TUNUS'A BAHAR GELMİŞ, YAZI DÖRT GÖZLE BEKLİYOR


363 Görüntüleme

Aralık 2010 yılında Arap Baharı’nın fitilinin ateşlendiği Tunus'a gerçekten bahar gelmiş. 

Tunus'ta başlayan ve sonrasında diğer Arap ülkelerinde devam eden Arap Baharı isimli halk hareketi diğer Arap ülkelerini kışa çevirirken Tunus'a öyle  yapmamış. Başkent Tunus başta olmak üzere, ülkenin diğer kentleri tam bir bahar coşkusu yaşıyor.

TUNUS'TA İNSANLAR GELECEĞE DAHA GÜVENLİ VE UMUTLA BAKIYOR

Kayseri MÜSİAD heyeti ile geldiğimiz, iş görüşmeleri ve de gezilerle irtibat içerisinde olduğumuz Tunus’un sokakları ve sıcak halkı, genci, yaşlısı, kadını ve erkeği bize bu izlenimi verdi. 

Her ne kadar da Türkiye'nin 1990'lı yıllarını anımsatan bir şehirleşme, sanayileşme, teknoloji ve bunlara bağlı olarak bir yaşam standardı olsa da yaşanan devrimden sonra zorlukları aşmak, kabuğunu kırıp atmak, avantajlı değerlerini ön planda tutarak dünyaya entegre olmak isteyen bir toplum Tunus halkı.

Devrimden sonra kurulan hükümette toplumun her kesimi temsil ediliyor. Gençler, bedeller ödeyerek elde etmiş oldukları demokrasiye ve kazanılan özgürlüklere sahip çıkıyor. 

AKDENİZ'İN İNCİSİ IŞILTI SAÇIYOR

Tunus Akdeniz'in incisi. 1200 kilometreye yaklaşan sahilleriyle deniz, kum ve güneş severlerin adresi haline gelmiş.  Ülkede turizme önem veriliyor. Hükümetin turizm yetkilileri ülkenin tarih ve kültür mirasını dünyaya tanıtmak amacıyla yoğun bir çaba içinde.  Başkent Tunus, ülkenin en kalabalık kenti. Kenti boydan boya bölen ve devrim gösterilerine ev sahipliği yapmış olan Habib Burgiba Bulvarı, şimdilerde de gösterilerin yapıldığı bir yer ancak eskisi gibi kanlı değil. İnsanlar büyük bir olgunluk içerisinde gösteri yapıp, fikirlerini ve taleplerini ortaya koyuyorlar. Kimse kimseye karışmıyor. Tam bir özgürlük ortamı. 

TÜRKLER BURADA HEM AYRICALIKLI HEM PRESTİJLİ

Ülkede güvenlik sorunu yok. Bir dönem olayların bitip tükenmek bilmediği, kargaşanın hakim olduğu Tunus sokaklarında bizler rahatça dolaştık. Çarşıda, pazarda, resmi dairelerde Türklere olan sevgilerini açıkça dile getiriyorlar. Önce Türk olup olmadığımızı soruyorlar. Evet, Türk'üz cevabını aldıklarında ise sevgilerini gösteren Türkçe cümlelerle selamlayıp muhabbet etmeyi diliyorlar.

TÜRKİYE'DEN TUNUS'A OLDUKÇA YOĞUN BİR İLGİ VAR

Türk vatandaşlarına burada vize uygulanmıyor. Gençlerin favori ülkesi Türkiye. Tunus halkı Türk dizilerini izliyor. Devlet birkaç yıldır okullara seçmeli Türkçe dersi bile koymuş. Türkiye'den buraya gelmiş olan öğretmenlerle görüştük. Büyükelçiliğe uğrayıp Tunus hakkında bilgiler aldık. Bir defa şunun altını özellikle çizmek isterim, dış ülkelere görevlendirdiğimiz bürokratların daha donanımlı ve heyecanlı olmalarına özen göstermeliyiz. 

Kilometrelerce uzayan Akdeniz kumsalları, göz kamaştırıyor. Otellerdeki hizmet Türkiye seviyesinde olmasa bile keyfinizi kaçırtacak bir olumsuzlukla karşılaşmıyorsunuz. Bu arada, otel lobilerinde ve kafelerde canlı Tunus müziği dinlemek de mümkün. Susa'nın bir özelliği de Batılı golf meraklılarının adresi olması.

Susa ve ülkenin bazı şehirlerinde gözünüzün alabildiğince bakımlı zeytin ağaçları bulunuyor. Dünyada en fazla zeytin ve zeytinyağı üretimi yapan ülkelerin başında geliyor Tunus.

SİDİ BOU SAİD TUNUS'UN MAVİ BEYAZ KÜÇÜK CENNETİ

Ülkenin en ilgi çeken bölgelerinden biri de Sidi Bou Said, Tunus'un mavi beyaz cenneti diye biliniyor. Bizdeki Bodrum'u andıran bir yapılaşma özelliği var. Geçmiş dönemde yazar ve şairlerin yaşadıkları bu şirin belde, harika mimarisi olan kapı ve pencereleri maviye boyanmış, evlerin renkleri ise beyaz. Gelen turistlerin en çok merak edip geldikleri kasaba burası. Burada gezerken hangi evin, hangi kapı ve penceresini veya ayaklarınızın altında serili gözüken denizinin hangi tarafından resim karesi alacağınızı şaşırıyorsunuz. Burada her şey gerçekten çok güzel. Sokaklar da oldukça renkli. Burada her an bir sürprizle karşılaşabiliyorsunuz. Atmacasını omzunuza koymak isteyen bir Tunuslu  mesela. 

Tunusluların devrimlerine neden Yasemin adını verdiklerini buraya gelince daha iyi anlıyoruz. Geceleri, şehirler muhteşem  yasemin kokuyor.

Kayseri MÜSİAD heyeti olarak, Tunus'un ticaret şehri Sfaks’ta Tunus'lu işadamları ile B2B iş görüşmeleri yapıldı. Tunus, onlarca yıl gerisinde kaldığı ülkelerin iş insanlarından kendi ülkelerinde yatırım yapmasını bekliyor. Başlatmış olduğu Arap Baharı ile yakalamış olduğu özgürlük ve kazanımlarla bir an önce dünyaya entegre olmanın çabası içerisine girmiş, Akdeniz' e 1200 km kıyısı ile Akdeniz' in incisi olmanın avantajını turizmde daha fazla kullanmanın çalışmasını görüyoruz.

Fransızlar burada ne durumda diye soru aklınıza mutlaka geliyordur. Fransızlar çok ortalıkta gözükmüyor doğrusu ancak etkisi fazlasıyla kendini hala çok fazla hissettiriyor.

 

 

Yazar

Erdinç Teğmen

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *