Son dönemde Kayseri!


366 Görüntüleme

Kayseri; 15 Temmuz öncesi ve sonrası FETÖ operasyonlarının yapıldığı en hareketli illerin başında geliyor.
Geçen yıl, çarşı iznine çıkan 59 askeri taşıyan otobüse, patlayıcı yüklü araçla gerçekleştirilen terör saldırısında 15 asker şehit olmuş, 54 asker de yaralanmıştı.
Yine bu dönemde, uygun adım yürüyüş yapan Kemal Kılıçdaroğlu’nun konvoyuna Kayseri’den saldırı yapma hazırlığında olan DEAŞ mensuplarına başarılı bir operasyonla engel olunmuştu.
 

Özellikle son dönemde uyuşturucu madde kullanan ve ticaretini yapan çok sayıda şahsa yaklaşık her gün yapılan operasyonları dikkate aldığımızda, huzur şehri olarak bilinen ve lanse edilen Kayseri’nin aslında geçmiş dönemlerdeki ihmaller neticesinde bu anlamda da ne denli bir sıkıntının içerisine itildiğine şahitlik etmiş olduk.
 

Tabi Kayseri’nin, FETÖ operasyonlarıyla bu denli gündeme gelmesinde ve FETÖ’nün, şehrin hücrelerine kadar işlemesinde bazı önemli nedenler var.
Kayseri bir ticaret şehri ve muhafazakâr bir kimliği var. FETÖ’nün kolayca kök salmasında aradığı en önemli iki özellik bunlar. Bu özelliklere sahip olan illerde bunların faaliyetlerini daha güçlü görmek mümkün. Yani para ve maneviyat endeksli illeri cendere altına almayı başardılar.
Bu manada şehrin önemli ticaret adamlarını mankurtlaştırdıklarını anlamış da olduk. Zira, yapıyla mücadelenin başladığı ilk günlerden itibaren, şehrin ticaret adamlarından yüksek sesli tepki açıklamaları geldi.
Bunlardan bazıları hükümete meydan okumaya dahi cüret etti. “Siz dershaneleri kapatırsanız, biz oradaki öğretmenlerimize bünyemizde görev veririz” naraları attı. Yapının işadamları toplantılarında boy göstererek, ülkenin başbakanı mikrofonlardan tehdit edilirken ayakta alkışladılar. Bunlardan bazıları, Bankasya kapatılmasın, medya kapatılmasın diye Kayseri adliyesinin önünde nöbet tutup, bildiri okudular.
 

Yine bunlardan bazıları, darbeci askerleri girişim öncesi bağlarında ağırlayıp kucak açtılar. Dönemin Valisi bu süreçte önce merkeze alındı sonra da açığa. 17-25 Aralık sürecinde Kayseri Emniyetinin yaptığı paralel operasyonlarda çıldırıp saç baş yolduğunu biliyoruz.
Allah’tan ki bu dönemde Kayseri Emniyetinin başında bulunan ve sonradan Terörle Mücadele ekibinin başına getirilen yürekli ve vatansever emniyet müdürleri vardı. Bazı mahalle baskılarına(!) rağmen yılmadan çalışıp mücadelelerinden şaşmadılar ve devam ediyorlar.
Geçen yıl patlayıcı yüklü araçla yapılan saldırının hemen arkasından kısa sürede faillerin tamamının derdest edilmesi ve geçtiğimiz aylarda, Kılıçdaroğlu’nun konvoyuna yapılacak saldırıyı önlemelerindeki başarılı çalışmalarından dolayı da Emniyet Müdürü İbrahim Kulular’ı ve ekibini tebrik etmek gerekir.
Ülkeye 15 Temmuz gecesi operasyon çekmiş bu yapının mensupları bu işadamları şimdilerde Kayseri adliyesinde yargılanıyor ve sorguya çekiliyorlar.
Verdikleri ifadelere bakarsanız, “biz hayır sahibi işadamlarıyız, bu amaçla destekte bulunduk, Bankasya’nın cemaate ait olduğundan haberimiz yoktu. Cemaat içerisinde bize isnat edilen görevlerde bulunmadık. Biz bir iki defa sohbetlerinde bulunduk amma, asla mütevelli olmadık” gibi gülünç ifadeler veriliyor.
Okudukları meydanı, adliye önünde tuttukları nöbetleri, şirketlerine bu yapı ile sağladıkları avantajları ve yine bu yapı ile elde ettikleri makamları, kazandıkları paraları hiç söyleme gereği duymuyorlar tabi.
Bir de dışarıdan isimler veriyorlar. “Bu da o dönemde vardı, şunlar da bizimle bilmem nereye gelmişlerdi. Şu şahıs da bizimle birlikte hareket etti.”
Hani siz orda değildiniz!
Hani siz hiç cemaat olmamıştınız!
Hani siz oradan geçerken bir iki defa uğramıştınız!
Oysaki bunların  tamamının yapılacak darbe girişiminden dahi haberleri vardı ve kendilerine vaat edilen yeni görevlerini beklemekteydiler.
Bu nedenle meydan okudular, bu nedenle hep önde yürüdüler.
Öyleyse çeksinler cezalarını!

Yazar

Erdinç Teğmen

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *