*Tunus Pazarı Türkiye'ye açık *26 yaşındaki seyyar satıcının kendini yakması ile başlayan devrim *Seçimi kazanan Nahda Hareketi koalisyon görüşmelerini sürdürüyor * Nahda Hareketi’nin önde gelen ismi El Haruni ile 1 saatlik samimi görüşme *Tunus halkı Türk dizilerinden dilimizi öğreniyor *Fransa memnun değil ama biz burada olmanızdan memnunuz *O da ne Fransa sokakları yine karıştı *Heyetimiz başkentten ayrılıyorken, Abdullah Gül'ün şehirde bulunduğu haberi ulaştı.

Yaklaşık 30 kişilik Kayseri MÜSİAD üyelerinden oluşan işadamı heyeti ile Tunus'a 3 günlük faydalı bir iş gezisi yaptık.

Tarihinde acımasız  Fransız sömürgesi ve bu sömürge ülkesinin etkisinde kalan yöneticilerle oldukça zor zamanlar geçiren Akdeniz'in incisi Tunus, devrim sonrası  normalleşmeye başlamasıyla birlikte yatırımlar için oldukça cazip bir ülke konumuna geldi. 

Önemli bir pazar haline gelen Tunus'a  Kayseri MÜSİAD Yönetim Kurulu ve  üyelerinden oluşan geniş katılımlı bir gezi programı tertip etti.

ARAP BAHARI FİTİLİ BİR İNTİHARLA ATEŞLENDİ

Tunus'ta yaşananları şöyle bir hatırlayacak olursak; 

26 yaşındaki Tunuslu seyyar satıcı Zeynel Abidin Buazizi' nin bir belediye görevlisinden yediği tokatla, uğradığı bu muameleyi protesto için Sidi Buzid kentinde belediye binası önünde kendini yakması Tunus'ta 23 yıllık Zeynel Abidin bin Ali iktidarına son verirken, diğer Arap ülkelerindeki ayaklanmalara da esin kaynağı olmuştu. 

Tunus’ta devrimin fitilini ateşleyen Buazizi'nin, kendini yakarak öldürme eylemi, 12 milyon nüfuslu bu küçük Arap ülkesinin kaderini değiştirmesine vesile olurken ülkesine de baharın gelmesini sağlamıştı.

Tunus'ta başlayan Arap Baharı ile özgürlük ve demokrasi isteyerek sokaklara çıkan halkın yoğun gösterilerine daha fazla direnemeyen ve 22 yıldır ülkeyi baskı ile yönetmekte olan Zeynel Abidin Bin Ali 14 Ocak 2010'da istifa ederek ülkeden kaçtı. 

Sonrasında geçici hükümet kurularak seçime gidildi. 

HÜKÜMETİ KURMA GÖREVİ SEÇİMİN GALİBİ NAHTA HAREKETİ’NDE 

Son olarak da 7 Ekim 2019 yılında yapılan parlamento seçimlerinde yüzde 17,5 oyla mecliste en fazla sandalyeye sahip olan Nahda Hareketi Cumhurbaşkanı’ndan hükümeti kurma görevini aldı ve koalisyon hükümeti kurmak için çalışmalarını yoğun bir biçimde devam ettiriyor.

Yaklaşık yarım asra yaklaşan geçmişiyle ülkenin önemli siyasi hareketlerinden olan Nahda Hareketi, 1969 yılında Raşit El Gannuşi ve Abdulfettah Muru tarafından dönemin koşulları nedeniyle gizli kuruldu. Dönemin Tunus Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali, 1991 yılında Nahda Hareketi’ne savaş ilan etti ve 25 bin Nahda Hareketi üyesini tutuklattı. Hareket, 90'lı yıllar boyunca ağır baskılara maruz kaldı. Devrim sonrası, 21 yıldır Londra'da yaşayan Gannuşi başta olmak üzere, pek çok Nahda Hareketi üyesi ülkeye dönerek siyasi faaliyetine yeniden başladı.

Tunus'taki Nahda Hareketi ile AK Parti Hareketi arasında aslında bir çok açıdan benzerlikler de var. Mesela, kendisi Tunus Meclis Başkanı olan hareketin lideri Gannuşi, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için, Abdulfettah Muru'yu aday gösteriyor. Tıpkı Tayyip Erdoğan'ın kendisi Başbakan koltuğundayken Abdullah Gül'ü Cumhurbaşkanlığı’na, ‘kardeşim Abdullah Gül adayımızdır’ tabiriyle aday göstermiş olması gibi. Nahda Hareketi’nin siyasi ilkeler ve tarzı da birçok yönüyle AK Parti siyaset tarzı ile de örtüşüyor.

Hükümet çalışmalarının hummalı bir biçimde yürütüldüğü bu süreçte MÜSİAD Kayseri Şube Başkanı Mehmet Kütahneci'nin öncülüğünde 5 kişilik bir ekiple Nahda Hareketi Parti binasında, Tunus Nahda Hareketi Şura Komisyonu Başkanı ve önemli liderlerinden Abdülkerim El Haruni ile 1 saatlik bir görüşme yaptık. 

Bu görüşmeyi heyetimize organize ve talep eden aslında bir gün öncesinde Nahda Hareketi’ne bağlı olduğunu sonradan anladığımız üniversitenin rektörüydü. 

Üniversite rektörü ile Başkan Mehmet Kütahneci ve Başkan Yardımcısı Kemal Tekelli, her iki ülke arasında ortak dil ve ortak ticaretin yapılabilmesi ve ilişkilerin geliştirilmesi adına üniversitelerarası öğrenci transferi konusunda görüş alışverişinde bulundu. Daha sonra Nahda Hareketi lideri Gannuşi ile MÜSİAD heyetini görüştürmek isteyen üniversite yönetimi, ertesi güne randevu ayarlayarak bu görüşmeyi sağlamış oldu.

Devrim sonrasında kurulan hükümette, Ulaştırma Bakanlığı da yapan El Haruni ile geçen 1 saatlik ziyaretimizde, samimi bir ortamda, Tunus'ta yapmış olduğumuz temasları aktarırken Türkiye ve Tunus'u da uzun uzun konuşma imkânımız oldu. El Haruni, hareketin maruz kaldığı yoğun baskı sürecinde 17 yıllık cezaevi hayatının 15 yılında tek başına hücrede kalmış bir isim.

MÜSİAD TUNUS, TUNUS MÜSİAD DEMEK

MÜSİAD Tunus demek, Tunus da MÜSİAD demek diye söze başlayan El Haruni, anne tarafından Türk, baba tarafından Arap olduğunu belirterek, Türkiye'ye olan hayranlığından uzun uzun bahsetti.

Heyetimize, Türk işadamlarının Tunus'a gelmelerinden ve yatırım düşüncelerinden duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Türkiye’den ülkelerine gelecek olan yatırımcılara her türlü desteği, parti olarak vereceklerini belirterek, hareketin lideri ve şu anda Tunus Parlamento Meclis Başkanı olan Raşit El Gannuşi' nin Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile iyi ilişkiler içerisinde olduğunu söyledi. Kayseri MÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Tekelli'nin öğrencilik zamanından bu yana hem kitaplarını  hem de Nahda Hareketi’ni takip ettiğini söylemesi  üzerine El Haruni, Gannuşi ile bizleri görüştürmek istedi. Hükümet kurma çalışmalarını diğer partilerin liderleri ile yoğun olarak yürüten Gannuşi ile geç saatlerde randevu alınmasından ve  ekibimizin başkent Tunus'tan programı gereği erken ayrılmak durumunda olması nedeniyle bu görüşme gerçekleştirilemedi.

Ticaretin yanında ortak dilin oluşması için heyetimizin her iki ülkenin öğrenci transferi yapması fikrine sıcak bakan El Haruni, hükümet kurulmasından sonra parti olarak bu projenin gerçekleşmesi için elinden geleni yapacağını söyledi.

El Haruni'nin Tunus halkının Türk dizilerini izleyerek Türkçeyi öğrendiklerini söyledi.  Kemal Tekelli ise, "Tunus halkının dizileri izleyerek dilimizi öğrenmesi memnuniyet verici. Ortak dil ve ortak ticaret yapabilmemiz adına üniversitelerarası öğrenci transferi yapmamızın sürece fayda sağlayacağını düşünüyoruz. Bu anlamda MÜSİAD olarak üzerimize düşen görev neyse yapmaya hazırız" şeklinde konuştu.

El Haruni, bu teklifin doğru bir yöntem olacağını, hükümet kurma çalışmalarının tamamlanmasının ardından konuyu gündemlerinde alacaklarını söyledi.

Fransa'nın Tunus üzerindeki etkisinin devam edip etmediğini sorduğum El Haruni,

“Fransızlar sizlerin buralarda olmasından pek memnun olduklarını zannetmiyorum. Ancak bizler gayet memnunuz, sizler daha fazla buralara gelin” diye cevapladığı saatlerde Fransa sokakları yine karışmış, Paris sokakları göstericiler tarafından ateşe verilmişti.

Parti binasından ayrılırken, Fransa'nın kendi içerisinde yaşamakta olduğu sokak olayları ve siyasi çalkantılardan dolayı bizim buralarda olmamızla fazla ilgilenme fırsatları olmayacaktır, esprisi yapıldı.

Arap Baharı gösterilerinin günlerce devam ettiği Habib Burgiba Bulvarı'nda boydan boya yürüyerek tarihi Tunus Medine Pazarı’nda hediyelik eşya alışverişimizi yaptıktan sonrasında meşhur Zeytune Camii'nde ikindi namazımızı da eda ederek başkentten ayrıldığımız saatlerde, Abdullah Gül'ün de programının, içeriğini bilmediğimiz bir ziyaret dahilinde, Tunus şehrinde olduğu bilgisi geldi.