Bakan Fidan: PKK sistemden ya kendi isteğiyle barış içinde ya da başka türlü çıkacak

Bakan Fidan: PKK sistemden ya kendi isteğiyle barış içinde ya da başka türlü çıkacak


54 Görüntüleme

DIŞİŞLERİ Bakanı Hakan Fidan, “DEAŞ nasıl sistemden çıktıysa PKK da sistemden çıkacaktır. Ya kendi isteğiyle; barış içerisinde, sulh içerisinde çıkacak. Ya da başka türlü çıkacak ama çıkacak” dedi.

 

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Doha’da Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile ortak basın toplantısında konuştu. Bakan Fidan, Türkiye’nin Suriye ile ilgili prensiplerinin ve yaklaşımlarının net olduğunu belirterek, “Birincisi biz Suriye'nin toprak bütünlüğünü hedef alan hiçbir girişimi kabul etmiyoruz. Suriye’nin egemenliğini zedeleyecek olan hiçbir girişimi kabul etmiyoruz. Suriye’de merkezi otorite dışında silah taşıma imkanı verecek olan hiçbir girişimi kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Suriye'de terör örgütlerinin devam etmesini sağlayacak hiçbir girişimi de kabul etmeyeceklerinin vurgulayan Fidan, “Suriye’nin gelişmesin engelleyecek, halkın kalkınmasını engelleyecek hiçbir girişimi kabul etmiyoruz. Suriye’deki vatandaşların anayasal garanti temelinde eşit hak ve özgürlüklerden istifade edebildikleri, kendi kimliklerini, inançlarını çekinmeden güvence içinde ortaya koydukları bir sistemi engelleyecek hiçbir girişimi kabul etmiyoruz. Biz hep aynı tavrı ve yaklaşımı sergiliyoruz. Bizim için aslolan Suriye'nin egemenliğini koruyarak, toprak bütünlüğünü muhafaza ederek saygın, kalkınmış müreffeh bir devlet olarak bölgede ve uluslararası camiada yerini almasıdır” açıklamasında bulundu.

 

‘PKK'NIN SİLAHLARI BIRAKMASINI VE BÖLGEMİZDE NORMALE DÖNÜŞÜN ÖNÜNDE ENGEL OLMAKTAN ÇIKMASINI BEKLİYORUZ’

 

Bakan Fidan, Suriye’deki her türlü, etnik ve mezhepsel bölücülüğün karşısında olduklarını belirterek, Suriye Anayasası'nın tüm inanç gruplarına eşit imkanları sağladığı bir ortamı görmek istediklerini söyledi. Suriye'de her şeyin sıfırdan eksiden başladığının altını çizen Fidan, “Yeni yönetim çok dibe vurmuş, bir miras almış durumda. Biz bölgedeki diğer ülkelerle bir araya gelerek sadece terörle mücadele değil, diğer kalkınma, ekonomi, yaptırım, iyi yönetişim konularını ele alıyoruz” diye konuştu.

 

Suriye'nin içinde bulunduğu durumdan istifade eden birtakım gruplara karşı durmaya devam edeceklerini aktaran Bakan Fidan, “Somut olarak YPG ile Suriye'deki yönetim arasında geçtiğimiz aylarda imzalanan anlaşmanın hayata geçmesini bekliyoruz. Aynı zamanda PKK'nın örgüt olarak yapılan çağrıya bir an önce olumlu cevap vermesini, silahları bırakmasını ve bölgemizde normale dönüşün önünde engel olmaktan çıkmasını bekliyoruz. Bölgemiz yıllardır savaş, karışıklık, işgal, kan ve gözyaşıyla mücadele etmekte. Artık modern zamanlarda tüm bunlardan kurtulup, müreffeh, herkesin özgürlük ve güven içinde yaşadığı, birbirine saygı duyduğu, herkesin kendi kimliğini, inancını göğsünü gere gere taşıdığı bir sistemi inşa etmek zorundayız. Eski terör yöntemlerini kullanan, elinde silahla bölgedeki meşru hükümetlerin üzerine bela olmayı sürdüreceğini düşünen aktörlerin artık sistemden çıkma vakti geldi” değerlendirmesinde bulundu.

 

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin her zaman için yapıcı, olumlu, insancıl değerlere dayalı, hukuka dayalı yaklaşımımızı sürdürmeye devam edeceğini bildirerek, şöyle konuştu:

 

“DEAŞ nasıl sistemden çıktıysa PKK da sistemden çıkacaktır. Ya kendi isteğiyle; barış içerisinde, sulh içerisinde çıkacak. Ya da başka türlü çıkacak ama çıkacak. Dolayısıyla zamanın ruhu bu imkanı vermişken, onların da inanıyorum aklını başına alıp, dikkatli şekilde düşünüp artık bundan sonra örgütün Soğuk Savaş döneminde ortaya koyduğu hedefleri değil, bölgenin barışını, bölge insanının iyiliğini esas alan bir politikaya evrilirler. Bunun Suriye’de de İran’da da Irak’ta da etkileri muhakkak olacaktır. Ama başka ülkelerin aparatı olmayı kabul eden bir yaklaşımla vekil unsur olarak karşımıza dikilen bir yapı devam ederse bununla da Allah'ın izniyle imkanlarımız var, yeteneğimiz var, Cumhurbaşkanımızın liderliği var, tüm gücümüzle, irademizle de mücadeleye devam ederiz. Bizim önceliğimiz sulh içinde insanların hikmetle, akılla, başkasına alet olmadan hareket etmesini bekliyoruz.”

 

Bakan Fidan, Gazze konusunda ise bölgede ateşkesin hayata geçmesi için neler yapılabilir konusunda çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Fidan, “Gazze konusunda çabalarımız, Katar'ın Mısır'ın çabalarını tamamlaya yönelik çabalar. Türkiye elinden gelen çabayı sürdürmeye devam ediyor. Bizim yaptığımız görüşmelerde Hamas'ın geldiği nokta olarak şunu görüyoruz. İki devletli çözümün masada olduğu herhangi bir anlaşmayı Hamas'ın daha kolay şeklide kabul edeceğini anlıyoruz. Ortaya çıkacak çözümün sadece ateşkesle sınırlı kalınmaması dışında aslında bu krizin bir fırsata dönüşme fırsatı da var. Tarafların iyi niyeti olursa, bu kriz, karşılaştığımız son kriz de olabilir. Ama bu kriz daha sonra gelecek daha büyük krizlerin öncülü de olabilir. Bizim hedefimiz bu krizi ortak bir idareyle kalıcı bir çözüme ulaşması. Burada Amerika'nın ve Trump'ın konuya yaklaşımı önemli. İsrail'e baskı yapılması gerekiyor. İsrail şunu görüyor, bölgede askeri olarak tavır gösteren bir yapı yok” ifadelerini kullandı.

 

KATAR: KARDEŞ FİLİSTİN HALKININ AÇ BIRAKILMASINI KABUL EDEMEYİZ

 

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani de görüşme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında, Türk tarafı ile İsrail'in Gazze Şeridi'ne yeniden başlattığı saldırıları görüştüklerini söyledi. Al Sani, Katar'ın, bu savaşı sonlandırmak ve tarafları ateşkese geri döndürmek için ortaklarıyla çabalarını sürdürdüğünü dile getirerek, “Kardeş Filistin halkının aç bırakılmasını ya da açlığın silah olarak kullanılmasını kabul edemeyiz. Ara buluculuğumuzda tarafları yakınlaştırmaya çalıştık ancak kötü niyetli dedikodularla karşılaştık” dedi.

 

İsrail'in Gazze Şeridi'ne insani yardımların girişini engellemesine ilişkin Al Sani, “Bizler bütün ortaklarımızla uluslararası camiada çalışmalara devam etmeliyiz, İsrail'i zorlayacak adımlar atmalıyız ki insani yardım, yakıt, içecek ve gıda Gazze Şeridi'ne girebilsin” diye konuştu.

 

Al Sani, Mısır ve diğer ortaklarla Gazze'deki ateşkesin ikinci aşamasına doğru ilerlemek için koordinasyonu sürdürdüklerini, mevcut müzakerelerin amacının esirlerin serbest bırakılması ve savaşın sona erdirilmesi olduğunu kaydetti.

 

Hamas'ın İsrailli tüm esirleri serbest bırakmaya hazır olduğunu defalarca ve açıkça doğruladığını aktaran Al Sani, “İsrail, Gazze'deki savaşı bitirmeden tüm esirlerin serbest bırakılmasını istiyor” ifadesini kullandı.

 

AL SANİ: SURİYE'NİN EGEMENLİĞİNE ZARAR VERECEK HERHANGİ BİR MÜDAHALEYİ KABUL ETMİYORUZ

Yazar

ertehaber.com

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *