek, hukukun tüm araçlarını en etkin şekilde kullanmak bizim ortak görevimiz.”
KİRA UYUŞMAZLIKLARINDA ARABULUCULUK
Yeni hukuksal reformlardan bahseden Bakan Gül, arabuluculuk sistemiyle ilgili de şunları kaydetti:
“2021 yılında 532 bin dosyada 1 milyondan fazla vatandaş, arabuluculuk yöntemiyle davalık olmadan sorunlarını çözdü. Bu, önemli bir rakamdır. Yıllar sürecek meseleler 1-2 yılda çözüme kavuşmuştur. Önümüzdeki dönemde de bazı başlıklarda arabuluculuk uygulamasını geliştirmek istiyoruz. Kirayla ilgili bahsetmek isterim. Kira uyuşmazlıklarında arabuluculuk yoluyla çözüme kavuşturulması hususunda bir düzenleme için çalışıyoruz. Özellikle basit bir kira tespit davasının bile 7-10 yıl sürmesi gerçekten kabul edilemez bir durum. Bu hususla alakalı kiracının da kiralayanın da mağdur olmayacağı bir sistem olacak.”
20 BİN AĞACIN KESİLMESİ ENGELLENDİ
e-Tebligat uygulamasına da değinen Bakan Gül, 2021 yılında 1 milyar lira tasarruf sağlandığını açıkladı. Bakan Gül, “e-Tebligat bu yıl çok başarıyla uygulanan bir uygulama oldu. 1 Ocak 2019’dan itibaren zorunlu oldu bu uygulama. 38 milyon 951 bin e-Tebligat gönderildi ve 1 milyar lira bu yıl için tasarruf sağlandı. Bu tasarrufla birlikte 20 bin ağacın kesilmesini önlemiş olduk bu çevreci uygulamayla. e-duruşma da başarıyla uygulanan bir yenilik. Özellikle hem avukat, vatandaş ve yargı çalışanlarımızın sahiplendiği uygulamayla 91 adliyede bin 400 mahkemede e-Duruşma sistemi kuruldu. Bu yıl 50 bin 489 e-Duruşma yapılmış oldu. 2022 sonuna kadar tüm adliyelerde bunu yaygınlaştırmayı planlıyoruz” dedi.
‘AK PARTİ’NİN KAPISI HERKESE AÇIK’
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, bir dizi program için geldiği Adana’da, AK Parti 95’inci Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Toplantıda Bakan Gül’ün yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Jülide Sarıeroğlu, AK Parti İl Başkanı Mehmet Ay, parti ilçe başkanları ve üyeleri de yer aldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan İl Başkanı Ay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun vaatlerini yerine getirmediğini savundu. AK Parti'li Sarıeroğlu ise Türkiye’ye her yönden tuzaklar kurulduğunu ancak ülkenin her işten alnının akıyla çıktığını belirtti.
Adalet Bakanı Gül ise AK Parti’nin kapısının herkese açık olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
“AK Parti hangi görüşten, hangi düşünceden olursa olsun bu ülkenin bütün vatandaşlarına gönlünü açmış bir siyasettir. Bu kapı herkese açıktır. Bu partinin tabelasını milletimiz açmıştır, bu tabelayı indirmek isteyenler oldu ama unuttukları bir şey vardı; o hesapla kasetle değil milletle geldi, milletle yol yürüdü. Milletle yol yürüyen, onunla berabere olan hiçbir harekete kimse rol yapamaz. Bu partiyi kapatmak için üstümüze 15 Temmuz ile Kobani ile yetmedi yedi düvel üstümüze geldiler ama başaramayacaklar. Bu yol hak yoludur. Türkiye’nin kaderini, geleceğini dışarısı değil Türkiye belirler. Onlar işte şimdi 'AK Parti, Türkiye tökezliyor' diye düşünüyorlar. Unuttukları bir şey var, Recep Tayyip Erdoğan 'Bitti' demeden bitmez. Adana, Türkiye, 'Bitti' demeden bitmez.”
0 Yorum:
Yorum Bırakın