Ülkücüler’in referandumda tavrı ne olacak?


335 Görüntüleme

Yaşar Seçer ve Mustafa Arslantaş. Her ikisi de müteahhit işadamı, her ikisi de ülkücü.

Oturuyoruz ve ben Yaşar Seçer abi’ye,  referandum sonucunun nasıl bir netice vereceğini, ülkücü camianın ne oranda evet ya da hayır diyeceğini soruyorum.

Yaşar abi, kendisinin kararsız olduğunu, ülke yönetiminin tek bir kişide olmasını tasvip etmediğini, camiada da önemli bir oranın bu şekilde düşündüğünü dile getiriyor.

Yaşar Seçer, ülkücü camiada uzun yıllar gönül vermiş, mücadele etmiş tecrübeli biri.

Ziyaretinde bulunduğumuz Mustafa Arslantaş,  ben herhangi bir yorum yapmaya fırsat kalmadan konuşmaya müdahil oluyor. Mustafa, genç ama 12 yaşından itibaren bu camiada yetişmiş, okuduğu üniversitede ocak başkanlığı yapmış, hızlı ve gözü kara bir ülkücü.

Bir ülkücü olarak ben neden Evet diyeceğim biliyor musun abi diyerek söze giriyor. “Abi bir defa şuanda Cumhurbaşkanı olarak Tayyip Bey oldukça fazla yetkiye sahip ve de ülke yönetiminde zaten tek söz sahibi. Sistem değişikliği ile Başkanın denetimi daha iyi sağlanacak, kurumlar arasındaki yetki kargaşası ortadan kalkacak. Görüyorum ki birileri bu konu üzerinden bilinçli bir algı oluşturmaya çalışmakta.

Diğer bir konu, Genel Başkanımız Devlet Bahçeliye ben 3 defa açık mektup yazarak muhalefet etmiş biriyim. Bu yazdığım mektuplarda kendilerine ciddi eleştiriler getirerek, rahatsız olduğum konuları kaleme almışımdır. Ancak son dönemde Sayın Genel Başkana bir de özür mektubu yazdım. Sizi ben tam olarak anlayamamışım özür dilerim dedim.

Partimin bu ülkede iktidar olmasını canı gönülden istediğim için de başta Meral Akşener hareketini destekler bir pozisyona da girdim ancak, bu samimiyetten uzak hareketin ülkücü hareketi parçalamaya yönelik ve Akşener’in gerçek bir diktatör kişilik olduğunu anlayınca da tavrımı kesin olarak koymuşumdur.

Bu gün Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin Evet demesini sonuna kadar destekliyor ve O’nun bu duruşunun gerçek bir devlet adamlığı hassasiyetindenolduğunu görüyorum.

Terör örgütleri PKK’nın ve FETÖ’nün, Batı’nın hayır diyeceği bir tarafta yer almak istemediğim için Evet diyeceğim. Ülkem için, milletim için, geleceğimiz için evet diyeceğim” diye heyecanlı ve de akıcı bir konuşma yapıyor Mustafa. “Evet” gerekçelerini yarım saat kadar kesintisiz anlatınca, kendisini ilgiyle ve dikkatlice dinleyen Yaşar abi, “Tamam Mustafa’m, daha kafamda bir şüphe bırakmadın, haklısın evet demeliyiz” diyor.

Önyargısız ve bilinçli bir bakış açısı böylesi bir netice veriyor işte. Olayları yorumlama ve bilinçli hareket etme duygusu, ülkesinin ve milletinin geleceğini her şeyin önünde tutma anlayışı bir ülkücünün hissiyatına böylesi bir anlam katıyor. Siyaseti menfaati için değil, milleti için yapan; olayları yorumlarken, neticenin bu ülkeye ve millete kazandıracağı ya da kaybettireceği ile ilgili hassasiyet taşıyan fertleri olduğu sürece bu ülkenin belini bükemeyeceklerdir biiznillah.

Geçen hafta MHP İl Başkanı Baki Ersoy ile yaptığım görüşmede, MHP’de yüzde 80 oranında “evet” kararının çıkacağını ifade etmişti. Önceki akşam karşılaştığım MHP Kocasinan İlçe Başkanı Serkan Tok, MHP’de yüzde 70’in üzerinde “evet” kararının olacağını, referandum sonucunun yüzde 55 “evet” olacağını söyledi.

Serkan Tok, ülkücü camianın Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin liderliğine ve kararlarına her zaman sahip çıkacağını, son dönemde ortaya çıkartılan gereksiz muhalefetin de parti barınamayacağını da kararlı bir şekilde dile getirdi.

Ülkenin kritik zamanlarında kritik kararlar alan Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve bu duruşu sergileyen liderlerine bağlı kalan ülkücü camia, gönüllerde kalıcı bir yer etmeye devam ediyor. Tarih yazıyorsunuz, seviliyorsunuz…

Yazar

Erdinç Teğmen

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *