Yükleniyor
Yükleniyor
AB Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer Landrut, Ankara'da basın mensuplarıyla bir araya geldi. AB Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Landrut, Kahramanmaraş merkezli depremlerden dolayı çok büyük bir üzüntü duyduğunu dile getirdi. Landrut, Avrupa’dan gelen kurtarma ekiplerinin çok erken dönemde mobilize edildiğini, Türkiye'deki yetkililerden çağrıların afet merkezine çok erken geldiğini ifade etti. Landrut, "21 üye ülke ve 3 katılımcı ülke Karadağ, Arnavutluk ve Sırbistan bin 300’den fazla arama-kurtarma çalışmalarında bulunmak üzere insan gönderdi. Erken dönemden bu yana desteklerimizi sürdürüyoruz. Bu felaketin daha sonraki aşamalarında da hem sağlık ekipleri hem barınma yardımları ile 100 bin battaniye, 50 bin ısıtıcı AB ülkeleri tarafından sağlandı. Komisyonun acil durum müdahale merkezi 500 barınma ünitesi, 2 bin çadır sağladı. Farklı üye ülkeler Türkiye’ye bu bağlamda çeşitli yardımları ulaştırdılar. Üye ülkeler aynı zamanda sahra hastaneleri de kuruyor" diye konuştu.
'AVRUPA'DAN DESTEK DEVAM EDİYOR'
Bölgede bu aşamada sağlık ve barınma desteğinin odaklanılan nokta olduğunu vurgulayan Landrut, "Zorunlu komisyoner geçen hafta hem kişisel olarak görüşmek hem de oradaki ihtiyacı değerlendirebilmek üzere Gaziantep’i ziyaret etti. Pazar günü de Avrupa Komisyonu Başkanı ve Avrupa Birliği Konseyi Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını arayarak hem baş sağlıklarını ilettiler, desteklerini sundular ve aynı zamanda devam etmekte olan çalışmalara paralel olarak daha sonraki aşamalarda ne yapılabileceğini konuştular. Avrupa’dan destek devam ediyor, her saat başı halen büyük miktarda yardım Türkiye’ye sağlanıyor. Avrupa Komisyonu Başkanı, aynı zamanda uluslararası bir donörler konferansının martta düzenleneceğini söyledi. Bu donörler konferansının amacı daha orta vadede ihtiyaçlara odaklanmak. Avrupa Birliği üye ülkeleri gerçekten inanılmaz bir şekilde yardım sunmaya çalışıyor. İkili yollar aracılığıyla ve kolektif olarak sağladıkları destekten dolayı üye ülkelere de teşekkür etmek istiyorum. Avrupa Birliği olarak biz de mümkün olduğunca cevap vermeye ve ülkeye yardımcı olmaya çalışıyoruz" dedi.
'DESTEKLERİN DAHA İLK AŞAMALARINDAYIZ'
Avrupa Komisyonu ve AB kurumlarının asıl rolünün koordinasyona yardımcı olmak olduğunu kaydeden Landrut, şunları söyledi:
"Çünkü kriz müdahale merkezi, Brüksel’deki kurumların üye ülkelerdeki tüm yetkili kuruluşlarla temasta olmasını sağlamaya çalışıyor. Talepte bulunan ülkenin talebini alıp daha sonrasında buna karşılık yapılan desteği kanalize etmeye çalışıyor. Avrupa Komisyonu, ekiplerin gelmesindeki ulaştırma faaliyetlerini de karşılıyor. Aslında çok büyük bir koordinasyon çalışması yürütüyor. Acil Durum Müdahale Koordinasyon Merkezi, 2 bin çadır ve 8 binden fazla yatak, diğer ülkelerinde desteği ile 500’den fazla barınma birimi mobilize etti. Bir de burada Avrupa Sivil Koruma Mekanizması ekibi var. Sahada ihtiyaç analizi yapıyor. En acil ihtiyaçlara yanıt verebilmek için Sivil Koruma ve İnsani Yardım Operasyonları Genel Müdürlüğü 5 milyon euroluk bir destek sağladı. Aslında bu felakete sağlanacak desteklerin daha ilk aşamalarındayız. Çok daha fazla desteğe ihtiyaç olacak. Biz de bunları bir araya getirip, sağlamaya çalışacağız. Arama ve sağlık ekipleri, üye ülkeler tarafından gönderiliyor. Üye ülkeleri bu yöndeki çaba ve çalışmalarından dolayı da tebrik etmek istiyorum. Ekipleri hemen mobilize ettiler, hızlı bir şekilde gönderdiler. Sahra hastaneleri kuruluyor, sağlık ekipleri çalışıyor. Dolayısıyla bu da çok büyük sayıda üye ülke tarafından sağlanan çok önemli bir ayni destek. Şu anda gerçekten insani bir felaket yaşadığımız için herhangi bir uyruk farkı gözetmiyoruz. Bölgede etkilenen herkesin aynı ihtiyaçları var. Biz de mümkün olduğunca insani yardımı sağlamaya çalışıyoruz. Bunu etkilenen herkese sağlamaya çalışıyoruz."
'İHTİYAÇ ANALİZİ YAPIYORUZ'
Landrut, şu anda en acil olarak finansal iş birliği araçlarına bakıldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Zaten Türkiye'de bu araçlar var. Acaba bunlar yardım ve yeniden yapılandırma çalışmalarına tahsis edilebilir mi diye bakıyoruz. Şu anda yapılan çalışma bu, henüz bir karar alınmış değil. Öte yandan nasıl ve neyi finanse edeceğimiz konusunda bir karara varmadan önce ihtiyaç, hasar analizi, kriz sonrası ihtiyaç analizi yapmak gerekiyor. Böylece elde olan imkanlar ihtiyaçları karşılayabilsin. Dolayısıyla bunun Uluslararası Donörler Konferansı’ndan önce yapılması gerekiyor ki, o donörler orada bu ihtiyaçların ne olduğunu, nasıl karşılanabileceğini tartışabilsinler. Mümkün olduğunca elimizdeki imkanlarla neyi ne kadar karşılayabileceğimizi görebilmek için ihtiyaç analizi yapıyoruz. Her tür seçeneği, opsiyonu değerlendiriyoruz. Halihazırda sağlanmış olan ya da henüz programlanmamış olan fonları ne yapabileceğimizi görmeye çalışıyoruz. Yani elimizdeki finansal imkanları krize müdahale açısından en iyi nasıl kullanabiliriz bunu görmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda ihtiyaç analizinden ne tür ihtiyaçlar çıkacağını görmeye çalışıyoruz. Şu anda bu acil durumda Avrupa Birliği desteği ayni olarak sağlanıyor. Çadır, barınma, kurtarma ekipleri, tıbbi yardım şeklinde ayni destek sağlanıyor. Avrupa Birliği bu tür durumlarda ayni destek sağlıyor. Finansal destek bir sonraki aşamada ele alınacak."
0 Yorum:
Yorum Bırakın