Yükleniyor
Yükleniyor
Alışveriş için gittiğim bir markette,yanımda bulunan bir çocuğun maden bulmuş sevinciyle 'bundan alalım baba,bundan alalım,hadi baba ne oluuur' dediği,ısrarla istediği şeyin ne olduğunu anlamak için istemsizce göz gezdirdim.Gözlerimi,marketin orta yerine kondurulan, üzeri yüzümü aydınlatan led ışıklarla çevrili,renkli toplarla süslenen dev çam ağacı karşıladı.Hatırlamak zaman almadı senenin son günlerinin içinde olduğumuzu.Çocukta olsa birilerinin heyecanla girmek için sabırsızlandığı bir yıl kapıdaydı.Işıltılı çam ağacının yanından geçen bir başka arkadaş grubunun gündeminde de yıl başı vardı.İçlerinden en umutsuz olanı "Bu sene de kutlayacağız, ama bu sefer senenin bitişini" demesiyle,kahkaha seslerinden oluşan rüzgarın nasılda ağacın üzerindeki topları hareket etmesine sebebiyet verdiğini izledim.Babasının tüm vurdumduymaz tavırlarına inat hâlâ heyecanla ağacın sahibi olmak isteyen,babasının kolunu çekiştiren çocuğunda,kahkaha seslerinin birbirine karıştığı arkadaş grubununda yanından beş adım kadar uzaklaştım.Bulunduğum yerde gayri ihtiyari gözlerimi beş saniye kadar kapatmamla film şeridi gibi 2021 özet bülteni geçti;virüs salgınındaki mücadelemiz,sokağa çıkma yasakları,yasaklarda psikolojik sıkıntıların zirvesini yaşayan insanlar,askerî helikopterin düşmesi sonucu 11 askerimizin şehit olduğu haberi,annelerin,çocuklarının ciğerleri yakan görüntüleri,49 ilde çıkan(çıkarılan) 299 orman yangınında 8 kişinin hayatını kaybettiği haberi, yüzlerce insanın yaralandığı,yüzbinlerce hektar orman arazimizin küle döndüğü,milyonlarca hayvanımızın acımasızca can verdiği,Batı Karadeniz bölgesinde oluşan sel ve heyelanlarda 82 kişinin hayatını kaybettiği,yüzlerce kişinin yaralandığı, Ege ve Batı Karadeniz bölgesinde meydana gelen şiddetli fırtınada 7 kişinin hayatını kaybettiği,insanları etkisi altına alan ekonomik sıkıntılar,ansızın hayata veda eden yakınlarımızın bu dünyadan ayrılışlarını çaresizce seyredişlerimiz,kabullenişlerimiz...Geçmek isteyen hanımefendinin geçebilir miyim? sesiyle markette olduğumu anımsayıp,irkildim.Gözlerimi daha fazlasını hatırmamak adına bir daha kapatmadım.Bir telaşla her şeye rağmen zamanın nasıl geçtiğini düşündüm,yaşarken hiç geçmezken.İçimizdeki en gamsız insanların,hatta marketteki o,ortada yangın çıksa bir kova su dökmeyecek hisssiyatı oluşturan beyfendinin bile mutlu hatırlamayacağı bir senenin sonuna gelmiştik,artık geri sayım başlamıştı.
İlkokulda Türkçe derslerinde öğretmenim her ders bir deyim,bir de atasözü verir,konu hakkında araştırma yapmamızı isterdi.Öğrendikten sonra pekiştirme amacıyla hafta boyunca o deyim,atasözünü cümle içinde kullanmamızı isterdi.Bir gün tahtaya büyük harflerle bu haftaki ödev deyiminiz "ÜMİTVAR OLMAK" bu konu hakkında araştırma yapmanızı istiyorum demişti.Eve geldim bir merakla sözlüğü açtım karşıma çıkan bilgilerde Farsçadan dilimize geçtiği,anlam olarak;gerçekleşmesini istediği şeye dair beklenti duyan,umutlu olan kimse anlamı taşıyan bir deyim olduğunu o yıllarda öğrenmiştim.Her,okuduklarım beni yeterince doyurmadığında yaptığım gibi dedemin kucağına oturup,merak içinde kıvranırken insanların neden ümitvar olmalılar gerektiği sorusunu yöneltmiştim.Bir araştırma peşinde olduğumu anlayan dedem; "Ümitvar olmak insanın inancı ölçüsündedir, imanının göstergesidir kızım.Kur’an’ın tarif ettiği örnek insan modelinin önemli özelliklerinden biridir,koşullar ne olursa olsun ümitsizliğe kapılmamalı." diyerek konuşmaya başlamıştı.Ardından cümlelerine daha emin şekilde devam etmişti; "Ümitsizlik, her şeyin bir kader üzerine geliştiğini kavrayamamanın sonucudur. Dünya hayatının bir imtihan mekânı olarak yaratıldığını düşünmeyen, Allah’ın her şeyi bir hikmet üzerine yarattığına şüphe duyan insanlar, şeytanın da telkinleriyle umutlarını tamamen yitirir, hayatlarının geri kalanında mutsuz yaşarlar.Şeytanın fırsat kolladığı durumlardan biri de budur,insanın karamsarlığa düştüğü zor zamanlardır.Yoldan saptırmak, düşünmesini engellemek için her fırsatı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışır.Şeytanın çalışmalarında başarılı olmasını istemiyorsak en başta başımıza gelen her şeyin Allah tarafından geldiğine şüphe etmemeli,sıkıntılardan dersler çıkarmalı,sadece Allah'a güvenmek, sabır ve tevekkül göstermek,samimiyetle dua etmeli." demişti.
O zamanlar öğretmenim tahtaya büyük harflerle o deyimi yazmasaydı,dedem merakımı gideren,şimdilerde teselli bulduğum,bu açıklamaları yapmasaydı eminim kara yıl olarak dillendirdiğimiz senenin şu son günlerinde kendimi teselli etmek daha da zorlaşırdı.Bilmem belkide bizlerin ödev haline getirip,cümle içinde sık sık kullanması gereken bir deyimdir "ümitvar olmak".Artık kolaya kaçıp,başımıza gelen her olumsuz olayda yaptığımız gibi isyan etme,şikayet etme boyutunu aşmalı,öğretici özelliğini kullanarak dersler çıkarmalıyız.Öfkeyle 'bu başıma neden geldi,hep beni mi bulur' sorularına birde 'başıma gelen bu olay bana,acıda olsa neler öğretti.Acaba ne anlatmak istedi' şeklinde yaklaşmalı,içinde barındıran derin manayı anlama çabasına girmeliyiz.Şu bir gerçek ki ocak ayı sihirli bir değnek değil ki,değince güzelleşsin.Her şey bir anda güllük gülüstanlık olsun.Başımızdaki kara bulutlar bir anda uzaklaşsın.Geçen yılda,bu yılda,gelecek yılda,hatta ondan sonraki yıllarda da değişen dünya modelini sarmalayan sıkıntılardan elbet etkileneceğiz.Yılın içinde geçen rakamlar gibi,sadece sıkıntılarımızın ismi değişecek.Kendimizi,psikolojimizi,maneviyatımızı hazır tutmak,geleceğe güçlü hazırlamak,daha az yıpranmak adına bizlerin süreçte en büyük kârı olacaktır.Yıpranmışlıkları çok olan Sabahattin Ali;"Her şeye hazır bulunan ve kimden ne gelebileceğini bilen bir insanı sarsmak mümkün müdür?"der.Önemli olan birazda neye, ne kadar hazır olduğumuzdur.
Umut yorgunları olarak yaşanılan her anın,her şeye rağmen çok değerli olduğu gerçeğini unutmadan kapıda,hazırda bekleyen şu an suçsuz,günahsız,tüm masumluğuyla bizleri bekleyen yılı bize yakışır şekilde kucaklamalı.Elimizdeki farkındalık ve yaşanmışlıklarımızla inanmaktan zorda olsa vazgeçmemeli. 'O kimseler ki Allah’a duydukları güven nedeniyle,en zor zamanlarda bile umutlarını diri tutarlar.En kötü gibi görünen olayın bile ardında hayır ve hikmet ararlar.'cümlesinde geçen bir kimseninde biz olduğu.Dün ile hesaplaşıp,yarına hazır olduğumuz.Ülkemizin üzerindeki tüm müsibetlerden arındığı,birlik ve beraberliğimizin daha sıklaştığı,iyiye inanma sebebimiz olan güzel insan sayısının tavan yaptığı,sağlığın,huzurun,mutluluğun bu satırları okuyan herkesi ve sevdiklerini bulacağı aydınlık yarınlar temenni ediyorum.
Olunuz,ama en çok da "ümitvar olunuz".
0 Yorum:
Yorum Bırakın