Yükleniyor
Yükleniyor
15 Temmuz 2016’da hain terör örgütü FETÖ’nün başarısız darbe girişiminde Ankara Gölbaşı Polis Özel Harekât Daire Başkanlığı’nda henüz 8 aylık polisken şehit düşen Özel Harekât Polisi Kübra Doğanay’ın annesi Hikmet Doğanay, “Önce ben istemiyordum, polislikle işin ne sen mimarsın diyordum, mimarlığı seviyorum ama polis olmayı daha çok istiyorum dedi, çünkü vatanını seviyordu, vatan aşığıydı. 8 aylık polisti. Cennet Yiğit ile liseyi beraber okudular” dedi.
15 Temmuz 2016 tarihinde hain terör örgütü FETÖ’nün darbe girişiminde 252 vatan evladı şehit düşmüştü. Onlardan biriside Kayseri’nin Yeşilhisar ilçesi nüfusuna kayıtlı olan Kübra Doğanay’dı. 8 aylık polisken şehit düşen Özel Harekât polisi Kübra Doğanay’ın annesi, Kübra’nın çok sakin, uyumlu bir kız çocuğu olduğunu söyleyerek, polisliğin çocukluk hayali olduğunu ifade etti. Anne Doğanay, “Üniversite de son senesinde akademi de komiser yardımcılığına alımlar başlamış. Ben sınavların olduğunu söylemedim, o takip ettiğinden bizden habersiz girmiş. Arayım içimde kalmasın dedim, anne ben girdim bile dedi. Hayırlı olsun kızım dedim. Önce ben istemiyordum, polislikle işin ne sen mimarsın diyordum, mimarlığı seviyorum ama polis olmayı daha çok istiyorum dedi, çünkü vatanını seviyordu, vatan aşığıydı. 8 aylık polisti. Cennet Yiğit ile liseyi beraber okudular. Beraber sınava girdiler ve Ankara gazi resim bölümünü kazandılar. Ama Kübra gitmek istemedi. Niye gitmek istemiyorsun dediğimde anne ben öğretmen olmak istemiyorum, iç mimar olmak istiyorum dedi. Yetenek sınavları ile girerek İstanbul Marmara Güzel Sanatlar Fakültesini başarıyla sınavı kazandı. 4.yılında da akademi komiser yardımcılığına alımları başlatmış. Hem son yılını hem de akademiyi birlikte yürüttüler. Çok zorlandı Kübra, hafta sonları akademide, hafta sonları okul da. Çok şükür başardı” diye konuştu.
RABBİM BİR DAHA 15 TEMMUZ’U YAŞATMASIN’
Anne Doğanay, polis okulu mezuniyetine gittiklerinde kızları Kübra Doğanay’ın kendilerine sürpriz yaptığını ve Özel Harekât polisliğini seçtiğini orada öğrendiklerini söyleyerek, “Özel harekata geçerek sınavlara girdim dedi. Özel Harekât ta ne yapacaksın, otur oturduğun yerde dedik, yok ben oturamam dedi. Dağlara mı gideceksin der gülerdik, aynen anne ben Doğu’da hizmet yapmak istiyorum dedi, Doğu’ya gitti. Hendek barikat operasyonlarına bayanlar olarak gitmişler. Elhamdülillah, gurur duyuyoruz. Orada şehit olmadılar. Hep Kübra’nın acı haberi gelecek diye korkardım. Sonradan öğrendim zaten ben Çanakkale’de diye biliyorduk meğer doğudaymış. Ben öğrenince ah Kübra ah dedim. Anne neden ah çekiyorsun, ah çekme bize dua et, fetih suresini çok oku dedi. Tamam kuzum dedim. Geldiği gün, Kübra Diyarbakır’dayken, Özel Harekâtta iç hizmetler büro Amirliği’ndeydi. Eksiklik var diyerek Ankara’ya çağırmışlar. O gün sevindim, sonra Doğu’da başka çocuklar da var sen niye kendi kendine seviniyorsun dedim. Biz Kübra Doğu’da şehit olacak derken, 15 Temmuz hain darbe girişiminde şehit oldu” dedi.
Vatan sağ olsun diyen şehit annesi Hikmet Doğanay, “Rabbim bir daha 15 Temmuz’lar yaşatmasın. Vatan sağ olsun çocuğum şehit oldu, gururu acısını bastırıyor. Rabbim bir daha 15 Temmuz’lar yaşatmasın, o hainlere de fırsat vermesin. 8 yıl geçmez zannediyordum ama su gibi de geçiyor. Acımız büyüyor, yaralar kapanır diyorlar ya hiçte öyle değil. Aslında yaralar kapanmıyor, biz üzerine bastırıyoruz. Rabbim çok şükür bize sabır veriyor. Çok şükür gittiği yer belli, vatan haini olmadı. Gururu acısını bastırıyor” şeklinde konuştu.
BABA DOĞANAY, ‘DEVLET BÜYÜKLERİMİZ HEP YANIMIZDA’
Şehidin babası Harun Doğanay ise 15 Temmuz hain darbe girişiminin bir daha yaşanmamasını dileyerek ders alınması gerektiğini söyledi. Baba Doğanay, Kübra Doğanay’ın isminin verildiği Fen Lisesi’nden de bahserek, “Okulumuz ilçemizin 5 kilometre dışında. Yatılı bir okul, Türkiye'nin her yerinden kız erkek karışık olarak geliyorlar, okulumuz orada 3-4 yıldır. 8 yıl geldi geçti, bundan bir ders almamız lazım bizim. İnşallah bir daha böyle bir şey olmaz. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, liyakatli insanların gelmesini istiyorum. Mülakatın kalkmasını istiyorum, yoksa 50 sene sonra bu olayları bir daha yaşayabiliriz. Çünkü her verdiğinin karşılığını bulamıyorsun. Allah razı olsun devlet büyüklerimiz bu konuda hep yanımızda. Valimiz, Belediye başkanımız, Kaymakamımız. Hepsi yanımızda. O yönden sıkıntımız yok, polislerle, jandarmayla, sivil halkla artık bir aile olduk. Bizim çocuğumuz görevi başında vefat etti. Bizde oraya gideceğiz. Saat 10 buçukta program başlayacakmış, çocuğumuzu dualarla anıp geleceğiz” diye konuştu.
0 Yorum:
Yorum Bırakın