Abdullah Gül, AGÜ’de ‘Cumhuriyet’in Kuruluşu’nun 100. Yılı’ etkinlikleri açılış resepsiyonuna katıldı

Programa 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül katılım sağlarken açılış konuşması yapan AGÜ Rektörü Cengiz Yılmaz, “İçinde bulunduğumuz bina gerek şu anki işlevde gerekse tarihsel anlamı itibariyle ve tarihsel fonksiyonu itibariyle Cumhuriyetin 100. yılı etkinliğinin gerçekleştirilmesi için belki de en manalı, en anlamlı, en uygun mekanlardan bir tanesi. Bu Cumhuriyetin serüveni bizim üniversitemize emanet edilmiş durumda. Bu da bizim açımızdan çok anlamlı çünkü bu çok değerli emaneti, bizde eğitim, bilim ve kültür yuvası olarak, gençleri eğiterek, gelecek yüzyıllarındaki serüvene anlamlı katkılarda bulunmak için elimizden gelen büyük çabayı göstermeye çalışıyoruz” dedi.

Abdullah Gül Üniversitesi’nde düzenlenen Cumhuriyetin Kuruluşunun 100. Yılı etkinliklerinin açılış resepsiyonuna 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül katılım sağladı. Program kapsamında Sümer Bez Fabrikası konulu belgesel ve video gösterimi, ERÜ Klasik Türk Müziği Topluluğu Konseri ve Cumhuriyet Temalı Resim, Fotoğraf Sergisi açılışı ile kokteyl gerçekleştirildi. AGÜ Rektörü Cengiz Yılmaz yaptığı konuşmada, “Yarınki panelde Cumhuriyetimizin ilk 100 yılı esasen insanlık tarihinin de, dünya tarihinin de en çalkantılı dönemine denk geliyor dolayısıyla hem bu ilk yüzyılı anlamaya çalışıp değerlendirmeye çalışıp hem de gelecek yüzyıllar içinde buradan önemli dersler çıkarmaya çalışıyor olacağız ve o derslerle birlikte politika önerileriyle hem Abdullah Gül Üniversitesi'nin hem de çok değerli katılımcılarımızın katkılarıyla önemli fikirleri belki de kitaplaştırıyor olacağız” dedi.

‘BU CUMHURİYET MİRASI, BU CUMHURİYETİN SERÜVENİ BİZİM ÜNİVERSİTEMİZE EMANET EDİLMİŞ DURUMDA’
AGÜ Rektörü Cengiz Yılmaz, kampüsün anlamından bahsederek, “İçinde bulunduğumuz bina gerek şu anki işlevde, gerekse tarihsel anlamı itibariyle ve tarihsel fonksiyonu itibariyle yalnızca bu binada değil esasen içinde bulunduğumuz kampüs böylesi bir etkinliğin yani Cumhuriyetin 100. yılı etkinliğinin gerçekleştirilmesi için belki de en manalı, en anlamlı, en uygun mekanlardan bir tanesi. Şu anda genç Cumhuriyetimizin 1935 yılında büyük fedakarlıklarla kurduğu Kayseri, Sümer bez fabrikasının termik santralında bulunuyoruz. İçinde bulunduğumuz kampüste fabrikanın çok çeşitli tesislerinin bulunduğu çok önemli endüstriyel bir yer. Yalnızca endüstriyel miras da değil; aslına bakarsanız gerek bölgenin gerek şehrin, gerekse kendi Cumhuriyetine hem de cumhuriyetin aslında çok önemli bir döneminde bu fabrikanın faaliyetleri içeriyor. Ülkenin tamamına ekonomik, sosyal, kültürel anlamda çok ciddi, çok önemli, çok anlamlı katkısı olan bir kampüsümüz var ve biz de o kampüsümüzde şu anda termik santralin müzeye dönüştürülmüş mekanı içerisindeyiz. Tabii ki bu değerli kampüs, bu büyük miras, bu endüstriyel miras, bu Cumhuriyet mirası, bu Cumhuriyetin serüveni bizim üniversitemize emanet edilmiş durumda. Bu da bizim açımızdan çok anlamlı çünkü bu çok değerli emaneti, bizde eğitim, bilim ve kültür yuvası olarak, gençleri eğiterek, gelecek yüzyıllarındaki serüvene anlamlı katkılarda bulunmak için elimizden gelen büyük çabayı göstermeye çalışıyoruz” diye konuştu.