Annenin öldüğü, oğlunun yaralandığı kazada, otobüs şoförüne 3 yıl 4 ay hapis

Annenin öldüğü, oğlunun yaralandığı kazada, otobüs şoförüne 3 yıl 4 ay hapis


32 Görüntüleme

KAYSERİ'de yolun karşısına geçerken özel halk otobüsünün çarptığı Ebru Abravci'nin (28) hayatını kaybettiği, oğlu Selahattin Abravci'nin (10) ise yaralandığı kazada, şoför Mustafa Celal Yelkenoğlu, 'Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ebru Abravci'nin eşi Zübeyir Abravci, "Sağda solda, 'Benim sırtım sağlam, bana kimse bir şey yapamaz' diye laflar konuşuyor. Bu verilen ceza çok az. Hız tespiti, tutanağı, hızının yüksek olduğu dosyalarda var. Oğlumun hala psikolojisi düzelmedi. Hayatımı söndüren adam, hala dışarıda" dedi.

Kaza, geçen yıl 19 Mayıs'ta Kocasinan ilçesi Yeşil Mahalle Erkilet Bulvarı'nda meydana geldi. Mustafa Celal Yelkenoğlu idaresindeki 38 AB 105 plakalı özel halk otobüsü, yolun karşısına geçmeye çalışan Ebru Abravci ile oğlu Selahattin’e çarptı. Anne ve oğlu, otobüsün altında kaldı. Çevredekilerin ihbarı üzerine kaza yerine polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Ekiplerin çalışmasıyla otobüsün altından çıkarılan Ebru Abravci ve oğlu, ilk müdahalelerinin ardından Kayseri Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan yaralılardan Ebru Abravci, hayatını kaybetti. Gözaltına alınan otobüs şoförü Yelkenoğlu, işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Karara itiraz üzerine Yelkenoğlu 9 gün sonra tahliye edildi.

Yelkonuğlu için Kayseri 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan dava açıldı. 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasına sanık Mustafa Celal Yelkenoğlu, Selahattin Abravci ile babası Zübeyir Abravci ve taraf avukatları hazır bulundu. Mustafa Celal Yelkenoğlu savunmasında, "Olay günü saat 17.45 sıralarında 38 AB 105 plakalı özel halk otobüsünü kullanıyordum. Boztepe Mahallesi seferini yapıyordum. Kayserispor Tesislerinde durak vardı. Orada yolcu indirdim. Tekrar hareket ettim. Hızım 20-30 kilometre saat idi. Bir kadın ve bir çocuğun yolun karşısından karşısına geçtiğini gördüm. Çaprazımdaydı. Trafik işliyordu. Ben de frene bastım. Durdum. Ancak çarpmıştım. Bana herhangi bir şekilde el işaretinde veya durmam konusunda bulunmadılar. Sağ şeritteydim. Olay da kusurum yoktur. Elimden geleni yaptım. Beraatimi talep ediyorum" ifadelerini kullandı.

‘KALDIRIMA 1-2 ADIM KALMIŞTI’

Tedavisinin ardından taburcu edilen Selahattin Abravci ise duruşmada "Annemle birlikte Erkilet'te otobüse bindik. Ninemlere gidiyorduk. Kosova Parkı'nda otobüsten indik. Yolun karşısına geçecektik. Bulunduğumuz şeridi geçtik. Yol boştu. Diğer şeridi de geçecektik. O esnada bineceğimiz otobüsün, otobüs durağına doğru geldiğini gördük. Bu esnada yoldaydık. Ben elimi havaya kaldırdım. Çünkü o otobüse binmemiz gerekiyordu. Otobüs durağında durmadı. Frene basmadı, korna çaldı. Duracağını sandık. Kaldırıma 1-2 adım kalmıştı ki otobüs hızla bize çarptı. Altında sürüklendik. Otobüsün altında sürüklenirken frene basıldı, olay nedeniyle yaralandım. Uzun bir süre yoğun bakımda yattım. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum" diye konuştu.

Mahkeme heyeti, tutuksuz sanık Mustafa Celal Yelkenoğlu’nu, ‘Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı.

'BENİM OCAĞIMI SÖNDÜRDÜ'

Verilen karara itiraz ettiğini belirten Zübeyir Abravci, DHA’ya açıklamalarda bulundu. Eşini 19 Mayıs'ta otobüs kazasında kaybettiğini söyleyen Abravci, "Oğlumla birliktelerdi. Saat 17.00 civarında evden çıktı. Rahatsız olan babasına gidecekti. Oğlumla orta refüje geliyorlar. Trafik sakin. Binecekleri otobüste orta refüjden geliyor. Durak şeridine yanaşınca bizimkiler koşarak geliyor. Bizimkiler yolu ortaladıkları sırada, otobüs göre göre kornaya basıyor. Kaldırıma 1 adım kala sağdan vuruyor. Otobüs korna yerine frene dokunsa eşim kurtulacaktı. Bu kazanın en büyük sebebi, otobüsün geç kalması. Arkasındaki otobüs ile arasında 15 dakika olması lazım. Kazadan sonra hemen diğer otobüs geliyor. İlk raporlarda, hız limitini düşük çıkardılar. İkinci raporlarda yüksek çıkardılar. Zaten adamın buraya kaçla geldiği, hangi hızla vurduğu araç takip sisteminde var. Bu adam Yeşilmahalle ışıklarından bu tarafa kadar hiçbir durakta durmuyor. Tam gaz geliyor. Bizimkileri göre göre otobüsün altına alıyor. Benim oğlum, 'dursun da binelim' diye el kaldırıyor. Kaldırıma 1 adım kala, otobüsün altına alıp sürüklüyor. Ama şoför, hakim huzurunda, 'duraktan kalktım, süratim 10-20'ydi' gibi yalanlar söyledi. 40-50 bilet cezasını yememek için benim ocağımı söndürdü. 7-8 ay oldu. Ben hayata nereden başlayacağımı bilmiyorum. 3 yıl 4 ay hapis cezası aldı" dedi.

Yazar

ertehaber.com

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *