Şimdi Akdeniz'de dünyanın güçlü ülkeleri var.

Hepsi savaş gemileri ve tüm oyun planlarıyla oradalar.

Yunanistan sadece öne sürülen piyon.

Yunanistan'ı piyon olarak öne sürenler Akdeniz petrolünden de doğalgazından da pay verecek değiller elbette.

Türkiye'ye yıllar önce Obama gelerek sana yüzde 3 pay vereceğiz kabul et dedi.

Türkiye (Erdoğan) bu teklifi o zaman kabul etmedi.

Balyoz, Ergenokon, Gezi olayları, 17-25 Aralık, 15 Temmuz Darbesi, Suriye'de YPG/PKK hamleleri, ekonomik ambargolar iste bu sebeple ardı ardına nefes almadan yürürlüğe konuldu.

Hatta AK Parti ve MHP içerisinden çıkartılan bölme partiler de Türkiye'yi güçsüzleştirip diz çöktürme girişimleriydi.

Yani AKDENİZ''de Türkiye'yi devre dışı bırakıp, buradaki zenginliklere kendileri çöreklenecekler.

Türkiye direndi, direniyor, direnecek...

Birilerinin hedefleri yıllardır hep AKDENİZ'di.

"Beka meselesi" dememizin gerçek nedeni işte tam da buydu.

Balyoz ve Ergenokon'da donanmamızda ne kadar üst düzey asker var işte bu sebeple dalga dalga operasyon yapanlar bu güçlerin piyonu olan FETÖ eliyle yaptılar.

Gezi olaylarında ağaçları kurtaralım diye Türkiye'yi ateş topuna döndürenler ve ağaçları kurtaracağız bahanesi ile Türkiye Başbakanını almak için Başbakan Erdoğan'ın komutuna girenler işte bu gaye ile oradalardı.

Buradan beceremeyenler 17-25 Aralık yolsuzluk adı altında darbeye kalkıştıklarında hedef AKDENİZ'de Türkiye'yi saf dışı bırakmaktı.

Buradan da istedikleri olmayınca 15 Temmuz'da ülkeyi yine FETÖ üzerinden işgale kalkışanlar AKDENİZ'e hazırlanıyorlardı.

Yine planları tutmayınca, bu ülkenin yiğit insanları iktidarlarını bunlara teslim etmeyince, bu defa da ekonomik darbelerle sonuç almaya kalkışmadılar mı?

Direndik ülke olarak, teslim olmadık..

Bu arada Ankara'nın tam göbeğinde Kaşıkçı cinayetini işlediler.

Amaç Türkiye'yi karalamak dünya kamuoyu nezdinde zor durumda bırakmaktı, yine suç üstü yakalanmadılar mı?

Bu arada yine FETÖ piyonlar üzerinden Türkmenlere yardım götürmekte olan MİT tırlarını DEAŞ'a silah gönderiyor yalanı ile yolda çevirmeye kalkıştılar.

Nefessiz üzerimize geliyorlar, iktidarı ve başındaki Erdoğan'ı saf dışı bırakmanın denemeleriydi bunların tamamı.

MHP'de Meral Akşener ayrılıyor, seçimle indiremedikleri Erdoğan'ı MHP'nin desteğini zayıflatmak suretiyle iktidardan düşürmenin planını işletiyorlardı.

Yine olmadı, bu defa AK Parti'den 2 parti çıkartıp, eğer Erdoğan 2023 seçimlerine kadar bertaraf olmazsa, 2023'ü Erdoğan'a göstermemenin başka planını hesap ediyorlardı.

Rusya ile aramızı bozmak için savaş uçağını düşüren ve piyonları FETÖ mensubu bir polisle RUS Büyükelçi'yi bu gaye ile infaz ediyorlardı.

Suriye sınırına terör unsurlarını yerleştirip silahlandırırlarken hedef yine ve yine AKDENİZ değil miydi?

Bizler Türkiye'nin beka sorunu var derken, içinizden birileri mütemadiyen, bu söylem siyasi diye cıngar çıkartıyorlardı.

Türkiye bugüne dek milli savunma silahları, milli üretim, milli araç, SİHA, İHA, S-400'ler, havaalanı, köprü, tüp geçit, Kanal İstanbul derken ve yaparken bu sebeplerle karşı çıkıyorlardı.

İşte bu sebeple İstanbul ve Ankara seçimlerine birileri canhıraşhane asılıyor, içeriden gedik açmanın çabasını ve desteğini ortaya koyuyorlardı.

Türkiye bu bilinçle hep direndi, üretti, icat etti, sağlık alt yapısını güçlü tuttu, milli üretimini ve milli aklını hep ön plana çıkardı.

Suriye'de operasyonlara bu direnme gayesi ile girişti.

PKK ve FETÖ'nün içeride ve dışarıda kökünü kazırken var olma mücadelesi veriyordu.

İçerideki ihanetleri ve terör unsurlarını yok edip daha güçlü direnç göstermenin mücadelesini yürütmekteydi.

FETÖ ve PKK gibi terör mücadelesini bu gerekçe ile sıkı tuttu.

Ve Türkiye bugün işte milli unsurları ile Karadeniz ve Akdenizde.

Yani Mavi Vatanda..

Hakkını almak için.. 

Geleceğini kurtarmak için..

Bağımsız ve büyük devlet olmak için..

Boyun eğmemek, dik kalabilmek için..

Simdi siz hangi taraftasınız söyleyin?

Geleceğinizi aydınlatmak mı?

Geleceğinizi karartmak mı?

Karar verin şimdi..