Yolcuysanız, elçisiniz


389 Görüntüleme

Hacca ya da umreye gidiyorsanız, siz artık kendi beldenizin, mahallenizin insanları tarafından Peygamber Efendimize gönderilen bir elçisiniz, Peygamber Efendimize misafir olacak olan kişisiniz. Allah’ın Kâbe’ye davet ettiği davetlisiniz. 

Mekke’de Allah’ın, Medine’de ise Peygamber Efendimizin misafirisiniz. 

Elçisiniz, davetlisiniz, misafirsiniz.

Adem(as) Kabe’yi Yaratıcısının emri ile inşaa ettikten sonra Rabbından; Kabe’yi inşaa eden olarak kendisinin, Kabe’ye gelecek olanların, kendisi gelemeyip de gelenlerin dua edecekleri kişilerin affolunacağının müjdesini vermiştir. 

Bu sebeple, siz umre ziyareti için yola çıktığınızda duyduğunuz heyecan kadar, yakınınızdakiler de aynı heyecanı duyuyor, Peygamber Efendimize selam ve de kendileri için de affedilme duaları istiyorlar sizden. Bu anlamda siz gönderilen bir elçi olarak yolcu ediliyorsunuz.

Allah’a ve Resulüne misafir olma şerefini bir kez daha bahşeden Yaradana binlerce şükür olsun. 

Geride bıraktıklarınızla vedalaşıp, helalleştikten sonra, Erkilet Havaalanında kefenlerimizi giyerek 

Affolunma makamı, alemlere rahmet ve hidayet kaynağı olarak kurulan Mekke’de ki ilk ibadet yeri olan Kabe’ye doğru yola çıktık. 

Daha önceki gidişlerimizdeki aynı heyecan ve duygu yoğunluğuyla. Bir önceki gidişimizin üzerinden geçen 1 yıllık ayrılığın dayanılmaz özlemi ile. 

Üzerimize aldığımız elçilik görevinin sorumluluğu ile. Allah’ın vaat ettiği, gidenlerin gidemeyenler hakkında yapacağı dua ve selamların sorumluluğu altında. 

Siyah örtüleri altında, bütün ihtişamıyla sizi bekleyen Beytullah ile kavuşma anının size vereceği o müthiş duygu yoğunluğunun merakı içerisinde. 

Hacer-ül Esved’i selamlayarak başlayacağınız tavaf ibadeti ile dili, rengi, milleti ayrı diğer müslümanlarla mahşer anını yaşayacağınız o büyülü atmosferin heyecanıyla.

Lebbeyk, Lebbeyk nidaları ile,  ‘çağırdın kapına geldim Allahım, ne olursun günahlarımızdan dolayı bizi affet, temizle, anamızdan doğduğumuz saflıkta bizi buradan gönder’ diye yakarıp, o affolunmayı iliklerinize kadar hissedeceğiniz hafifliğin vermiş olduğu hazzı tatmak arzusuyla. 

Affolunma makamına, makamı İbrahim’in bulunduğu mekana, manevi bir kamera gibi sizi çeken ve kıyamette sizin orada olduğunuza, davete icabet ettiğinize şahitlik edecek olan Hacer-ül Esvet’e, Altınoluğa, Kabe’nin kapısına kapanmaya, Nur Dağına, Arafat’a, Müzdelifeye, Mina’ya.

Sonrasında da Efendiler Edendisi’nin şehri Medine’ye. Ensar şehri Yesrib’e. Mescidi Nebevi’ye, Uhud’a...

Ya Rab, umremizi kabul buyur. Elimizi boş döndürme. Affolunmuş kullarınla birlikte bizi de temizlenmiş ve arınmış olarak memleketimize döndür. 

Ya Rab, Afrin’de cihad eden kahraman askerimizi muhafaza eyle, yanlarında ol. Vatanımızı böldürme. Şer odaklarına fırsat verme. Kabe’n hürmetine bizlere zafer bahşeyle..

AMİN.

Yazar

Erdinç Teğmen

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *